100 binden fazla insanın ölümü, yaklaşık 2 milyon insanın yaralanması ve mülteci durumuna düşmesine neden olan kanlı bir iç savaşın yaşandığı Suriye'yi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini bir arada sunuyoruz.
Devamı
Suriye'de Esed yönetiminin muhalifler ve sivillere yönelik kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırmak üzere ülkede bulunan BM ekibine rağmen, Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Gota Banliyösü'ne bugün düzenlediği kimyasal saldırı, Suriye'de kimyasal silah sicilini yeniden tartışmaya açtı.
Devamı
Geç kalmışlık ve denetici gözler, darbecileri telaşa dolayısıyla yanlış yapmaya sürüklemekte. Her geçen gün dozunu artırdıkları ve bir gün hesaba çekilecekleri katliamları yaparken, diyalog kapısı kapanmakta, bu yolla kendi hareket alanlarını yine kendileri daraltmakta.
Ulutaş: Mısır'da yaşanan katliamlar ve tutuklamaların devam etmesi, ülkede siyasi bir çözüm yolunun kapısını kapamış durumda.
Nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir sistem var. Ve bu sistemin bir ucundan tutma telaşı içerisine giren yerli-yabancı aktörler. Kimisi- ABD ve İsrail gibi- bunu açıkça ve umarsızca yaparken; kimileri de- statükocu tüm bölgesel aktörlerin olduğu gibi- bunu terörle mücadele, laiklik elden gidiyor, benim alternatifim El-Kaide veya İsrail'e karşı direniş palavralarıyla üstü örtülü bir şekilde yapmaya çalışıyor.
Suriye krizinde Rusya'nın pozisyonu ile Mısır darbesinde ABD'nin rolü; Baas katliamlarına verdiği destekle İran'ın pozisyonu ile Mısır darbesine kesenin ağzını açan Körfez'in rolü nevzuhur ekseni anlamamız için kilit rol oynayacak.
İsrail-Filistin görüşmelerinde gerçekten sonuç alınmak isteniyorsa paradigma ve aktörler değişmelidir.
Devamı
Mısır devleti ile yaklaşık 30 yıldır kavga eden Sina bölgesi sakinlerinin İhvan'a destek vermesi gerekçe gösterilerek, İhvan bir anlamda, darbecilerin kullandıkları terör ve şiddet söylemlerinin kıskacına çekilmek istenirken, bu destek nedeniyle devlet ile Sina arasındaki makas daha da açılıyor.
Devamı
Türkiye, Kemalist emekli dünyasına ait bir dış politika tercihi işaretini verdiği andan itibaren fazlaca emek harcamadan hızla ilişkilerini düzeltebilir. Bunun anlamı ise başarı değil. Ama bu durum sadece iddiasız ve anlamsız bir aktöre dönüşmek olsa iyiydi; aynı zamanda bölgesel jeopolitikte ciddi bir pozisyon kaybıdır da.
Çok fazla Kızıl Orkestra veya Ajan Sorge gibi espiyonaj filmleri izlediğimizden midir yoksa Türkiye dış politikasına henüz değer biçemediğimizden midir bilinmez; hep tarih akıyordur, Türk de bakıyordur.
Mısır'da yaşananlar sadece bir koltuk mücadelesi değildir. Asıl hedef, Ortadoğu'da dengeleri değiştirecek yeni bölgesel aktörler vasıtasıyla kurulacak olan ittifakların ve oluşumların önünü kesmektir.
Mısır'daki darbe Amerika'nın Mısır politikasında ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışanlar için yeni bir derslik vaka oldu.
ABD, Suudi Arabistan, İsrail vs. gibi aktörleri aynı düzlemde toplayan Mısır'daki Nobel ödüllü darbe, Ortadoğu'yu Arap Baharı öncesi hatta 2006 Hamas seçim zaferi sonrası seviyeye döndürme çabasıdır.
Mısır şu anda vesayet kurumlarının etkin olduğu ve eski rejimde görev almış isimlerin kendine yeniden sahne bulacağı günlere dönmekle, demokrasisi gelişen ve sivil siyaset alanı genişleyen bir ülke olmanın ikilemi arasında gidip geliyor.
Erdoğan yeni karakter suikastını ancak ve ancak Türkiye'nin temel demokratikleşme meselelerine odaklanmaktan vazgeçmeyerek bertaraf edebilir.
Kritik bir dönemden geçen Mısır'ın yoğun gündemine önceki haftalarda bir mesele daha eklendi: 'Nil nehri suları''. Mısır ve Etiyopya arasında geçmişe dayanan Nil Nehri suları meselesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginlik ve aksamalara neden olmuştur. Bu nedenle, Mısır'a hayat veren Nil nehri üzerinde Etiyopya tarafından yapılması planlanan Nahda Barajı'', Mısır siyasi arenasında geniş bir tartışmaya yol açtı. Barajın Mısır'ın Nil sularından aldığı pay ve su güvenliğine etkileri, inşa edilmesindeki amaçlar, başta Mısır'ın Afrika ile olan ilişkilerine tesiri olmak üzere olayın siyası boyutları ve bölgedeki muhtemel etkileri konuyu detaylı olarak özenle incelemeyi gerektiriyor.
Abdullah Yegin: Ruhani'nin zaferi şunu gösteriyor: Halk, içeride de dışarıda da çatışmadan uzak duran, politik dengeleri gözeten bir cumhurbaşkanı istiyor.
Gezi Parkı protestoları sadece Batı basınında değil Ortadoğu basınında da geniş yer tuttu. Suriye krizi konusunda Türkiye ile aynı doğrultuda bir politika benimseyen Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri de olayları ve tartışmaları yakından fakat büyük oranda Batı basını üzerinden takip etti. Yine de Körfez'in etkili gazetelerindeki Gezi Parkı analizlerinin daha ziyade Müslüman Kardeşler endişesi ve Suriye krizi etrafında şekillendiğini söylemek mümkün.
Lübnan içinde Şii elitler düzeyinde de tartışmalı hale gelen Hizbullah, Suriye krizine fiili olarak dâhil olduklarını itiraf ederek, Rusya ve İran'ın bile resmi olarak kabul etmedikleri dev bir siyasi basiretsizliğe imza attı.