Erdoğan Faktörü ve Fundamentalizm

Erdoğan'a yapıştırılmak istenen 'fundamentalizm' etiketi bir maske.. Altında milli çıkarlarını korumak için mücadele eden bir liderin devrilmesi, olmazsa sınırlandırılması niyeti var.

Devamı
Erdoğan Faktörü ve Fundamentalizm
Avrupa Birliği nin Doğu Akdeniz Yaklaşımı

Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz Yaklaşımı

Türkiye'nin Doğu Akdeniz stratejisi an itibariyle sağlam temellere oturmuş ve emin adımlarla ilerliyor. Bu haldeki AB, Türkiye karşısında Doğu Akdeniz'in etkin bir aktörü olamayacağı gibi Türkiye'ye karşı güç kullanması da muhtemel değildir.

Devamı

Biz Türkiye'de kurgulanmış seçimlere alıştık. Biden bile bunu açıkça ifade etti. Muhalefeti birleştirip Erdoğan'ı devirmek istediklerini kulaklarımızla duyduk. Ama görüyoruz ki, stratejik oy kullanmaya dayalı hesaplamalar sadece Türkiye'ye has değil. Biden ve destekçileri Amerika'daki seçimleri de şablonlar üzerinden düşünerek hareket ediyor.

Seçildiği takdirde Biden yönetiminde Türk-Amerikan ilişkileri diplomatik anlamda daha zorlu bir döneme girecektir ancak Türkiye'nin hem sahada hem de diplomatik alanda kendi politikalarını şekillendirmeye devam etmesi bunun en iyi ilacı olacaktır. Geçmişte gerek Irak işgali gerekse ABD'nin YPG'ye desteği gibi meydan okumalarda kendi politikalarını belirleyerek hayata geçirmeye devam eden Türkiye'nin muhtemel bir Biden yönetiminde de çıkarları doğrultusunda adım atma kabiliyeti devam edecektir.

Türkiye bu konudaki adımlarını kuşkusuz sadece sondaj gemileri bağlamında atmıyor. Pek çok alanda toplumsal hafıza için güçlü anlam dünyasına sahip olan kavramlar ve semboller kullanılıyor.

Kapasite inşası etkin ve bağımsız bir dış politika vizyonuyla buluştuğunda Türkiye giderek risklerden korkan değil fırsatların peşinden giden, en temelde ise ulusal çıkarlarından taviz vermeyen bir ülke haline gelmekte.

Erdoğan’ın Müjdesi ve Erken Seçim

İki gündür hepimizin zihni bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vereceği müjdede. "Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağına inanıyorum" cümlesi Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın "Türkiye için eksen değişikliği" sözüyle bir araya gelmesi merakı artırdı.

Devamı
Erdoğan ın Müjdesi ve Erken Seçim
Neden Bu Kadar Erken Dengeleri Bozuldu

Neden Bu Kadar Erken Dengeleri Bozuldu?

Geçen şubatta yayınlanan, Rand raporunda “2023 seçimlerinde demokratik muhalefet adı altında diğer partiler koalisyon kurarak iktidarı ele alabilir. ABD, NATO ve AB ile iyi ilişkiler geliştirebilirler. Bunun için de ABD inisiyatif kullanmalıdır” denilerek muhalefetin dostlarına mesaj gönderilmişti.

Devamı

Bu ülkenin geleceğini başka ülkelerin çıkarlarına teslim etmek istemeyen her vatandaş ister muhalif olsun ister iktidar taraftarı ülkeye sahip çıkmak zorundadır. Muhalefetin de yerli ve milli olanına şiddetle ihtiyacımız vardır.

ABD’de Biden gibi düşünenlerin sayısı arttı ve Türkiye konusunda bazı çıkışlarına rağmen genel olarak Demokratlara ve hatta kendi partisine göre çok daha rasyonel bir çizgisi olan Trump’ın bu Türkiye karşıtlarının iki ülke ilişkileri açısından yıkıcı politikalarının önünü kesme ihtimali giderek azalıyor.

Tartışılan cümleler, dış politikadan habersiz bir başkan adayının acemi, sakil ifadeleri değil. Obama yönetiminde başkan yardımcılığı yapmış bir ismin 'iyi düşünülmüş, somut ve net Türkiye politikası beyanı.'

Muhalefetin kendisine sorması gereken soru şudur: Erdoğan’ı devirmek için genelde Batı özel de ise Biden niçin kendilerini tercih edilebilir buluyor? Ne tür bir muhalefet söylemi geliştirdiler ki onları kullanışlı görüyorlar?

Dikkat edin Biden sadece bir Amerikan başkanı adayı değil. Obama döneminde de başkan yardımcılığı yapmış bir isim. Obama döneminde Türkiye'ye karşı yürütülen bütün operasyonların içindeydi. Suriye'de Türkiye'yi yalnızlaştırma politikaları da PKK ve FETÖ'ye destek verilmesi de hep o dönemde başladı. Obama-Biden ikilisi Türkiye'yi hedefe koymuştu. Darbe ile dahi deviremediler. Şimdi ders almış. Başka yöntemler deneyecekmiş. Ülkedeki elemanlarını devreye sokacakmış.

Atatürkçü CHP, milliyetçi İYİ Parti, İslamcı Saadet, PKK'lı HDP nasıl oluyor da bir araya geliyor? Tüm bunları bir araya getiren güç nedir? Ne yani, Biden konuşmasa cevabı bilmiyor muyduk?

Türkiye'de parti siyaseti dinamizmini hiç kaybetmiyor. AK Parti'den ayrılanların kurduğu iki partiden sonra şimdi de 37. kurultayını yapan CHP, bünyesinden yeni bir partinin çıkma ihtimalini tartışıyor. 2018 cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "CHP içerisinde Atatürk düşmanları olduğunu" söyleyerek yeni bir hareket oluşturmayı konuşuyor. CHP'nin eski genel başkanları İnce'yi ikna etmesi için Kılıçdaroğlu ile görüşerek "bölünmenin" önüne geçmeye çalışıyor. Beklenti partide hakimiyetini pekiştiren Kılıçdaroğlu'nun İnce'yi içeride tutmak için taviz vermeyeceği yönünde.

Ankara, güç politikasının şiddetlendiği bir dönemde Türkiye’nin müttefiklere ihtiyacı olduğunu biliyor. Ancak ittifak bağlarını Türkiye’yi başka ülkelerin nüfuz alanına dâhil etmeyecek şekilde dizayn etmeye çalışıyor. ABD ve Avrupa ile olan ittifakını bu şekilde eşit ortaklar arasındaki bir ilişki şeklinde inşa etmeye çalışırken bir yandan da bu ülkelere olan bağımlılığını azaltacak yeni ortaklıklar arayışı içerisinde.

Amerikan başkanlık seçiminin dünya tarihi açısından kritik sonuçları olabilir. Trump veya Biden'ın seçimden galip çıkması Amerika'nın dünya siyasetindeki tutumunu belirleyecek. Sadece Amerikan toplumu için tüm diğer ülkeler için merak konusu.

'Ayasofya'nın dirilişi' bu saatten sonra Türkiye'nin uluslararası sistemde etkili aktör olma hamlelerini sembolize eden bir gerçekliktir.

Koronavirüs ABD-Çin arasındaki ticaret savaşını alevlendirdi. ABD, teknoloji ve sosyal medya cephelerine yoğunlaştı. Çin ise meseleyi basit bir ticaret savaşından çok ‘soğuk savaş’ olarak görüyor

Amerika'nın dünyaya olan ilgisizliği çoğunlukla Trump'la ilişkilendiriliyor. Bu mantığa göre, Trump dış politikaya ilgisiz bir popülist olduğu için Amerika'nın tutarlı bir stratejik planlaması bulunmuyor. Gerekli gereksiz herkesle sert diplomatik kavgalara girişiyor. Sonra pek bir sonuç da almadan bunların üstünü kapatıp geçiyor. Takipçilik özelliği olmadığı artık sır değil.

Dünya tarihinin önemli dönüm noktalarından birinden geçiyoruz.