Ulusal İstihdam Stratejisi ve Esnek Çalışma

2014-2023 yıllarını kapsayan dönem baz alınarak hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi'ndeki her bir uygulamanın hayata geçirilmesi, ekonomik ve sosyal refahın artması için bir adım.

Devamı
Ulusal İstihdam Stratejisi ve Esnek Çalışma
Türkiye nin İnsafı Avrupa nın Hesabı Arasında Suriye

Türkiye’nin İnsafı, Avrupa’nın Hesabı Arasında Suriye

Uluslararası yardım kuruluşlarının tam manasıyla sessiz kaldığı Suriye'de yaşananlar karşısında, Türkiye tüm ülkelere örnek gösterilecek “uluslararası bir sosyal yardım politikası” uyguladı.

Devamı

Sığınmacıların istihdam sorunlarını kalıcı olarak çözebilmek için onları bulundukları ülkelerde bir şekilde meşru iş piyasasına dâhil etmek gerekiyor.

Dünya çapında ne zamandır yaşanan FED gerginliği, bir 16 Aralık günü nihayete erdi. ABD Merkez Bankası FED beklentiler yönünde hareket ederek, “federal funds rate” aralığını %0,25-0,50 bandına yükseltti.

Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili merak edilen soruları SETA Ekonomi Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay cevapladı.

Mevcut ekonomi yönetim mimarisinde yapısal reformlar yapılırken Türkiye’nin uzun vadeli makroekonomik stratejileri ile uyumlu, büyüme-istihdam-yatırım dostu ve kalkınma odaklı bir merkez bankacılığı çerçevesi de tartışmaya açılmalı.

Mehmet Şimşek Insight Turkey Yıllık Konferansı'nda Konuştu

SETA’nın Washington ofisinin düzenlediği, "Insight Turkey: 5. Yıllık Konferansı – Türkiye’nin Dış Politikası” başlıklı programa katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin son yıllarda ekonomik alandaki başarısına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.

Devamı
Mehmet Şimşek Insight Turkey Yıllık Konferansı'nda Konuştu
Petrol Fiyatlarındaki Düşüş Üretici Ülke Ekonomilerini Vuracak

Petrol Fiyatlarındaki Düşüş Üretici Ülke Ekonomilerini Vuracak

Dünya genelindeki bolluk, talepteki gerileme ve İran'ın yaptırımların kaldırılması sonrasında sahneye girecek bir aktör olması petrolün düşüşünde önemli faktörler arasında yer alıyor.

Devamı

Geçtiğimiz cuma günü açıklanan 2015 Ekim işgücü verileri, işsizlik oranının yüzde 10,5 olarak kaydedildiğini gösterdi. Bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,1 puanlık bir artış anlamına geliyor.

Ekim ayı işsizlik oranlarını yorumlayan Hatice Karahan, istihdamın ilerlemeye devam ettiğini ancak işgücünün güçlü artışına yetişmekte zorlandığını bu nedenle de işsizlik oranlarında artış görüldüğünü belirtti.

Türkiye ekonomisi 2002 öncesi ve sonrası olmak üzere birbirine taban tabana zıt iki ayrı dönem yaşadı.

Küresel krizden bu yana, alışıldık bir kalıp haline geldi: Bahardaki iyimser beklentiler, yıl ilerledikçe büyüme tahminlerinin aşağı çekilmesiyle sonuçlanıyor. 2015 de, böyle oldu.

Büyümenin hızının artmasının, işsizliğin azalmasındaki en önemli faktör olduğunu belirten Hatice Karahan, “Büyümenin, istihdam dostu bir büyüme olması gerekiyor, o şekilde formüle edilmesi gerekiyor.” dedi.

64. Hükümet Programını SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş değerlendirdi.

ABD ekonomisi gerçekten “overheating” belirtileri veriyor mu? Congressional Budget Office tarafından açıklanan son tahminler, açığın daralma eğiliminde olduğunu ve 2017 sonunda başarıya yaklaşacağını öngörüyor.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın nasıl bir para ve kur politikası benimseyeceği, Türkiye'nin ekonomi gündeminin önemli başlıklarından biri.

Hatice Karahan, asgari ücret görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Eylem Planı'nda seçim vaatlerine yer verilmesi, üstelik bu vaatlerin yerine getirileceği takvimin belirlenmesi, 2016 yılıyla yeni bir icraat döneminin başlayacağının da işareti.

Türkiye'de medyanın serencamı konulu bir yazıya, klişe de olsa “Türkiye nevi şahsına münhasır bir ülke” gibi bir tespit ile başlanabilir. Zira Türkiye’de medyanın durumu da gerçekten nevi şahsına münhasır bir görüntü çiziyor. Yöntemsel olarak emperyal gururu olan ülkelerin istisnailik iddiasına delalet eden nevi şahsına münhasırlık iddiası, iyi idare edilmediği takdirde kibir ve gururun karışımına dönüşebilir. Türkiye ile ilgili analizlerdeki en temel sıkıntı da buradan, yani kibir ile gururun ayrıştırılmamasından kaynaklanıyor. Bu da, kibrin, benmerkezci bir pozisyondan konuşan, temelsiz, ahlakçı iddialarına karşın gururu savunanların pozisyonlarını maddi gerekçelerle ya doldur(a)mamaları ya da doldurmaya tenezzül etmemeleri durumunu ortaya çıkarıyor. Türkiye’de medyanın kendine özgülüğü de işte tam bu noktada, Türkiye’nin birkaç asırdır süregelen ve hâlâ çözülememiş “gururun ekonomisi” olarak adlandırabileceğimiz temel bir problemde; yani gururun nasıl, ne şekilde ve kimler tarafından üretileceği, tüketileceği, paylaşılacağı ve dağıtılacağı meselesinde kendini gösteriyor.

ABD siyasi sistemini biraz yakından tanıyanlar, Brookings Enstitü’nin Obama’nın gölge yönetimi olduğu tezinin çok da abartılı olmadığını takdir edeceklerdir. ABD’nin 44. başkanı olarak göreve başlayan Barack Hüseyin Obama’nın, Beyaz Saray ekibini ve kabinesini kurarken kullandığı insan havuzlarının biri eğer kendi seçim bölgesi Chicago’nun yerli siyasetçileri ise diğeri de Washington’un en eski, en zengin ve en itibarlı düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’dür. Bunda hiç de şaşılacak bir durum yok aslında.

Dünya Bankası ile birlikte Bretton Woods küresel ekonomik yönetişim sisteminin iki sacayağından biri olarak kurulan Uluslararası Para Fonu (IMF), yarım asırdan uzunca bir süredir küresel finansal sistemin nabzını tutmaya devam ediyor.