Almanya, geçen yıldan bu yana 11 kez Türkiye'ye silah satışını reddettiğini açıkladı. Alman hükümetinin Türkiye'nin terörle mücadelesini akamete uğratmak istediği net biçimde görülüyor.
Devamı
15 Temmuz’da şahit olduğumuz mücadele, Türk milletinin Çanakkale’yi daha iyi anlamasına ve mücadelenin devam ettiği bilincinin gelişmesine vesile oldu.
Afganistan'da son dönemde, hem müdahil aktörler hem de eylemlerin dozu bakımından artan şiddet olayları, teröre karşı küresel savaşın odağında yer alan ülkedeki güvenlik durumunu yeniden uluslararası gündemin ilk sıralarına taşıdı.
Bütün Avrupa’da bir tedirginlik hâkim. Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in yeni Fransız Cumhurbaşkanı olması ihtimali Avrupa Birliği için felaket senaryosunun başlangıcı anlamına gelecek.
Başarılı operasyonlar, güvenlik birimlerinin psikolojik açıdan motivasyonunu artırır. Kendi aralarındaki iş birliğinin düzeyini yükseltir.
Pekin, Trump'ın ekonomiyi stratejik müdahale amaçlı kullanma ihtimalinden ziyadesiyle çekiniyor. İşi baştan sıkı tutmak için medya üzerinden sert uyarılarda bulunuyor.
Devamı
ABD tarihinin ilk siyahi başkanının bir yenilik vaat etmesi bekleniyordu. Oysa kaçırılan en mühim nokta Obama’nın sadece ten renginin siyahi olduğuydu.
Devamı
Demokratlar sadece Beyaz Saray'ı kaybetmedi, Kongre'nin iki kanadında da azınlık durumundalar. Tek yapabildiği, mirasını alt üst edecek Trump'ın önüne bazı sıkıntılı konular bırakmak oldu.
Hem ABD hem Esed rejimi DEAŞ’ın yükselişini izleyip Suriye’yi felakete sürüklerken Türkiye DEAŞ’a karşı en istikrarlı mücadeleyi ortaya koydu.
Türkiye’nin DEAŞ mücadelesi, sadece terör eylemlerinin önlenmesine dönük cari istihbaratın eyleme geçirilebilir işlevselliğini değil; aynı zamanda örgüte katılma temayülü ve karakteri taşıyan yabancıların radikalleşme safhalarının takibini ve gerekli önleyici mekanizmaların inşasını zaruri kılmaktadır.
Obama, Rusya'nın sürekli önünü açmıştı. Geçen hafta 35 Rus diplomatı Amerika'dan sınır dışı etme kararı aldı. Soğuk Savaş'ta bile eşine az rastlanır bir sertliktir bu.
Teröre karşı bu millet dik durmasını bildi, biliyor. Terör örgütlerinin arkasındaki o şeytani akıl her seferinde yeni bir operasyona kalkışıyor.
Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında ülke içinde ve dışında yaptığı operasyonlar meşru ve doğrudur. FETÖ/PDY gibi kökü dışarıda tehlikeli bir örgüte karşı mücadele de aynı şekilde meşru ve zorunludur.
Türkiye siyasi tarihindeki karanlık noktalar, sokak kalkışmaları, faili meçhuller, kitlesel katliamlar, öncelikle Türkiye'yi kendi istediği noktaya çekmek için çaba sarf eden dış aktörlerin mahareti!
DEAŞ ise örgütün ideolojisini var eden siyasi, ekonomik ve dini şartlarla hakkıyla yüzleşilmeden farklı isim ve formlarda terör faaliyetleri, kaos yaratma girişimleri ve Haziran 2014’te Musul’un işgali ile birlikte ulaştığı güç zirvesine tekrar ulaşma çabalarını sürdürecektir.
Suriye devriminin başladığı 2011 yılından günümüze giderek artan bir ölçekte Suriye temelli tehditlerle yüzleşen Türkiye, oyun değiştirici bir hamle yaparak 24 Ağustos’ta Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlattı. İlk aşamasında Suriye’nin Halep eyaletine bağlı Cerablus kentini DAEŞ unsurlarından arındırmak için icra edilen Fırat Kalkanı Harekatı, ana unsurunu Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu, TSK öncülüğünde bir askeri operasyon niteliği taşıyor.
Terör örgütleri yapılanmalarında genelde “hiyerarşik” ve “ağ tipi” tarzında iki çeşit yöntem kullanmaktadırlar. Bazı örgütler ise hiyerarşik ve ağ tipi yapılanmanın karışımından oluşan melez bir yöntemi benimsemektedir. FETÖ’nün diğer birçok örgütte olduğu gibi öncelikle hiyerarşik bir yapıya sahip olduğu açıktır. Buna rağmen örgüt militanlarının deşifre olmasını engellemek adına hücre tipi yapılandığı da bilinmektedir. Bundan dolayı FETÖ’nün ağ tipi ve hiyerarşik yapılanmayı birleştiren melez yöntemi benimsediği anlaşılmaktadır.
Gelinen noktada Türkiye; güvenilmez bir müttefik olan ABD ile birlikte hareket edip onun PYD’yi ve dolayısıyla PKK’yı güçlendiren adımlarını seyretmek yerine, bölgede giderek çok daha etkili bir rol oynayan Rusya ile ilişkilerini düzeltip, Suriye sorununun kapsamlı bir şekilde çözümü konusunda gerekli adımları atmayı tercih etmiş görünüyor.
Melez darbe ve müdahale yöntemleri birçok ülkede seçilmiş iktidarların iç ve dış odaklar tarafından yönlendirilmelerine olanak sağlamıştır. Türkiye ise son yıllarda melez darbe ve dış müdahale yöntemleri ile doğrudan muhatap oluyor. Bu müdahaleler siyasi iktidarın mücadelesi ve halkın bu mücadeleye desteği ile devam etmektedir.
17-25 Aralık yargı darbesi girişimi başarısız olduktan sonra Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili Haşhaşilik benzetmesi yaygınlık kazandı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ üyeleri TBMM’yi bombalamak, Genelkurmay Başkanı’nı esir almak, Cumhurbaşkanı’na suikast teşebbüsünde bulunmak, sivil insanları tank, savaş uçağı ve helikopterlerle katletmek gibi akıl almaz eylemlere imza attılar.