Trump yönetimi, Obama yanlısı çevrelerin uzun süredir yürüttüğü Erdoğan karşıtı kampanyayı ciddiye almıyor. Yine de Ankara ile beyaz bir sayfa açmasının önünde birbiriyle ilişkili iki engel var.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin 23 Nisan'da yapılan ilk turunda beklenildiği gibi hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı ve en çok oyu alan Macron ile Le Pen ikinci tura kaldı.

İki farklı ülke topraklarındaki tehdit unsurlarına yönelik eş zamanlı bir operasyonun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin terörle mücadele politikasındaki kararlılığının bir göstergesi olarak okunmalıdır.

Taliban'ın 21 Nisan’da Mezar-ı Şerif'te gerçekleştirdiği katliam, yıllardır siyasi, askeri, etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar girdabında boğuşan Afganistan’ı daha derin bir kaosa sürükledi.

Aslında bu referandum belli bir sürecin parçası. Uzun süredir Türkiye'de yürüdüğümüz yolda bir adım daha. Tarih bizi daha iyiye, daha güzele doğru götürecektir.

Esed’e bağlı unsurların 4 Nisan 2017'de İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun bölgesinde toksik maddeler içeren silah kullanımı neticesinde ortaya çıkan dehşet görüntüleri, bir kez daha kimyasal ve biyolojik silahları dünya gündemine getirdi.

Türkiye konulu haberler gerçeklerden değil Batılı gazetecilerin zihinlerinde kodladıkları önyargılarından hareketle masa başında tasarlanmaktadır.

Trump gerçekten bir "başkan" olmaya çalışıyor. Bu anlamda sadece seçilmek değil seçildikten sonra yerleşik nizamın da yeni başkanın ufku çerçevesinde dönüşüm geçirmesi gerekiyor.

CHP liderinin 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili sözleri yabancı istihbarat servislerinin söylediklerinden çok daha yıkıcı bir açıklama! En azından, yabancıların her birinin açıklamasında bir ihtiyat payı var.

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da Olağanüstü Hal Uygulamalarına karşı çıkarak "20 Temmuz'da başlayan sivil darbe" söylemini kullanmıştı. Şimdi ise "kontrollü darbe" diyerek yeni bir aşamaya geçti.

Aynı siyasi parti, aynı yaklaşımla, kendisi gibi düşünmeyen çevreleri, Kurtuluş Savaşı’ndaki düşmanla aynı kefeye koyuyor. “Evet” çıkması durumunda yeni kurtuluş mücadelesi başlatmaktan bahsediyor.

Avrupalıların, Türkiye’ye karşı terör örgütlerini himaye eden tutum içerisinde olmaları bir “skandal” değil de, Türkiye’nin bu örgütlere yönelik istihbarat faaliyeti yürütmesi bir skandalmış.

Sırada PKK var, olmalı. Konjonktürün çocuğu PKK’nın hem Suriye ve Irak’taki hem de ülke içindeki faaliyetlerine yönelik bir harekat en az Fırat Kalkanı kadar gerekli.

Almanya, Türkiye halkının üzerinde birleştiği iki düşmanı (PKK ve FETÖ) Türkiye'ye karşı kullanırken, 15 Temmuz gecesi verilen demokratik direniş yeni Türkiye'nin kimliğinin kurucu harcı oldu.

Avrupa, 1990’lardaki AB’nin her dediğine “evet” diyen Türkiye’nin Erdoğan sonrası tekrar mümkün olabileceğini düşünüyor.

SETA yayınlarından çıkan yeni kitap Birleşmiş Güvenlik Konseyi daimi temsilcisi beş ülkenin ulusal güvenlik stratejilerinin ne yönde evrildiği konusunu ele alıyor.

Yeni teknolojiler, gözetim potansiyelini sürekli artırmakta ve böylece bir taraftan devletlerin ulusal güvenliklerini etkileyecek boyutta siber operasyonlar söz konusuyken, diğer taraftan da içinde yaşadığımız gözetim toplumunun sınırları genişlemektedir.