Partisiz ya da Kimliksiz Siyasetin Açmazları

Partisiz başkan adayı ya da kimliksiz siyaseti savunmak, kısa vadede yararlı gibi gözükse de uzun dönemde Türk siyasetini değersizleştirir. Popülist ve değer üretmeyen siyasetin kapılarını sonuna kadar açar.

Devamı
Partisiz ya da Kimliksiz Siyasetin Açmazları
Eski Sisteme Dönüş Tartışması Neyi Örtüyor

Eski Sisteme Dönüş Tartışması Neyi Örtüyor?

Bir süredir muhalefet partileri, iktidara gelmeleri hâlinde eski sisteme yeniden döneceklerini söylüyorlar. Aslında tam böyle ifade etmiyorlar. Ne olduğu ya da neye referans verdiği konusunda kimsenin bir bilgisinin olmadığı bir söyleme başvuruyorlar. 'Eski sisteme döneceğiz' yerine 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' demeyi tercih ediyorlar.

Devamı

Ümit Özdağ'ın İbrahim Kaboğlu'nun beyanatlarına dayandırarak söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. CHP, İP, SP ve HDP bir araya gelip HDP çizgisine hoş gelecek bir anayasa taslağı hazırlamış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “değişim dinamik bir süreçtir. Biz reform gündeminden hiç kopmadık” sözleri ile başlayan yeni reform dalgasını etkisizleştirmeye çalışanlar çok. Bu süreci, zehirlemeye, tartışmalara boğmaya ve mecrasından saptırmaya yeltenenler özel bir gayret gösteriyor.

CHP'nin başını çektiği, Millet İttifakı'nın resmi ve gayrı resmi üyelerinin yer aldığı Anayasa çalışmaları neden bir skandala dönüştü?

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, siyasette yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme de Böyle mi Döneceksiniz?

Millet İttifakı partileri, geçmişte uzlaştıkları bir metne şu an sahip çıkamıyorlarsa, nasıl bir araya gelip de güçlendirilmiş parlamentarizmin ilkeleri konusunda anlaşacaklar?

Devamı
Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme de Böyle mi Döneceksiniz
Millet İttifakı'nı Bir Arada Tutmak İçin Siyasi Partiler Harcanıyor

Millet İttifakı'nı Bir Arada Tutmak İçin Siyasi Partiler Harcanıyor

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Millet İttifakı ve siyasette yeni hareketlenmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, siyaset arenasında son yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, siyaset arenasında son yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

İYİ Parti’de 20 Eylül'de düzenlenen ikinci kurultay sonrasında başlayan parti içi kavga, partinin kuruluşundan itibaren yaşadığı varoluşsal krizi bir kere daha ortaya çıkardı.

Son tartışmayı dışarıdan kimse başlatmadı. Partinin İstanbul milletvekili ve milliyetçi çevrelerin tanınan ismi Ümit Özdağ ortaya attı.

İyi Parti’nin daha kuruluş süreci ve sonrasındaki, “kimin partisi ve hangi çevrelerin tasarımı” olduğuna yönelik sürekli gündemde yer alan tartışmanın argümanlarını da yine partinin üst kademelere kadar yükselmiş ya da kuruluşunda yer almış siyasetçiler üretiyor.

HDP gibi PKK'nın doğrudan siyasi uzantısı olan ve siyasi hedefini hepimizin çok net bildiği bir yapının Türkiyelileşme gibi bir meseleye gerçekten yanaşmayacağı çok açık. Örgüt izin vermediği müddetçe HDP'liler bu konuyu tartışmaya dahi açamaz.

Erken seçime gitmenin mevcut anayasaya göre iki yolu var. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin yenilenmesi kararı alabilir. Seçim yenileme kararını Cumhurbaşkanı alırsa hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilenir. Bu Erdoğan'ın görev süresinde kayıp yaşaması anlamına gelir. Erdoğan'ın böyle bir planı olmadığı ortada. Diğer seçenek ise meclisin erken seçim kararı alması. CHP, İYİ Parti ve HDP'nin meclis çoğunluğu erken seçim için yeterli değil. Cumhur İttifakı'nın bozulması MHP'nin de bu üçlüye katılması gerekiyor.

Ne tür siyasi manevralar yapacağını bildiklerini zannediyorlar. Halbuki birlikte çalıştıkları dönemde dahi Erdoğan'ın siyasi aklını ve vizyonunu anlamamışlar ya da paylaşmamışlar. Uluslararası sistemin yapısından dış politika tercihlerine, iktidar-muhalefet ilişkisinden siyasi liderliğin doğasına kadar birçok alanda farklı zihinlere sahipmişler.

Muhalefet partileri de bu durumun farkında. Cumhur İttifakı’nın erken bir seçime gitmeyeceğini bildikleri hâlde, CHP ve diğer muhalefet partilerinin her iki haftada bir “erken seçim olacak” çıkışlarının siyaset üretememekten kaynaklandığını artık muhalefeti destekleyen kesimler de farkında.

Muhalefet bu çıkmazdan nasıl kurtulabileceğini tartışıyor. 'Muhalefet çözüm üretecek yerde değil' algısı değişmiyor. 'İktidarın dünyayı daha iyi okuduğu ve gereğini yaptığı' kanaati gücünü koruyor.

Kamuoyu anketlerinde AK Parti’nin oy oranının düştüğünü iddia edenler, nedense CHP’nin oy oranının milim yukarıya gitmediğini, hatta birçok ankette son aldığı oylardan düşük çıktığını görmezden geldiler.

Teröre sesini çıkartmayanlar bu ülkenin değil terörün çocukları oldular. Hatay'daki yangınları çıkartan 'ateşin çocukları'na dönüştüler.

Terör dünyanın her yerinde olabilir. Son derece kıyıcı da olabilir. Ama kendince bir hedefi ve özellikle tercih ettiği yöntemleri olur. Ama bu PKK'nın ne bir amacı kaldı ne de yöntem ayırt ediyor. Her fırsatta öldürmek için yaşadığını gösteriyor.