SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Brexit’in diğer Avrupa ülkelerine etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
İtalya’da 2018 genel seçimi nasıl sonuçlanmıştı? Hükümet krizi nasıl başladı ve nedenleri nelerdir? Salvini hükümetinin kurulması hangi sonuçları doğurur? İtalya’da erken seçim kaçınılmaz mı? Krizin sonuçları ne olacak?
Devamı
Türk Savunma sanayiinin 2000'lerden itibaren katettiği mesafe bölgesel ve küresel ölçekte söz sahibi olan silah tedarikçilerini giderek daha fazla rahatsız ediyor. Zira küresel savunma pazarı silah ihracatçısı ülkeler için en önemli ekonomik girdilerden birisini teşkil ediyor.
Akdeniz’deki son gelişmeler 'enerji oyunu' çerçevesinde değerlendirilebilir mi? Türkiye’yi dışlayarak enerji kaynaklarının pazarlanması mümkün mü? Doğu Akdeniz’de bulunan gazın East-Med Boru Hattı ile Avrupa’ya taşınma ihtimali nedir? AB’nin Doğu Akdeniz’deki jeopolitik oyunda tutumu nedir? AB/Avrupalılar Doğu Akdeniz’de nasıl bir tutum takınmalı?
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Türkiye’nin hava savunma konusundaki ihtiyaçları ve bu konuda aldığı tedbirler hakkında değerlendirmede bulundu.
Popülizm, aşırı sağ ve ırkçılık uzunca bir dönemdir sadece Batı siyasetini değil küresel siyaseti de kasıp kavuruyor...
Yeni siyasal sisteme geçilmesinden bu yana, İstanbul’da yenilenen seçimleri de sayarsak, dört seçim için üç kez sandığa gidildi.
Devamı
Mısır tarihinin, demokratik seçimlerle göreve gelen ilk sivil devlet başkanı olan Mursi’nin ölümüyle ülkenin 2011 yılında başlayan demokrasi mücadelesi de ciddi biçimde yara aldı.
Devamı
Soğuk Savaş sonrası tek kutuplu dünya çok fazla süremedi. Çin’in ortaya çıkması ile dengeler değişti. Daha sonra Hindistan, Almanya ve Rusya güç kazanmaya başladı. Bir de stratejik konumu nedeniyle Türkiye, önemli hale geldi. Bu gelişmeler dünyanın çok kutuplu, çok katmanlı ve çok taraflı ilişkiler ağına dönüşmesine neden oldu. SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Kazım Keskin ile bu belirsizlikler içindeki AB, Çin ve AB’nin pozisyonlarını konuştuk..
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu hafta gerçekleştirdiği toplantıda beklendiği gibi politika faizinde değişikliğe gitmedi.
Irkçılıkla mücadeleyi yalnızca anti-semitizm ile mücadeleye indirgeyip Müslümanları ve diğer yabancıları hedef alan ve her geçen gün artan saldırıları hafife almaları, yaptıklarının toplum ve devlet tarafından tolere edildiği düşüncesine kapılan ırkçı kesimleri cesaretlendirip sürekli sayılarını artırdı.
Merkez partileri Avrupa Parlamentosu’ndaki çoğunluklarını kaybettiler..
Avrupa Birliği'nin 21 üye ülkesi aşırı sağ ve popülizm söylemlerinin gölgesinde Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için sandık başına gitti. 751 parlamenterin belirleneceği ve 400 milyon seçmenin kayıtlı olduğu seçimlere katılımda bu yıl artış gözlendi. 2014 yılında katılımın yüzde 42,6 oranında gerçekleştiği seçimlerde, bu oran 2019'da yüzde 51'e yükseldi. Sağ partiler ve yeşiller bu seçimlerde yükselişe geçerken merkez partilerin oylarında ise düşüş gözlendi. Bu konuyla ilgili olarak SETA Brükel Koordinatörü- Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı; AP seçimlerini, Batı'daki yeni tartışmaları ve AP seçimlerinin Türkiye'ye olası etkileri üzerine SABAH'a önemli açıklamalarda bulundu...
AP seçimleri nasıl sonuçlandı? Sonuçlar AP içindeki güç dengesini nasıl etkiler? AB Komisyonu Başkanı kim olacak? Sonuçların Avrupa Birliği’ne muhtemel etkileri nasıl olur? Sonuçlar Türkiye açısından nasıl bir anlam taşımaktadır?
Bu analizde kısa bir süre içerisinde seçime gidecek Avrupa Parlamentosunun yapısı, seçim sonrası muhtemel senaryolar ve bunun Türkiye’ye etkisi ele alınmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı, eğitim öğretim takvimine ilişkin yeni modelini yayımladı. Yeni takvim, okul tatillerinde radikal bir değişim içeriyor. Yeni düzende, mevcut sistemdeki 180 gün olan aktif eğitim süresi korunmakla birlikte yaz tatilinden 2 hafta alınarak eğitim süreci içine 2 ara tatil olarak yayılmaktadır.
Doğu Akdeniz’de ABD ve Rusya gibi küresel aktörlerin yanında Türkiye, Mısır ve İsrail gibi bölgesel güçlerin bir parçasını oluşturduğu çetin bir rekabet söz konusu. Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya gibi Avrupalı güçler de bu rekabetin bir parçası.
ABD’nin, müttefiklerine Soğuk Savaş dönemindeki alışkanlıklarıyla davranmaya devam etmesi NATO’nun geleceğini de riske atıyor.
İran'a yönelik olarak ABD tarafından uygulanmakta olan ekonomik yaptırımlar her açıdan daha da genişletilerek sürmekte.
Dünya siyaseti 1930'lu yıllara çok benziyor. Güç boşluğundan doğan gevşeklik tüm devletlerin güvenlik değerlendirmelerini etkiliyor..
Anayasa değişikliği ile 2034 yılına kadar görevde kalması konusunda yasal düzenlemeyi gerçekleştiren Sisi bu anlamda hiçbir AB ülkesi liderinden eleştiri almamıştır. Aksine ülkede devam eden ağır insan hakları ihlalleri ve idam cezaları da Avrupa ülkelerini Sisi’yle işbirliğinden alıkoymamıştır. Bunun en önemli göstergesi geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen dokuz idama rağmen AB-Arap Ligi zirvesinin Sisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilebiliyor olmasıdır. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Junker’in zirve sonrasında Sisi’ye teşekkür ederken, “geleceği birlikte inşa edeceğiz” açıklamasını yapması AB’nin pozisyonunu gözler önüne sermektedir.