Batı’nın Türkiye ile Yeni Angajmanı?

Türkiye, Obama'nın başkanlığı devrettiği zamanki yerinde de değil artık. Birçok krizde etkin rol alan ve Batı ittifakı için değerli bir müttefik. Biden yönetiminin ABD'nin jeopolitik çıkarlarını yeniden değerlendirme sürecinde birçok dosyada Türkiye faktörünü görmemesi mümkün değil. Avrupa, NATO, Afrika, Akdeniz, Ortadoğu, Rusya, Kafkaslar, Hazar, Körfez ve hatta Çin dosyasında.

Devamı
Batı nın Türkiye ile Yeni Angajmanı
Biden ın Dış Politika Ekibi Müesses Nizamın Dönüşü mü

Biden’ın Dış Politika Ekibi: Müesses Nizamın Dönüşü mü?

Biden dış politika takımını tanıtırken 'Amerika Geri Döndü' ifadesini kullandı. Dünyaya küresel meselelerde hem birlikte çalışma hem de Amerika'nın liderlik yapmaya aday olduğu mesajını verdi... Biden'ın Amerika'yı uluslararası düzenin liderliği konumuna tekrar getirmesi seçtiği kadrolardan çok ortaya koyacağı vizyon ve bunu gerçekleştirecek iyi düşünülmüş bir strateji gerektiriyor.

Devamı

Muhalefetin trajedisini oluşturan şey kavga ettiği, eleştirdiği, beğenmediği süreç ve gelişmeleri okumakta zorlanması.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, "Reform" sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.

Ümit Özdağ'ın İbrahim Kaboğlu'nun beyanatlarına dayandırarak söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. CHP, İP, SP ve HDP bir araya gelip HDP çizgisine hoş gelecek bir anayasa taslağı hazırlamış.

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, Asya-Pasifik bölgesindeki 15 ülkenin imzaladığı Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) anlaşmasını değerlendirdi.

Avrupa’nın Huysuz Siyasetçisi

Macron, Türkiye'yi ve Erdoğan'ı hedef aldığında susan Avrupalı siyasetçiler, şimdilerde bu 'hırslı' lider adayının yaptıklarından endişelenmeliler. Tüm Avrupa'yı zora sokacak bir huysuzluk söz konusu.

Devamı
Avrupa nın Huysuz Siyasetçisi
Trump ın Topal Ördek Dönemindeki Oyun Planı

Trump’ın “Topal Ördek” Dönemindeki Oyun Planı

2024'te tekrar başkan adayı olma opsiyonunu da açık tutan Trump, hep kazanan, yenilgiyi asla kabul etmeyen, Washington geleneklerini kıran, sonuna kadar savaşan ve müesses nizamın karşı çıkmasına rağmen verdiği sözünü tutan başkan olarak kendi marka değerini koruma derdinde.

Devamı

Avrupa siyasetinde Amerikan seçimlerinden sonra sanki yeni bir hava esecekmiş görüntüsü var. Merkel başta olmak üzere genel Avrupa siyasetini temsil eden kişi ve kurumlar çok doğal olarak Biden'ın seçilmiş olmasını memnuniyetle karşıladılar.

Kovid-19 ve ekonomik etkileriyle mücadeleyle birlikte, ABD'deki seçim sürecinin ardından Trump-Biden geçişinin de sürdüğü böylesi bir dönemde 'dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması' olarak tanımlanan RCEP (Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık) imzalandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta "ekonomi ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz" açıklaması yaptı. Bu açıklamanın ne anlama geldiğine dair kamuoyunda büyük bir tartışma başladı.

Trump’ın görevde olduğu son dört yılda transatlantik ilişkilerde oluşan gerilimin, ilişkileri tahkim edeceği vaadinde bulunan Biden’ın göreve başlamasıyla birlikte kademeli şekilde düşmesi bekleniyor.

SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, ABD - Çin ilişkileri özelinde Joe Biden'dan beklentileri değerlendirdi.

Trump döneminde ABD içine kapanıp uluslararası iş birliğini sınırlandırırken, Washington’un bu politikasını fırsata çevirmek isteyen Pekin yönetimi kendisini serbest ticaretin ve uluslararası kurumsal iş birliğinin savunucusu olarak gösterdi.

Dubai Ports World’ün elinde tuttuğu limanların yanı sıra Abu Dabi yönetiminin Yemen ve Afrika boynuzunda askerî üsler kurarak önemli boğazları kontrol altına almaya çalışması, İsrail ve BAE’nin müşterek hedeflerinin bir yansıması.

ABD'nin Rusya ile çeşitli alanlarda çekişmelere gireceğini öngörebiliriz. Biden hangi konuya el atarsa Türkiye ile karşılaşacak. Türkiye her türlü mantıklı ortaklığa açıktır. Bakalım Amerika aynı esnekliği gösterebilecek mi?

Biden dönemi de çok farklı olmayacaktır. Amerikan izolasyonculuğu yine hâkim karakter haline gelecek. Obama gibi Biden da uluslararası kurumları ön plana çıkartacak. Fakat Biden yönetiminin bırakın Bush dönemleri gibi müdahaleci olmasını Clinton döneminde olduğu gibi seçici müdahale ihtimali bile çok zayıf.

Trump ile Biden arasındaki başkanlık yarışını adayların kişilik özelliklerine ya da siyaset tarzlarına bakarak değerlendirmek Amerikan siyaseti hakkında bize doğru bir resim sunmaz.

Biden yönetimi Avrupa ile ilişkilerinde makul diplomatik üslubun hakim olduğu bir iletişim ile talep ettiği desteği ancak ticari alanda taviz vererek belli bir düzeye kadar alabilecektir. Diğer taraftan ABD'nin dış politikada önceliği Pasifik bölgesinde olmaya devam edecektir.

Trump sonrası dönem bölge aktörleri açısından yeni beklentiler oluştursa da Türkiye kendi güvenliği ve istikrarı için gerekli adımları atacaktır. Irak'la olan ilişkiler bu çerçevede değerlendirilmelidir.