Erdoğan'ın Siyasal Mirası

Erdoğan iktidarı boyunca Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği değişmiş ve siyasal merkez yenilenmiştir. Devlet ve toplum arasındaki mekanik düzlem ve toplumu devlet anlayışının karşısında ikincil konuma yerleştiren, toplumu disipline eden baskıcı anlayış dönüşmüştür.

Devamı
Erdoğan'ın Siyasal Mirası
Helalleşme Kutuplaşma ve Hesaplaşma

Helalleşme, Kutuplaşma ve Hesaplaşma

Kurucu bir dil ve aynı zamanda siyaset geliştirmek gibi zor bir süreçle karşı karşıya yeni AK Parti yönetimi. Söylemin gücüne her daim ihtiyaç olacak. Fakat söylemselliğin zemini zayıflayacak.

Devamı

İslamofobi'nin Müslümanlar üzerinde olumsuz bir etkisi vardır ve neticede onları, özellikle Müslümanların azınlık olduğu Batı ülkelerinde, toplumdan dışlayıcı ayrımcı uygulamaların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Güvenlik sektörünün Arap-Çoğunluklu Başkaldırıların tetiklenmesindeki rolü nedir? Güvenlik sektörü reformunun önünde ne gibi engeller vardır? Güvenlik sektörü reformu için ne gibi adımlar atılmalıdır?

Yenişafak'a konuşan SETA Ankara Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Yılmaz Ensaroğlu, Çözüm Süreci'nde gelinen noktayı ve yaşanan hareketliliği değerlendirdi. Ensaroğlu, “Bütün yükü sadece hükümete veya HDP'ye yıkıp kenara çekilemeyiz. Herkese büyük görevler düşüyor.” dedi.

SETA İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Yılmaz Ensaroğlu, Diyarbakır'da gerçekleştirilen “Yeni Türkiye'nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kadına Yönelik Şiddet ve Sloganlar

Kadına yönelik şiddet birçok faktörle eş zamanlı ilişkili ve uzun soluklu, mikro düzeylere derinlemesine çalışma yapmayı ve ülkenin birçok sosyodemografik faktöründe iyileşmeyi gerekli kılıyor.

Devamı
Kadına Yönelik Şiddet ve Sloganlar
Tam Bir Yıl Olmuş

Tam Bir Yıl Olmuş

O sabah piyasalar, Mayıs ayındaki FED dalgasıyla neredeyse eşzamanlı yaşanan Gezi örtüşmesine benzer bir sarsıntıya uyandığından habersizdi.

Devamı

Sosyal yardımların verilmesi, dağıtılması gerekliliği ve hak olduğu anlayışının, sosyal yardımları en sert biçimde eleştirenlerin bile kabul ettiği bir noktaya geldik.

“kadına yönelik şiddet” meselesinde Türkçe literatür bu açıdan oldukça fakir. Hatta niteliksiz. En basit istatistiklerde ve bunların ele alınıp yorumlanmasında sıkıntılar var.

Türkiye'mizin yeni nesillerinin, ne iç ne de dış darbelerle ezilmemesi, hakkaniyetli olması ve demokrasiyi muhafaza ederek daha ilerilere taşıması temennisiyle;

90'ların ilk yarısı, siyasi istikrarsızlığın da beslediği ekonomik başarısızlıkların hâkim olduğu bir dönem olmuş, 94 Krizi sonrası istikrar programıyla ayağa kalkmaya çalışılsa da başarı sağlanamamıştı.

6-7 Ekim Olaylar'ı bize PKK-KCK-HDP çizgisinin kendisi dışındakileri sindirme amaçlı politikalar uygulayabileceğini, hem de bunu acımasızca, yakarak, yıkarak, linç ederek yapabileceğini gösterdi.

Türkiye'de kadına yönelik şiddet artmıyor hatta hafifçe bir düşme eğiliminde. Hacettepe'nin kadına yönelik şiddet araştırmasının 2008 ve 2014 verileri karşılaştırıldığında düşme trendi gözüküyor.

HDP'nin laikliği, din işlerinin uzağında olmanın verdiği konforla, retorik dolu ve suya sabuna dokunmayan bir çizgi izliyor.

Geçen seçimlerde AK Parti'ye oy veren geniş kesimleri AK Parti'den vazgeçirecek esaslı bir neden ortada yok.