Batı ittifakının Yeni Türkiye gerçeğini kabullenmesi gerekiyor.
Devamı
Türk dış politikasının bölgesel ve küresel dengelere göre pragmatik adımlar atarak kendine alan açma çabasının yeterince anlaşıldığı söylenemez. Batı ittifakından ‘koptu kopacak’ şeklinde yapılan analizler, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını rasyonel biçimde tespit edip ona göre hareket edemeyeceği yanılgısına dayanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Transatlantik İttifakı ötesinde geliştirdiği her ilişki ya Batı’ya alternatif ya da Batı’dan uzaklaşma olarak sunulunca, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili temelsiz önyargılar oluşuyor. Türkiye analizleri Batı’yla Doğu arasında sıkışmış ve sürekli gelgit yaşayan bir ülke algısının farklı varyasyonları haline gelince, Türk dış politikasına ilişkin sorunlu perspektifler yaygınlık kazanıyor. Türkiye’nin meşru ulusal çıkarları ve öncelikleri olduğu varsayımından hareket edilmedikçe bu analizlerin derinlikli bir izah sunma imkanları da ortadan kalkıyor.
Devamı
Bu analizde söz konusu hususların arka planı ve onları yönlendiren dinamikler ele alınmıştır. Buradan hareketle başta Avrupa’nın savunulması olmak üzere uluslararası güvenlik bakımından oluşabilecek sonuçlar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Türkiye’nin pozisyonu ve muhtemel öncelikleri tartışılmıştır.
Vilnius Zirvesi, NATO ittifakının Soğuk Savaş’tan beri tecrübe ettiği stratejik hedef belirsizliğini aşmaya başladığı bir dönemde gerçekleşiyor. ABD’nin 11 Eylül saldırılarının ardından “küresel teröre savaş” açması sonrasında NATO Afganistan’da görev aldı ancak ittifakın değişen uluslararası güvenlik sistemine uygun strateji geliştirmesi mümkün olmadı. NATO’nun 2010 Stratejik Konsept Belgesi, Rusya’yla iş birliğinden bahsederken Çin tehdidine atıf bile yapmıyordu. Kırım’ın ilhakına güçlü bir cevap veremeyen ittifak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimiyle bir anda Avrupa’da nükleer savaş tehlikesini karşısında buldu. NATO’ya adeta asli misyonunu hatırlatan bu gelişme, Avrupa’nın güvenliğini sil baştan düşünmesi gereğini ortaya çıkardı. İttifak, 2022 Stratejik Konsept Belgesinde Rusya, Çin ve diğer küresel tehditler karşısında kapsamlı bir vizyon ortaya koymaya çalıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun Vilnius Zirvesi'ne giderken yeni bir tartışma başlattı. İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili olarak "Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım" mesajı verdi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Terörle Mücadele Özel Koordinatörü ataması kararının Avrupa’daki PKK yapılanmasına yönelik farkındalık oluşturacağını söyledi.
11-12 Temmuz 2023’te gerçekleşecek NATO zirvesinin önemi nedir? NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in görev süresi neden uzatıldı? Zirvenin gündeminde hangi konular yer alacak? İsveç’in NATO üyeliğinde son durum nedir? Ukrayna’nın NATO üyeliği yolundaki engeller nelerdir?
Devamı
Dünya başkentlerinin dikkatleri yeniden Türkiye'ye çevrildi. Bu kez kritik seçimler için değil diplomatik aktivizm sebebiyle. Tahıl anlaşmasının süresinin bitmesine on gün kala Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetiyle İstanbul'daydı.
Devamı
Daimi Ortak Mekanizma'nın üçüncü toplantısı içeriğinden ziyade müzakere sürecinin tekrar canlanması açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bundan sonraki süreçte sorumluluk İsveç karar alıcılarındadır. Türkiye üzerindeki baskılar devam edecektir ancak süreci somut kararlar ve taraflar açısından ortak kazanımlarla yürütmek tüm tarafların menfaatine olacaktır. Türkiye'nin varoluşsal güvenlik kaygıları konusunda esneklik göstermeyeceği tekrar tekrar vurgulanması gereken bir husustur. Türkiye'nin NATO'nun genişlemesini desteklediği vurgusu ise bir diğer önemli köşe taşıdır. Her iki vurgunun da dengeli ve eş zamanlı olarak yapılmaya devam etmesi gerekmektedir.
Batı medyasında NATO'nun önde gelen ülkelerinin, Türkiye'yi vetosunu kaldırması yönünde 'ikna edeceği' fikri işleniyor. Niinistö ve Andersson'un da Biden'dan Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ikna etmesini istemiş olması düşünülebilir. Bu yaklaşımlar NATO'nun krizinin çözülmesine katkı sunmaz. Ankara ikna edilmesi gereken başkentler olarak Stockholm ve Helsinki'ye işaret ediyor.
Türkiye terörle mücadelesini her geçen gün güçlenerek devam ettiriyor ve bunu sürdürmekte kararlı. Bazı 'dost' ve 'müttefik' ülkelerin terör örgütüne verdiği dolaylı ve doğrudan desteği ise unutmuyor, not ediyor ve zamanı geldiğinde hatırlatıp bedelini de ödetecektir.