Kriter'in Haziran Sayısı Çıktı: Soykırıma Karşı Küresel İntifada

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 91. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Haziran Sayısı Çıktı Soykırıma Karşı Küresel İntifada
5 Soru Tasarruf Tedbirlerinin Sosyal Politikalara Etkisi

5 Soru: Tasarruf Tedbirlerinin Sosyal Politikalara Etkisi

Tasarruf tedbirleri neleri veya hangi kurumları kapsamakta ve sosyal politikalarla bağlantılı kısımları ana hatlarıyla nelerdir? TT’nin sosyal politika alanındaki işleyişte oluşturabileceği muhtemel riskler ve giderilme adımları neler olabilir? TT’nin sosyal politika alanında kazandıracağı tasarruf imkanları neler olabilir? TT’nin sosyal devletin en önemli göstergelerinden olan kamu sosyal harcamalarını kısma ile ilişkisi nedir? TT nedeniyle kamu sosyal yardımlarında kısmaya gidilecek midir?

Devamı

Kamuda tasarrufu, bütçede harcama disiplinini ve kamu yatırımlarını verimlilik esaslı olarak yeniden düzenlemeyi amaçlayan tasarruf ve verimlilik paketi genelgesi resmî gazetede yayımlandı. Orta Vadeli Program (OVP) ile uyumlu olarak kamuda verimliliği ve tasarrufu artırma mevzunun merkezinde. Elbette açıklamada da dikkat çekildiği gibi, Türkiye'de neredeyse 65 yıldır tasarruf genelgeleriyle kamu harcamalarında kontrol sağlanmaya çalışılıyor. Bugünkü mevcut düzenlemeler de bu tasarruf tedbirlerinin devamı niteliğinde.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, Ülke TV ekranlarında yayınlanan Ülke’de Bugün programında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuoyuna açıkladığı kamuda tasarruf planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

13 Mayıs'ta açıklanan ve işleme alınan tasarruf paketi 3,5 milyar dolarlık harcama kesintisini hedefliyor. 3 yıllık süreç düşünüldüğünde ise kamu istihdamındaki kısıtlamalarla 10 milyar doları aşan paketin devamının geleceği ve enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağı vurgulanabilir. Sürdürülebilir yüksek büyümeyi kalıcı hale getirmek için fiyat istikrarı, mali disiplin, yapısal dönüşüm ve sürdürülebilir cari açık gibi alanlara odaklanan tasarruf paketi uzun yıllar sonra kamunun kemer sıkma politikasını yansıtıyor. Yapısal dönüşüm de tasarrufların merkezinde yer alıyor.

Analizde, Türkiye ekonomisinde tasarrufların gelişimi, ulusal tasarruf düzeyinin neden azaldığı ve İstanbul Finans Merkezi eylem planı detaylıca ele alınmıştır.

Tasarrufa Ne Kadar Yatkınız?

SETA Ekonomi Araştırmacısı Hatice Karahan, TV Net ekranlarında yayınlanan Makroskop programında Türkiye’deki tasarruf eğilimini değerlendirdi.

Devamı
Tasarrufa Ne Kadar Yatkınız
Türkiye de Siyasetin Geleceği Yeni Dönemin Kodları

Türkiye’de Siyasetin Geleceği: Yeni Dönemin Kodları

Yeni sistemin en önemli özelliği, sivil-askeri bürokrasinin vesayetini ortadan kaldırmayı hedeflemesidir. Ayrıca cumhurbaşkanının doğrudan halk oylamasıyla belirlenmesi siyasal taleplerin dönüştürme gücünü artırmaktadır. Ak Parti’nin kuruluşundan itibaren temel ilkesi olan “millet için devlet” yaklaşımının son halkası böylece hayata geçmiştir.

Devamı

YEP dengelenme, disiplin ve değişim sacayakları üzerine kurulu olan bir program. Bir taraftan kamu maliyesinin disipline edilmesinin enflasyon ve cari açığı düşürmeye vereceği katkıyla ekonomik dengelenmenin sağlanması diğer taraftan da ekonomi politikalarının daha seçici, hedef bazlı ve etkin hale getirilmesiyle kritik sektörler öncülüğünde Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yapısal dönüşümün tohumlarının atılması amaçlanıyor.

Global krizler silsilesi, ardında fiyat istikrarını bozucu etkiler bıraktı. 2020’de başlayan pandemi ve sonrasında gelen enerji krizi küresel enflasyonu tarihi yüksek seviyelere çıkardı. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere çift hanelere çıkan tüketici fiyatları alt ve orta gelirli grupları derinden etkiledi. Türkiye’de de benzer bir süreç yaşandı. Tedarik krizi, ürünlerin tüketiciye ulaşmasını zorlaştırırken enerji fiyat artışları maliyetlerin yükselmesine neden oldu. Gıda fiyatları da Birleşmiş Milletler Gıda Fiyat Endeksi’ne göre kayıtlara alınan tarihten itibaren yüzde 65’e ulaşarak en yüksek rakama geldi. Enerji, gıda ve tedarik yönlü küresel bir krizi andıran sürece bölgesel savaşlar eklemlendi. Ukrayna’da başlayan ve farklı ülkelere yayılma riski taşıyan çatışma, maliyetlerin yukarıya doğru zıplamasına sebebiyet verdi. Merkez bankalarının 2020’den sonra küresel piyasalara enjekte ettiği 20 trilyon dolarlık kaynak da enflasyonist baskının artmasında önemli bir rol üstlendi. Global borçluluk düzeyinin üç senelik dönemde 200 trilyon dolardan 300 trilyon dolara çıkması ise yeni krizlerin meydana gelebileceğine işaret ediyor. BM, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar 2024’te de enflasyonist baskının süresini ve 2025’te makul seviyelere geri çekilme ihtimaline vurgu yapıyorlar.

Kamuda tasarrufların enflasyonun düşüşüne yardımcı olması en muhtemel sonuç olarak beklenebilir. Enflasyonun tekrar tek haneye düşürülmesi, öngörülebilirliği artırırken yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan bakışının veya yaklaşımının daha pozitif olmasına yardımcı olacaktır. Küresel doğrudan yabancı yatırımlardan yüzde 1'lik pay alan Türkiye'nin mevcut payını 2028'de yüzde 1,5'e çıkarma hedefi bulunmaktadır.