Avrupa da Çevreden Merkeze Taşınan Kriz

Avrupa’da Çevreden Merkeze Taşınan Kriz

Siyasetin merkezine doğru taşınmakta olan bu yeni öfke dalgası tıpkı Macron'u iktidara taşıdığı gibi iktidardan da alaşağı edebilir. Bu dalgalanma diğer Batı başkentlerinde de yakından takip edilmekte..

Devamı

AB reformlarına liderlik eden bir lider olarak öne çıkma başarısı gösteremeyen Macron, sadece Berlin-Brüksel’in isteğiyle Fransız halkına yeni yükler getiren bir figüre dönüştü... Geçen yıl Macron balonunu şişiren aktörler, onu yüzüstü bırakarak çabuk bir şekilde bu balonun sönmesine yol açtılar..

Model olarak sundukları Macron, onları hayal karıklığına uğratmış durumda. Benzer bir hayal kırıklığını, Yunanistan’da Radikal Solun Güçbirliği Partisi’nin (Syriza) lideri Aleksis Çipras’ın iktidar pratikleri ile yaşamışlardı.

Bütün bu resme baktığımızda Fransa'da ortaya çıkan gösterileri tüm Avrupa sathına yayılan çok daha derin bir krizin önemli bir semptomu olarak okumak daha doğru olacaktır.

Brüksel'in 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya bağlı kalacağını açıklaması, Avrupalı şirketlerin yaptırımlara takılmadan ticaret yapabilmesi için birtakım mekanizma ve girişimleri hayata geçirme ihtiyacını da beraberinde getirdi.

Hangi Başkent Sırada?

Doğu Avrupa'da 'otoriterlik' rüzgârı zaten esiyordu. Şimdi Kıta Avrupa'sında merkez siyasetin çöküş süreci hızlanıyor. Fransa'nın krizini Britanya'nın Brexit tercihini yönetmekte zorlanmasıyla, İtalya'nın AB ile ilişkilerdeki sorunlarla, Almanya'da AfD'nin iktidar ortağı olacağının beklenmesiyle birlikte okumak gerekli.

Devamı
Hangi Başkent Sırada
Avrupa da Merkez Partilerin Çöktüğü Aşırı Sağ ve Aşırı Solun

Avrupa’da Merkez Partilerin Çöktüğü, Aşırı Sağ ve Aşırı Solun Yükseldiği Bir Siyasi Kriz Var

2008 ekonomik krizinden bu yana Fransa’dan ekonomi alanında yapısal reformlar yapılamıyor. Fransa, gün geçtikçe Almanya gibi ülkelerin gerisine düştüğü bir süreci yaşıyor.

Devamı

Paris'teki 'Sarı Yelekliler'in gösterileri giderek şiddetleniyor. Fransız polisinin göstericilere karşı sert müdahelesi sonucu olaylar giderek büyümeye devam ediyor. SETA Avrupa Araştırmacısı Leonard Faytre, Fransa'dan bütün Avrupa'ya yayılan olayların arka planını yorumladı.

Türkiye’nin 2013’ten beri giderek artan bir şekilde maruz kaldığı saldırıları, ekonomik ve askerî alanda attığı başarılı adımlar ve bu başarının verdiği güvenle dış politikasını bağımsız bir çizgiye taşımasından ayrı düşünmek mümkün değildir.

Herhangi bir sendika veya siyasal parti tarafından organize edilmeyen Sarı Yelekliler'in protestoları sadece akaryakıt fiyatlarındaki artışa karşı değil ekonomik durgunluk, devlet yardımlarının azalması ve genel olarak Fransız elitine karşı düzenlenmektedir.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Medhali Selefi akım, tabiatı, inancı, örgütlenme biçimi ve emir alma şekli gereği Libya’yı DEAŞ’tan daha fazla tehdit etmektedir.' dedi.

Analiz Arjantin dönem başkanlığında gerçekleşen G20 zirvesinin 2018 ajandasını, sorunları çözmede ne derece başarılı olduğunu ve G20 ile ilgili yaşanan hayal kırıklıklarını ele almaktadır.

Sarı Yelekliler kimlerdir ve talepleri nelerdir? Sarı Yelekliler sosyolojik olarak hangi gruplardan oluşmaktadır? Sarı Yelekliler’in protestoları Fransa’daki siyasal kutuplaşmayı ne kadar yansıtmaktadır? Sarı Yelekliler’in protestolarını diğer protestolardan ayıran özellikler nelerdir? Sarı Yelekliler’in protestoları Fransız siyasetini nasıl etkileyecektir?

Brexit, Birleşik Krallık için olduğu kadar Avrupa Birliği için de önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor.

Görünüşe göre Avrupa 2008 ekonomik krizini kemer sıkma politikaları ile atlatmış olsa da, krizin faturasının Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde orta ve dar gelirlilere ödetilmiş olmasının siyasi sonuçları Avrupa siyasetini yakın dönemde şekillendirecek.

Kamuoyu ekonomik konular, terör saldırıları ve gündelik meselelerle dikkat kesilmişken Doğu Akdeniz siyasi, ekonomik ve güvenlik konularında çok kritik bir dönüşüm yaşamakta.

SETA Enerji Araştırmacısı Yunus Furuncu, Türkiye ile Rusya arasında gerçekleştirilen “TürkAkım” projesi hakkında değerlendirmede bulundu.

Libya’nın geleceği dış aktörlerin müdahalesi ile değil, demokratikleşme iradesine sahip yerel grupların geniş kapsamlı müzakereleri sonucu varacakları toplumsal uzlaşıyla mümkün olacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’nin pozisyonu Libya’da istikrarsızlığın son bulması ve demokratik bir yönetimin kurulması açısından hayati önem taşımaktadır.

Türkiye tarihi sorumluk bilinci nedeniyle, Libya'daki krizin çözümü için uluslararası toplumla birlikte hareket ederek bu bloğun kullandığı asimetrik araçları kullanmaktan kaçınmıştır.

Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi İşler, 'Libya Konferansı'nın sabahında zirve içinde zirve görüntüsü veren bir toplantı yapıldı. O toplantıda biz de Türkiye olarak tavrımızı koyduk. Yapılan uygulama yanlıştı, verilen görüntü yanlıştı.' dedi.