Birbiriyle geçişken olmayan ve sabit bir eksen kavramı, siyasi tüketim malzemesi olarak kullanılıyor. Fakat analizlere konu edilen, klasik manada eksen kavramı bir süredir buharlaşmış durumda.
Devamı
Suriye- Irak denklemi henüz oturmadı; yeni bir sürü gelişmeye tanıklık edebiliriz. Hatta PKK-YPG gibi "devletimsi" yapıya ulaşmaya çalışan grupları uzun vadeli bir çatışma ortamı bekliyor.
Devamı
1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.
Bu kitapta Suriye’deki güçlerin hedefleri ve kullandıkları araçlar uzman akademisyenlerce tartışılmaktadır.
DEAŞ diye bir canavar yaratıp, sonra o canavar üzerinden bölgemizi şekillendirmek isteyenlere dur demek zorundayız.
Analizde, Hizbullah’ın bir yandan silahlı gücüyle Suriye’deki çatışmalara müdahil olurken diğer yandan medya araçları vasıtasıyla kamuoyunu nasıl inşa etmeye çalıştığı ortaya konulacak.
“Erdoğan gibi dönüşüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor.”
Devamı
Gerçekleşmesi çok zor olan köklü bir reform yapılana kadar bütün devletlerin, BM ve onun temsil ettiği uluslararası hukuka değil kendi güçlerine güvenmeleri gerekiyor.
Devamı
Fırat Kalkanı'nın askeri boyutu tahminlerin ötesinde hızlı ve başarılı biçimde ilerliyor. Asıl zorluk ABD, Rusya ve AB'yi güvenli bölgeye ikna etmek için yapılacak diplomaside.
BM'ye, güvenlik konseyine ve tabii ki diğer kurumlara, sorunlara çözüm üretme noktasında ciddi bir güvensizlik var.
ABD’nin Esed güçlerini “kazayla” vurması, benim gibi “Amerika’nın Suriye’deki istihbarat kapasitesinin bir facia olduğunu” düşünen birisine bile inandırıcı gelmiyor.
Türkiye enerji arz eden ve talep eden ülkeler arasında jeostratejik konumundan dolayı, AB ülkeleri nezdinde önemli ve stratejik ülke konumunda.
Türkiye'nin sınırlandırılması isteği 15 Temmuz gecesi milli iradenin Türkiye siyaseti açısından artık gerçek bir aktör olma hüviyetine kavuşması ile bir kez daha akamete uğradı.
Batı ile Doğu arasındaki siyasi-hukuki düzenin değişmesinin tek yolu güç dengesinin değişmesine bağlıdır. Ancak radikal bir güç değişimi ve güç dengelenmesi uluslararası siyasetin zeminini ciddi anlamda değiştirebilir.
Bakmayın Batılı başkentlerin terörle mücadele edebiyatına bugün terör tehdidini en fazla yaşayan demokrasi Türkiye'dir. Hem de "müttefiklerinin" sorumsuzca menfaat hesabı yaparak yalnız bırakması pahasına.
Bu çalışmada Türkiye-İsrail ilişkilerindeki diplomatik normalleşmeden ne anlaşılması gerektiği rasyonel zeminde analiz edilmiştir.
Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İranın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistanın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.
İran bölgede statükonun en büyük aktörü. Bu haliyle Mübarekin veya Sisinin Mısırından, Kaddafinin Libyasından, Ali Abdullah Salihin Yemeninden veya Bin Alinin Tunusundan hiçbir farkı yok.
Haleple Türkiyenin bağlantısının koptuğu anlarda Kerry, başka bir zeka küpü analizine başvuruyor ve Şam ve Moskova, Suriyede askeri çözüm arayışı içerisinde diyor. Bu muhteşem (!) analize bizim Anadolu insanının tabiriyle Ha şunu bileydin! demek lazım.
Mısır halkı daha fazla demokrasi için çıktığı yolda Mübarek dönemine göre daha baskıcı bir rejimle karşı karşıya kaldı.
Talha Köse: Amerika açısından İran ve Hizbullahın kontrol ettiği bir Suriyedense, Rusyanın kontrol ettiği bir Suriye çok daha kabul edilebilir bir durum çünkü İsrailin güvenliğini daha az tehdit edebilecek bir yapılanma bu.