Vize Krizi ve DEAŞ Sonrasında Türk-Amerikan İlişkileri

Trump yönetimi Irak’ta Barzani’yle ve Suriye’de YPG’yle alabileceği yolun sınırlı olduğuna ve İran’a karşı geleneksel müttefikleriyle çalışması gerektiğine karar verirse, ABD politikalarının sahadaki etkin aktörleri desteklemekten geleneksel müttefik devletlerle çalışmaya doğru evrilmesini bekleyebiliriz.

Devamı
Vize Krizi ve DEAŞ Sonrasında Türk-Amerikan İlişkileri
Hamas ın Stratejik Hamlesi Olarak Filistin Uzlaşı Hükümeti

Hamas’ın Stratejik Hamlesi Olarak Filistin Uzlaşı Hükümeti

Birçok analist Hamas’ın uzlaşı hükümeti ile ilgili kararını bir “geri adım atma” şeklinde yorumlamaktadır. Ancak dikkatli değerlendirildiğinde bu kararın stratejik bir hamle olarak okunabileceği de söylenebilir.

Devamı

İran'ın Türkiye ile PKK konusunda işbirliği yapmaması kendi "stratejik çıkarları" konusunda hata yapması anlamına gelecek.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun ABD ve İsrail’in Suriye ve Irak politikaları hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Türkiye’nin Kuzey Irak’taki PKK varlığı ile mücadele süreci hakkında değerlendirmede bulundu.

Trump’ın Ortadoğu gezisi sırasında ABD ile güncellenen ilişkilere rağmen Suudi Kralı Selman'ın Rusya'da stratejik anlaşmalara imza atması, bölgedeki yeni ittifak arayışlarının önemli bir işareti.

Barzani Bağımsızlık Israrıyla Kime Alan Açtı?

Kuzey Irak halklarıyla hukukunu korumak isteyen Türkiye ne demişti? Tek taraflı bağımsızlık girişimi Irak’ı yeni ve kontrol edilmesi zor bir çatışmanın içine sürükler.

Devamı
Barzani Bağımsızlık Israrıyla Kime Alan Açtı
İlişkilerde Yeni Meydan Okuma Trump ın İran Stratejisi

İlişkilerde Yeni Meydan Okuma: Trump’ın İran Stratejisi

Trump'ın İran politikasının uygulama şeklinin ABD'nin Ortadoğu'daki müttefiklerine "ciddi yükler" getireceği kanaatindeyim.

Devamı

ABD-Türkiye ilişkileri elbette çok önemli ve gerilimin düşürülmesi gerekiyor. Fakat Washington’da bir çete ilişkileri zehirlemek için tam mesai çalışıyor.

Türkiye’nin, Washington tarafından izlenen İran’ın yalnızlaştırılması siyasetine ayak uydurmak konusunda aykırı davranmaya çalıştığı her dönemde ağır bir şekilde ABD’nin baskısına maruz kalması Türk-İran ilişkilerinin geliştirilmesinin önündeki temel engellerden birisi olmuştur.

Moskova'nın bugün geldiği noktanın bölgede "düzen" ya da "eksen" kurabilecek bir yerde olduğu da söylenemez. Zaten böyle bir hedefi de yok.

Suudi Arabistan, Türkiye'nin Rusya ile imzaladığı anlaşmaya benzer bir mutabakat gerçekleştirdi. İran'ın üç yıl önce S 300'leri alması ve Türkiye'nin S 400 anlaşması ile birlikte düşünüldüğünde bu mutabakat tipik silahlanma yarışını gösteriyor.

Hamas, uzlaşı hükümetinin kurulması ile İsrail’in ambargosunu kırmayı, Gazze halkı nezdinde itibarını yeniden kazanmayı ve Tel-Aviv yönetimine bölgesel aktörler üzerinden baskı oluşturmayı amaçlamaktadır.

Kasrı Şirin anlaşmasından beri sıcak çatışma yaşamayan Türkiye ve İran’ın ilişkilerinde yine de rekabet boyutunun işbirliğinden önde olduğunu görmek gerekir.

Mevcut şartlar altında Barzani’nin mutlak bir self-determinasyon hakkı yoktur, Irak’taki Türkmenlerin de Yemen’deki Husilerin de Lübnan’daki Hıristiyanların da böyle bir hakkı yoktur.

Kriter, yeni sayısında Kuzey Irak’taki gayrimeşru referandum, AK Parti’de yeni dönem, Almanya seçimleri ve Avrupa’nın geleceği konularını masaya yatırdı.

İsrail'in Ortadoğu ile ilgili hedefi açıktır: Kendisi için tehdit oluşturamayacak, etnik ve mezhebi açıdan birbiriyle kavgalı küçük devletlere bölünmüş bir İslam dünyası.

Bünyesinde Kürt nüfusu barındıran ulus devletler Kürt milliyetçilerini bir arada yaşamaya ikna konusunda en zorlu evreye geçtiler. Zira referandumla bir arada yaşamın bir yolu olarak "özerklik" çalışamaz ilan edilmiş oldu.

Türkiye, K. Irak'ta ABD'nin siyasetine güvenerek yol alamaz. Almaya kalkarsa da yarı yolda kalır. Tıpkı Suriye'de olduğu gibi.

IKBY liderliği referandum sonrasında bazı tepkilere hazırlanmış olsa da karşısında Bağdat, Tahran ve Ankara ekseninin oluşacağını hesap edememiş gözüküyor.

Bu kitap Ortadoğu’da ordu-siyaset ilişkisinin tarihsel bir incelemesini sunmakla yetinmemekte, aynı zamanda bölgenin yakın geleceğine dair bir perspektif de ortaya koymaktadır.