Almanya, CDU veya SPD’nin kolayca kurdukları koalisyonlar döneminden, programları benzeşen partilerin milletvekili sayılarının koalisyon kurmak için yetmeyeceği bir döneme doğru yelken açıyor.
Devamı
Türk heyeti Palermo’da gerçekleştirilen Libya Konferansı’ndan neden çekildi? Türkiye’nin Libya krizine ilişkin pozisyonu nedir? Libya krizinin kaynağı nedir? Palermo’daki Libya Konferansı kriz için çözüm olabilir mi? Libya’da bir çözüm mümkün mü?
Devamı
İdlib Ateşkesi, Dörtlü Zirve ve Kaşıkçı cinayetindeki politikası ile etkisini artıran Erdoğan ise Le Figaro'daki makalesinde dünya kamuoyuna önemli mesajlar verdi.
SETA'nın 'Siyasal Mühendislik ve Avrupa'da Dindar Muhafazakar Müslümanların Dışlanması' raporunda Avrupa'da İslami uygulamalarla ilgili yasakların söz konusu olduğu belirtildi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfında 'Dindar ve Muhafazakar Müslümanların Avrupa Siyasetinde Temsil Sorunu' paneli düzenlendi.
Almanya’nın AB karşıtı bir çizgiye savrulması bütün Avrupa’nın istikrarsızlığa savrulmasına yol açacaktır. Zira AB çizgisi Almanya’yı geçmişindeki yayılmacı politikalarından uzak tutan en önemli faktördü.
Devamı
MHP’nin Meclise sunduğu teklifin içeriğinde ne var? Kanun teklifi bir “af” anlamına mı geliyor? Teklifin gerekçeleri tatmin edici mi? FETÖ’nün yargı yapılanmasının yol açtığı mağduriyetler için ne yapılabilir? Geçmiş af tecrübeleri bize ne anlatıyor?
Devamı
2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ortaya atılan iddialar ve özellikle açıklamalar durumu daha da ilginç hale getiriyor. Peki, Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Gerçekten bir arbede sonucunda mı öldü yoksa bir hikâye mi yazılıyor? Bu cinayetin sonucu neleri değiştirecek?
İtalyan devletinin sergilediği güvenlik ve terörle mücadele odaklı yaklaşım, İslam konusunda Müslümanları da süreçlere dahil eden politikalar benimsemesine engel oluyor.
YEP dengelenme, disiplin ve değişim sacayakları üzerine kurulu olan bir program. Bir taraftan kamu maliyesinin disipline edilmesinin enflasyon ve cari açığı düşürmeye vereceği katkıyla ekonomik dengelenmenin sağlanması diğer taraftan da ekonomi politikalarının daha seçici, hedef bazlı ve etkin hale getirilmesiyle kritik sektörler öncülüğünde Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu yapısal dönüşümün tohumlarının atılması amaçlanıyor.
AB'nin Amerika Birleşik Devletleri gibi Suriye ya da Ortadoğu kaynaklı mülteciler ve terör örgütlerini görmezden gelme lüksü yok.
Türkiye, Avrupa Birliği'yle ilişkilerini canlandırmak için 3 yıl aradan sonra Reform Eylem Grubu'nu toplarken, uzmanlar, bu sürecin tetikleyicisinin hem AB'nin hem de Türkiye'nin ABD'yle yaşadığı krizler olduğuna işaret ediyor. Bir diğer etken de Türk lirasının yaşadığı krizin Türkiye'nin yanısıra Avrupa Birliği için de ciddi sorun yaratma riski taşıması.
Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..
Görünen o ki ABD, Türkiye ile ilgili siyasi hedeflerini gerçekleştirebilme noktasında finansı ve doları bir silah olarak kullanmaya çalışıyor ve artık bunu gizleme gereği de duymuyor.
Transatlantik ittifakın Avrupa yakasında derin kaygılar var. "Batı ittifakı" olgusu Avrupa başkentlerinin güvenlik başta olmak üzere milli çıkarlarını garanti etmiyor. Aksine Washington giderek "sorunun kendisi" haline dönüşüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, "Serbest piyasa kurallarında kalarak gereken tüm araçları devreye sokarak adım atmaya devam edeceğiz." dedi.
ABD düzeni yıkarken çok tehlikeli bir kapıyı açıyor. Ekonomiyi birinci öncelikli güvenlik konusu haline getiriyor. Fon yöneticilerinin, spekülatörlerin ekonomik normların dışına çıkan anarşist dünyasını meşrulaştırıyor. Bu yeni dönemde Avrupa ile Türkiye'nin birbirlerine daha çok ihtiyacı olacak.
Mısır'da 2013’teki darbenin ardından iktidara gelen Sisi rejimi, ekonomik anlamda kötü gidişi engelleyemediği gibi yanlış dış politika tercihlerden dolayı ülkeyi bölgesel düzeyde pasif bir aktör haline getirdi.
Muhalefet ne küreselci ne de yerelci bir perspektif üzerinden millete dört başı mamur bir siyaset sunamadan seçimlere gitmektedir. Erdoğan karşıtlığına indirgenmiş, medya yoluyla köpürtülen seçim kampanyalarıyla ancak kendi seçmen kitlesini tahkim etmeye yetecek, iktidarı hedeflemekten uzak bir yaklaşım sergilemektedirler. Böylece, muhalefeti oluşturan partiler, iktidar olmaya değil, karşıtlarının iktidar olmasını engellemeye odaklanmış görüntülerini devam ettirmektedir.
Trump, kendisinden önce imzalanan çevre, ticaret ve İran nükleer sorunu konusundaki anlaşmaları da çöpe atarak ABD’nin artık müttefikleri için bile güvenilemeyecek bir uluslararası aktör olduğuna dair algıyı güçlendiriyor..