SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in askeri ve teknolojik üstünlüğüne, Gazze'deki orantısız çatışma koşullarına rağmen söz konusu toprakların Filistin toprağı olduğunu ve Filistin halkının bu coğrafyada İsrail istese de, istemese de varlığını devam ettireceğini belirtti.

İsrail, Mısır'ın daha önce Hamas'a yönelik askeri operasyon tehdidini de arkasına alarak, Gazze'yi bombalama konusunda daha iştahlı davranmaktadır. Gazze'ye bombardıman sürdüğü müddetçe Hamas'ın İsrail topraklarına günde onlarca roket göndermeye devam edeceği tahmin ediliyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının Milli Uzlaşı Hükûmetini yıkmaktan çok güçlendirmeye hizmet ettiğine dikkat çeken Ufuk Ulutaş, saldırıların Filistinli tarafları bir araya getirdiğinin altını çizdi.

SETA Washington DC Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, İsrail'in Gazze saldırılarına yönelik ABD'nin tavrına ilişkin olarak, “Olan bitene karşı Amerika'nın diplomatik bazı girişimler dışında herhangi siyasi bir pozisyon alacağını sanmıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Sderot tepelerinde Gazze katliamını seyreden güruhun arasına karışmadık bir türlü. Oysa, çok eski değil, daha 1990'larda, nasıl da umutlanmış ve mesafe de almıştık. Bir şey yapmamayı beceremedik!

Ablukanın tüm kısıtlamalarına rağmen Gazzeli gruplar silah envanterini genişletti ve roket menzillerini artırdı. Gazze'nin roket envanteri İsrail'in saldırılarına bahane teşkil etti. Oysa roketlerin zarar verme potansiyelinin çok düşük olduğunu en iyi İsrail bilmekteydi.

SETA dış politika analisti Can Acun, İsrail'in Gazze'yi Hamas'ın füze saldırıları neticesinde işgale başladığı ve bombaladığı gibi söylemlerin İsrail propagandası olduğuna dikkat çekti.

Kürdistan bölgesinin siyasal statüsü tarihsel süreç içerisinde nasıl değişim gösterdi? Erbil ve Bağdat arasındaki sorunlar neler? Kürdistan bölgesinin bağımsızlık isteğini canlandıran sebepler neler?

SETA analisti Can Acun, İsrail kamuoyuna vaadettiklerini yerine getirememesi, kayıp ya da esir vermesi durumunda Netanyahu'nun ciddi bir siyasi maaliyet ödeyeceğine dikkat çekti.

Ortadoğu'nun dezavantajlı bir dönemden geçmesinin Gazze'de yaşananlara da neden olduğuna dikkat çeken SETA analisti Hatem Ete, “Mısır darbesi, Suriye iç savaşının bir yere varmaması, Irak'ta silahlı İslami grupların dünya gündemine gelmiş olması Batılı ülkeler açısından Hamas'ı da bu paranteze sokuyor.” dedi.

SETA analisti Ufuk Ulutaş, İsrail'in ‘işgal', ‘ırkçılık' ve ‘koloni' kavramları üzerine inşa edilmiş bir proje olduğunu belirtti.

‘Muhalif olmak' hiçbir şey değilse, ciddi bir iştir. Entelektüel bir faaliyettir. Belli bir düzeyde maddi bilgiye sahip olmanın yanında, asgari düzeyde kavramsallaştırma ve soyutlama yeteneğine sahip olmayı icbar eder.

Filistin gibi tüm Müslümanların ortak davası olan bir konuda İsrail'i durduracak bir uluslararası kamuoyu yaratamayan topluluğa "İslam dünyası" denilebilir mi?

İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamı “vahşi ve katlanılması güç” olarak niteleyen SETA analisti Taha Özhan, İsrail yaptığı katliam ile ne kazanabileceği sorusuna verecek cevabı olmadığı için, hiçbir zaman bir devlet olamayacağını, maliyetli bir proje olarak bölgede yaşamaya devam edeceğini belirtti.

Hamas'ın halktan aldığı destekle ve çok sınırlı imkânlarla İsrail'e pek çok kayıp yaşatabildiğinin altını çizen SETA Dış Politika Araştırmacısı Kemal İnat, İsrail'in Gazze şeridini tamamen kontrol etme şansına hiçbir zaman sahip olamayacağını belirtti.

SETA analisti Hatem Ete, bölge koşulları açısından Hamas'ın en dezavantajlı, İsrail'in ise en avantajlı döneminde olduğuna dikkat çekerek, Mısır darbesi sonrası İsrail'in saldırı yapabilmek için uygun koşullara kavuştuğunu belirtti.