ABD Seçimlerinden Dersler

Kovid-19'a yakalanan Trump hızla iyileşip, 'virüsü yendim' havasıyla kampanyasına dönmeye çalışıyor. Yani Trump için artık Kovid-19 hem seçimin hem de sağlığının merkezine oturdu. 200 bini aşkın Amerikalının ölmesini umursamamakla suçlanan Trump bu hastalıktan kurtularak seçimlere girerse iddiasını sürdürür. "Ekonomiyi Trump toparlar" algısı Biden'ın en büyük dezavantajı. Son dört haftada Trump'dan fark yaratacak her şeyi beklemeliyiz. 3 Kasım sonrası ise Amerikan siyaseti için tam bir muamma. Benzeri görülmemiş bir belirsizlik. Ne demiş eskiler, yaşa ki göresin.

Devamı
ABD Seçimlerinden Dersler
Kriter in Ekim Sayısı Çıktı Jeopolitik Mücadele Kaçınılmaz

Kriter’in Ekim Sayısı Çıktı: Jeopolitik Mücadele Kaçınılmaz

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 50. sayısı çıktı.

Devamı

Neden bir Türk milletvekili Türkiye'yi karalama kampanyalarının bir parçası olur?

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

3 Kasım 2020 başkanlık seçimleri ABD tarihinin belki de en olağanüstü seçimi olmaya namzet. İşsizlik ve ekonomik büyüme rakamlarının çok iyi olduğu bir dönemde gelen koronavirüs (Covid-19) krizinin son derece kötü yönetilmesiyle birlikte seçim dengeleri de bir anda değişti.

Kitle iletişim araçları tarihin her döneminde "gündem oluşturma" (agenda setting) açısından önemli bir etkiye sahip olmuştur. İktidar ya da muhalefetin bütün bileşenleri bu anlamda ya medyayı kontrol etmek istemişler ya da medya sahipleri ile iyi ilişkiler geliştirmişlerdir. Geleneksel medyanın tek yönlü bilgi akışı ve içeriğin filtrelenmesi sürecindeki formel bürokrasi bu anlamda iktidarı kullanmak isteyen aktörlerin işlerini de kolaylaştırmıştır. Nitekim medyaya sahip olan aktörler içeriği diledikleri biçimde üretmekte ve kendi pozisyonlarının savunuculuğunu sahip olduğu araçlar ile tahkim etmektedirler.

Üçüncü ABD Müdahalesi ve Körfez’in Geleceği

ABD seçimlerinin sonucu ne olursa olsun Arap rejimleri İsrail ile yakınlaşmadan beklediklerini alamayacaklar. İsrail kazanacak, onlar her halükârda kaybedecekler.

Devamı
Üçüncü ABD Müdahalesi ve Körfez in Geleceği
ABD Seçimlerinin Ortadoğu ve Türkiye ye Etkileri

ABD Seçimlerinin Ortadoğu ve Türkiye’ye Etkileri

ABD, tarihi önemde bir başkanlık seçimine gidiyor 3 Kasım'a altı hafta kala farklı sansasyonel iddia ve polemikler öne çıkıyor. Başkan Trump'ın Koronavirüs'ün bulaşıcılığı ve maske hakkında söylediklerinden askerlerle ilgili sözlerine ve taciz iddialarına kadar çok şey tartışılıyor. Anketler salıncak eyaletlerde dahi Biden'ı önde gösterse bile Trump arayı kapatıyor.

Devamı

Türk halkını ayırarak Erdoğan'a saldırmaları hiçbir şeyi örtmüyor. Zira Erdoğan, iç ve dış saldırılara karşı koyan ve 15 Temmuz direnişini sergileyen bir lider. Bu iki varoluşsal meseleyi birleştirenlere karşı duran güçlü bir devlet adamı.

Mavi vatan kavramına nereye kadar sahip çıkılmalıdır? Bu uğurda gerekirse Türkiye Yunanistan ile savaşmayı düşünmeli midir? Bunun için ne tür hazırlıklar yapılmalıdır? Kısacası yönetime talip olan muhalefet Türkiye'ye dış politika ve güvenliğin bu önemli alanında ne tür bir alternatif sunmaktadır?

Erdoğan'a yapıştırılmak istenen 'fundamentalizm' etiketi bir maske.. Altında milli çıkarlarını korumak için mücadele eden bir liderin devrilmesi, olmazsa sınırlandırılması niyeti var.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz stratejisi an itibariyle sağlam temellere oturmuş ve emin adımlarla ilerliyor. Bu haldeki AB, Türkiye karşısında Doğu Akdeniz'in etkin bir aktörü olamayacağı gibi Türkiye'ye karşı güç kullanması da muhtemel değildir.

Biz Türkiye'de kurgulanmış seçimlere alıştık. Biden bile bunu açıkça ifade etti. Muhalefeti birleştirip Erdoğan'ı devirmek istediklerini kulaklarımızla duyduk. Ama görüyoruz ki, stratejik oy kullanmaya dayalı hesaplamalar sadece Türkiye'ye has değil. Biden ve destekçileri Amerika'daki seçimleri de şablonlar üzerinden düşünerek hareket ediyor.

Seçildiği takdirde Biden yönetiminde Türk-Amerikan ilişkileri diplomatik anlamda daha zorlu bir döneme girecektir ancak Türkiye'nin hem sahada hem de diplomatik alanda kendi politikalarını şekillendirmeye devam etmesi bunun en iyi ilacı olacaktır. Geçmişte gerek Irak işgali gerekse ABD'nin YPG'ye desteği gibi meydan okumalarda kendi politikalarını belirleyerek hayata geçirmeye devam eden Türkiye'nin muhtemel bir Biden yönetiminde de çıkarları doğrultusunda adım atma kabiliyeti devam edecektir.

Türkiye bu konudaki adımlarını kuşkusuz sadece sondaj gemileri bağlamında atmıyor. Pek çok alanda toplumsal hafıza için güçlü anlam dünyasına sahip olan kavramlar ve semboller kullanılıyor.

Kapasite inşası etkin ve bağımsız bir dış politika vizyonuyla buluştuğunda Türkiye giderek risklerden korkan değil fırsatların peşinden giden, en temelde ise ulusal çıkarlarından taviz vermeyen bir ülke haline gelmekte.

İki gündür hepimizin zihni bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vereceği müjdede. "Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağına inanıyorum" cümlesi Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın "Türkiye için eksen değişikliği" sözüyle bir araya gelmesi merakı artırdı.

Geçen şubatta yayınlanan, Rand raporunda “2023 seçimlerinde demokratik muhalefet adı altında diğer partiler koalisyon kurarak iktidarı ele alabilir. ABD, NATO ve AB ile iyi ilişkiler geliştirebilirler. Bunun için de ABD inisiyatif kullanmalıdır” denilerek muhalefetin dostlarına mesaj gönderilmişti.

Bu ülkenin geleceğini başka ülkelerin çıkarlarına teslim etmek istemeyen her vatandaş ister muhalif olsun ister iktidar taraftarı ülkeye sahip çıkmak zorundadır. Muhalefetin de yerli ve milli olanına şiddetle ihtiyacımız vardır.

ABD’de Biden gibi düşünenlerin sayısı arttı ve Türkiye konusunda bazı çıkışlarına rağmen genel olarak Demokratlara ve hatta kendi partisine göre çok daha rasyonel bir çizgisi olan Trump’ın bu Türkiye karşıtlarının iki ülke ilişkileri açısından yıkıcı politikalarının önünü kesme ihtimali giderek azalıyor.

Atatürkçü CHP, milliyetçi İYİ Parti, İslamcı Saadet, PKK'lı HDP nasıl oluyor da bir araya geliyor? Tüm bunları bir araya getiren güç nedir? Ne yani, Biden konuşmasa cevabı bilmiyor muyduk?