Türk Dış Politikası Yıllığı 2011

2011 yılı, Arap halk hareketleri ve bu hareketlerin artçılarının getirdikleri bakımından önemli bir yıldır. “Yeni Türkiye Dış Politikası”, bilhassa Suriye ve İran ile olan ilişkilerde zor zamanlardan geçmekte ve sınanmaktadır.

Devamı
Türk Dış Politikası Yıllığı 2011
quot Yeni Bölge quot SETA'da Tartışıldı

"Yeni Bölge" SETA'da Tartışıldı

SETA’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Libya Devlet Başkanı Muhammed Yusuf El-Megarif’in konuşmacı olarak yer aldığı “Yeni Bölge, Yeni İlişkiler: Türkiye ve Libya’’ başlıklı özel bir panel gerçekleştirildi.

Devamı

İstanbul "One minute" krizinin yaşandığı Davos'a alternatif olacak zirve düzenleyecek. Toplantıya dünya liderleri ve akademisyenler katılacak.

Ortadoğu’nun iki kutup ülkesinden biri olan Mısır’da, Sina Yarımadası’nda, yaşananlar; Ortadoğu’nun bir diğer kutbu olan Türkiye’de, ülkenin doğusunda yaşananları çağrıştırıyor.

Ekonomik ve askeri gücü ile dünyayı korkutan Çin’in Arap Baharı’nda Ortadoğu’da yaşadığı köşe kapmaca bir anlamda süper güç olmanın başka yönleri olduğunu da ortaya koydu.

Yeni teşvik sistemi hem yerli yatırımcının yatırım yapmasında hem de doğrudan yabancı yatırımcıların ülkeye çekilmesinde aktif bir rol oynayacaktır.

Demokratik Dönüşüm ve Ortak Bölgesel Vizyon: Fas-Türkiye

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Fas Dışişleri ve İşbirliği Bakanı Saâdeddin El Osmani, 19 Mart 2012’de SETA’da düzenlenen panelde bölgedeki dönüşüm sürecini ve ikili ilişkileri değerlendirdiler.  

Devamı
Demokratik Dönüşüm ve Ortak Bölgesel Vizyon Fas-Türkiye

Büyük Güçlerin Mücadele Alanı: Afrika

Dünya politikasında Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra ortaya çıkan tek merkezli ve tek süper güçlü dönemin sona ermeye başlaması dünya coğrafyasında yeni bir jeopolitik düzenin de kapılarını aralamaya başladı.

Devamı

2012 için öngörülen tüm olumsuz senaryolara rağmen ekonomik büyümede çok keskin bir düşüş yaşanmadan büyüme dinamiğinin devam edeceğini söylemek mümkün.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın geçirdiği dönüşüm ve bu dönüşümün bölgesel ve uluslararası güç dengeleri üzerine etkisi konularını ele aldılar.

Ortadoğu'daki düzeninin bizzat bölge ülkeleri tarafından kurulmasını isteyen Türkiye, kendi özerkliğini artıracak yeni bir dengenin peşinde.

Ekonomideki belirsizlik ortamını asgari düzeye indirmek, ekonomik büyümeyi sürekli kılmak ve cari açık konusunda önlemler almak amacıyla 2012-2014 yıllarını kapsayan OVP, 13 Ekim 2011’de kamuoyuna duyurulmuştur.  

Bugün uluslar arası sistem yeniden kuruluyor ve Türkiye yakın coğrafyasındaki ülkeler için birinci ilham kaynağı konumunda.

AK Parti'nin kimlik bileşenleri ve almış olduğu %50 oy oranı, yeni bir merkez sağ formülasyonuyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. 

12 Haziran seçimleri toplumun “güven” arayışının ve “gelecek” beklentisinin test edildiği tarihi bir seçim olacak.

Siyasal rekabetin yoğun yaşandığı ve seçim sonuçlarının en çok merak edildiği yerlerin başında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi geliyor. 

Türkiye,uzun süredir, yeni bir gelecek inşa etmek yerine, içinde bulunduğu hayati bir krizi aşmak için seçimlere gidiyor.

Siyasi partilerin ekonomi konusunda uygulayacakları politikalar değerlendirildiğinde ilginç tespitler ortaya çıkmaktadır.

Özel dershanelerin varlığı ve işlevi yaklaşık 40 yıldır tartışılıyor. Çokları “Ne onla, ne de onsuz!” basamağında. “Eğitim sistemine zararlı” diyenlere göre ise kapılarına kilit vurulmalı. Tıpkı Güney Kore’deki gibi!  

Türkiye'de Yükseköğretime Erişim: 2025 Yılında Yükseköğretim Talebi Karşılanabilecek mi? Nitelikli beşeri sermayenin ulusal ve bölgesel kalkınmaya katkıları nedeniyle ülke ve bölge yö­netimlerinin gündeminde öncelikli politika alanları arasında yer alan yükseköğretim, tüm dünyada 1950’lerden itibaren hızlı bir genişleme sürecine girmiştir. Bu genişlemeye rağmen, yükseköğretim arzının talep artışı karşısında yetersiz kalması yükseköğretime erişim konusunu ön plana çıkarmıştır.

Yeni açılan üniversiteler ve kontenjan artışları, yükseköğretim önündeki yığılmayı azaltabilecek mi?