Türkiye’nin Yükselen İHA Gücü

Türkiye'nin bu alandaki tecrübesi ve başarımlarının yanı sıra insansız sistemlerin artan önemi, İHA teknolojisinde ilerlemeyi Türk savunma sanayii için stratejik seçimlerden biri haline getirmiştir.

Devamı
Türkiye nin Yükselen İHA Gücü
Ortadoğu da İhtiyatlı Normalleşme Trendi

Ortadoğu’da İhtiyatlı “Normalleşme” Trendi

Neredeyse bütün cephelerde geniş bir karşı blokla mücadele eden Türkiye, kararlı duruşu ve caydırıcılığı sayesinde kazanımlarını muhafaza edebildi ve yeni kazanımlar elde etti. Bununla beraber bu kazanımlar bedelsiz değildi ve mücadele sürecinin Türkiye ve özellikle Türkiye karşıtı blok için ciddi maliyetleri oldu.

Devamı

Son dönemde Balkanlar ve Orta Asya, Türk dış politikasının öncelikli alanları olarak ileri çıkıyor. Her ikisinde de Türkiye istikrar sağlayan, arabulucu, yatırım yapan ve güven veren yönüyle öne çıkıyor.

ABD, Afganistan'dan çekilerek Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor ve Orta Asya denklemini değiştiriyor. Türkiye, Orta Asya siyasetinde etkili olmak istiyorsa da Afganistan denkleminde olmalı. Kaldı ki, Ankara, bu tür zamanlarda aktif olmanın faydalarını artık biliyor.

Afganistan söz konusu olunca Suriye, Libya ya da Dağlık Karabağ hakkında bildiğimiz her şeyi unutmak zorundayız. Türkiye için böylesi zor bir geçiş döneminde jeopolitik çıkarları ile birincil güvenlik öncelikleri arasında köprü kurabilecek bir stratejik esnekliğe sahip olması her şeyden çok daha önemli. Türkiye'nin bunu dikkate alarak tercihleri arasında Afganistan siyasetini oluşturması en rasyonel olanı.

Uluslararası sistem bir süredir büyük güçlerin hem rekabet hem de işbirliği yaptığı yeni bir dönemin içinde. Bu sebeple Türkiye, Batı başkentleri ile hep 'çetin müzakere' yürütmekte ve yakın gelecekte de bu durum değişmeyecek.

Perspektif: Karabağ’da Mevcut Durum ve Ermeni Mayınları Sorunu

Azerbaycan’ın Karabağ üzerinde egemenliğini yeniden tesis etmesinden bu yana neler yaşanmıştır? Dağlık Karabağ’da fiili kontrolün tümüyle sağlanması için hangi süreçler işliyor? Karabağ’da Ermenistan’ın döşediği mayınların ortaya çıkardığı sorunlar nelerdir?

Devamı
Perspektif Karabağ da Mevcut Durum ve Ermeni Mayınları Sorunu
5 Soru Kadife Devrim den Çelik Devrim e Nikol Paşinyan

5 Soru: “Kadife Devrim”den “Çelik Devrim”e Nikol Paşinyan

Kadife Devrim süreci nasıl ve neden cereyan etmiştir? 2018 parlamento seçimleri nasıl sonuçlanmıştır? Erken seçime giden süreç nasıl şekillenmiştir? 2021 parlamento seçim sonuçları nelerdir? Seçim sonrası Paşinyan’ın siyasetinde neler beklenmektedir?

Devamı

Türkiye artık tek bir parametre üzerinden değerlendirilebilecek bir devlet değildir. Bölgesinde belirleyici bir devlet olarak küresel siyasi gelişmelerdeki etkisini artırmaya çalışan aktördür.

Etrafımızda üç önemli seçim gerçekleşti.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Şuşa Beyannamesi ve yansımalarını değerlendirdi.

Şuşa Beyannamesi, Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin geldiği noktayı gösterdiği kadar bundan sonra izleyeceği yol haritasını da ortaya koyan önemli belgelerden birisi olarak şimdiden tarihe geçmiştir.

Ankara bir yandan son yıllardaki hamlelerini tahkim eden diplomasiye devam edecek. Diğer yandan ise nüfuzunu genişletecek yeni hamlelerde bulunacak. Bugünün dünyasında milli menfaati temin etmenin yolu bu.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’e vakfımız bünyesinde Muhittin Ataman ve Ferhat Pirinççi tarafından derlenerek Türkçe ve İngilizce yayımladığımız 'Çıkmazdan Çözüme Karabağ Sorunu' isimli kitabı takdim etmiştir.

11 sayfalık metin iki ülkenin 'taraflardan herhangi birinin bağımsızlığına veya toprak bütünlüğüne üçüncü bir devletçe tehdit ve saldırı halinde taraflar birbirine gerekli yardımı yapmasını' teminat altına alıyor.

Erdoğan hem NATO zirvesindeki görüşmelerle hem de Şuşa seyahati ile Türkiye'nin son dönemdeki dış politika hamlelerini pekiştirecek adımları atıyor.

Kitap, Azerbaycan’dan ve Türkiye’den alanında yetkin akademisyen ve uzmanların katkısıyla Karabağ sorununu kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir.

Gözler 14 Haziran'da Brüksel'de gerçekleşecek olan ikili zirvede.

Kaleme alınan rapor ve buna bağlı karar tasarısı baştan sona Türkiye karşıtlığı üzerine hazırlanmıştır. Zira tartışmalı raporda ön plana çıkarılan hususlar ve yapılan eleştiriler bunu destekler niteliktedir.

Sadece kendi kabiliyetini geliştirmekle yetinmeyen aynı zamanda geleceğin harp ortamına uygun bir savunma teknoloji zinciri oluşturmaya çalışan Türkiye küresel savunma pazarında da gerçek bir oyuncu olma yolunda hızla ilerliyor. 

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılındaki 2023 seçimleri demokrasi tarihimizin 'en kritik seçimi' olacak.