Yarın yapılacak 31 Mart yerel seçimlerinin birlik, beraberlik, barış ve güven içerisinde gerçekleşmesini diliyorum. Milli iradenin bir kez daha sandığa yansıması ile belediye başkanlarımızı ve muhtarlarımızı seçeceğiz. Hiçbir seçimin önemsiz olmadığı ülkemizde 1 Nisan sabahı "yeni dönem siyasetinin nasıl şekilleneceği" üzerine tartışmaların içinde bulacağız kendimizi. Yani yoğun bir "seçim ertesi" gündemi bizi bekliyor. Dört yıl daha seçimsiz bir dönem geçirecek olmamız sakin ve düşük tempolu bir siyasete tanık olacağımız anlamına gelmiyor. Uluslararası sistemdeki kaos ve rekabetin giderek arttığı bir dünyada savaştan teröre, ticaret yollarından yeni konumlanmalara kadar birçok dış politika konusunu konuşacağız.
Devamı
Bu analizde AK Parti’nin yerel seçim kampanyası, söylem ve stratejisi üzerinden ana hatlarıyla değerlendirilmiştir
Devamı
Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.
31 Mart'a Doğru AK Parti
31 Mart’a Doğru Cumhuriyet Halk Partisi
Yerel Seçimlerde İstanbul Adaylarının Sosyal Politika Vaatleri
31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.
Devamı
31 Mart yaklaştıkça seçim gündemi de yoğunlaşıyor. Bu yoğunluğu artıran temel tetikleyici ise İstanbul'da yaşanan kritik rekabet. Zira İstanbul seçimleri, gerek sosyal gerekse geleneksel medyada Türkiye'nin geriye kalan tüm yerlerinin toplamından daha fazla konuşuluyor, tartışılıyor. Nitekim Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet kritikleştikçe İstanbul'un gündemde edindiği yer daha da artıyor.
Devamı
31 Mart yerel seçim kampanyaları son 30 güne hızlı bir tempoyla giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın il mitingleri hız kesmezken CHP Genel Başkanı Özel de giderek selefi Kılıçdaroğlu gibi kurumların (mahkemenin) önüne giden ve "hesap sorma" temalı sert söylemler kuran bir kampanyaya yöneliyor. Erdoğan'ın "CHP'de iktidar kavgası var, bunlar mı şehirlerimize hizmet edecek" ve "Merkez ile yerel birlikte çalışmalı" söylemlerine karşı Özel de bütün tuşlara basan bir söylem hareketliliği sergiliyor. Konuşmalarında bazen ekonomi başta olmak üzere genel siyasetin konularına değiniyor bazen de CHP'deki değişimcilerin ideoloji boşluğunu doldurmak istercesine polemikler üretiyor.
Her yerel seçim döneminde olduğu gibi 2024 seçimleri için de en çok konuşulan büyükşehirlerin başında İstanbul geliyor. Birçok partinin adayını açıklamasına rağmen İstanbul'da seçim yarışı esas olarak Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasında. Bu noktada Kurum, seçim kampanyasını büyük oranda sahada sürdürürken söylemlerinde ise proje ve vaatlere odaklanıyor. İmamoğlu'nun ise 2019 yerel seçimlerindeki strateji ve söylemini büyük oranda tekrar ettiği görülüyor. Özellikle 2019'da kullandığı "Ya Kanal Ya İstanbul" sloganı etrafında şekillendirdiği ve geniş bir seçmen kesiminde ortak bir tepki oluşturma amacı taşıyan stratejisini yeniden kullanıyor.
Murat Kurum, 25 Ocak'ta İstanbul Vizyonu Tanıtım Toplantısı'nda İstanbul için projelerini anlattı. Kurum, ilk olarak "Siztem İstanbul"u tanıttı ve sosyal, tematik, idari ve zamansal boyutları olan bir çerçevede seçmenlerle paylaştı. Hazırladıkları her projeyi ise bu dört boyutu dikkate alarak geliştirdiklerinin altını çizdi. Ayrıca "Siztem İstanbul"u 10 temel hedef temelinde şekillendiğini belirtti.
AK Parti, 2024 yerel seçimleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak Murat Kurum'u açıkladı. İstanbul'da düzenlenen büyük bir törenle ve bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan Kurum'un adaylığı aslında sürpriz olmadı. Zira 2023 seçimlerinin ardından başlayan süreçte İstanbul için birçok isim kamuoyunda tartışılıyordu. Nitekim Kurum da bu tartışmalarda öne çıkan birkaç isimden biriydi.
Yerel seçimler yaklaştıkça gündem ısınmaya devam ediyor. Özellikle büyükşehirler açısından ciddi tartışmaların olması muhakkak. Seçim dönemi boyunca özellikle hizmetler ve vaatler açısından bu tartışmaları izlemeye devam edeceğiz.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, Ak Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi için Murat Kurum’u aday göstermesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz pazar günü partisinin İstanbul dahil 26 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı. İBB adayı olarak Murat Kurum'un seçilmesi AK Parti'nin İstanbul'da konut, kentsel dönüşüm, depreme hazırlık ve proje/ eser siyasetini öne çıkaracağını düşündürdü. Erdoğan'ın aday tanıtım toplantısındaki konuşmasında "şehre hizmet," "gerçek belediyecilik," "Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşmak için yerel seçimlerin kazanılması," "muhalefetin ideolojik dayatmaları ve korku siyaseti" vurguları dikkat çekti. Bu vurgular AK Parti kampanyasının pozitif olanı göstererek CHP belediyelerinin başarısızlığını anlatma yaklaşımına işaret ediyordu. Nitekim Erdoğan konuşmasında CHP Genel Başkanı Özel'i doğrudan hedef alırken İmamoğlu'nu hiç anmadı. Bunu da CHP'deki "eş başkanlık" durumunu eleştiri odağına koyarak yaptı: "Elde edeceğimiz zaferle aynı zamanda Özgür efendiyi de özgürleştireceğiz", "Boynunda diyet borcuyla siyaset yapılmaz" ve "Özgür efendi siyasi ehliyetini almak istiyorsa bizimle uğraşmak yerine önce vasilerinden, efendilerinden kurtulsun." Erdoğan, Özel'in DEM Parti'yi işbirliğine ikna etmek için gösterdiği çabaları da gündem yapmayı ihmal etmedi: "Bölücülere her fırsatta boncuk dağıtarak CHP genel başkanlık koltuğuna hangi şartlarda oturtulduğunu ve hangi prangalarla tutulduğunun unutturabileceğini sanıyor."
Yeni siyasal sisteme geçilmesinden bu yana, İstanbul’da yenilenen seçimleri de sayarsak, dört seçim için üç kez sandığa gidildi.
Tekrarlanan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi CHP'nin galibiyetiyle sonuçlandı ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 54,21 ile yeni başkan seçildi. AK Parti adayı Binali Yıldırım ise yüzde 44,99 oy oranıyla rakibinden yaklaşık 800 bin oy eksik aldı. Böylelikle 31 Mart'ta ortaya çıkan başa baş tablo seçmenin doğrudan müdahalesiyle farklılaştı ve net bir seçim sonucu ile süreç tamamlandı.
23 Haziran seçiminin AK Parti açısından önemli mesajlar taşıdığı açıktır. AK Parti bu mesajları analiz edip yeni bir söylem ve oyun planı kurabilecek imkan ve güce sahiptir. Süreç içerisinde acele etmeden, kurumsal asabiyetini, birliğini ve sürekliliğini koruyarak bunu yapabilecektir. Katılım süreçlerinin yeniden revizyonu, yeni sosyolojinin/gençlerin çözümlenmesi, buna uygun hedef, söylem ve iletişim araçlarının tespiti, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin yetkinleştirilmesi, yerel yönetimlerin daha üretken hale gelmesi, yargı reformunun hızlıca uygulanabilmesi, reformcu yönlerin kurumsal yetkinleşmeyle beraber daha da güçlendirilmesi gibi onlarca başlık bulunmaktadır.