Gazze'nin Zaferi

Askeri uzmanlara göre Hamas'ın bu başarısının arka planında öncelikle Gazze'de farklı grupları bir araya getiren ve koordine eden ortak bir operasyon merkezinin kurulması etkili oldu.

Devamı
Gazze'nin Zaferi
İsrail Muhammed Bin Dahlan ı Mahmut Abbas ın Yerine İkame

İsrail Muhammed Bin Dahlan’ı Mahmut Abbas’ın Yerine İkame Etmek İstiyor

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, İsrail’in Gazze’ye Saldırıları hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Filistin ve Türkiye küresel sistemde kendilerine biçilen rolü sorguluyor ve bundan dolayı şiddetli baskı ve saldırılara maruz kalıyorlar.

ABD Başkanı Donald Trump önümüzdeki iki yılda Temsilciler Meclisi bütçeyi kontrol ettiği için istediği harcamaları yapamayan ve istediği yasaları geçiremeyen bir başkan durumuna düşebilir.

Trump yönetiminin İran’ın üzerine bu kadar fazla gitmek istemesinin asıl nedeni, Amerikan çıkarları doğrultusunda oluşturulmuş olan Suudi Arabistan-BAE-Mısır-İsrail blokunun Orta Doğu’yu domine etmesi..

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Muhittin Ataman, 'Cemal Kaşıkçı cinayeti ile Batı tarafından reformist olarak tanımlanan Bin Selman efsanesi yerle bir oldu.'

İran Yaptırımları Türkiye’yi Nasıl Etkiler?

İran’ın nükleer çalışmaları konusunda atacağı adımlar şimdi daha da ağırlaştırılmış olan Amerikan yaptırımlarının sona ermesi için kesinlikle yeterli olmayacak. Washington yönetimi, İran’ın bütün dış politikasını değiştirmek istiyor.

Devamı
İran Yaptırımları Türkiye yi Nasıl Etkiler
İran a İkinci Yaptırım Dalgası

İran’a İkinci Yaptırım Dalgası

ABD tarafından İran'a uygulanan yaptırımların ikinci aşaması başlıyor. Ağustos ayında ilan edilen ilk aşamada yaptırım kalemleri İran ve ticaret yaptığı ülkeler açısından ikincil öneme sahipti

Devamı

İran'a yönelik yaptırımların ikinci ve önemli aşaması başladı.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat, ABD-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.

Demokratlar çoğunluğu elde etse de Trump ile başa çıkmaları kolay değil. Zira ara seçimlerde de yeni vaatlerde bulunan Trump direniyor ve direnecek. Hem Ortadoğu'da İsrail lobisine uygun politikalar geliştiriyor.

'Amerikan dış politikası ABD'ye değil İsrail'e hizmet ediyor.' Bu hikâye aslında bilinen bir gerçekti. Fakat anlatmaya kimse cesaret edemiyordu.

Doç. Dr. Talha Köse, 'Prens bin Selman'ın karşı karşıya kaldığı suçlamadan en fazla İsrail rahatsızlık duyuyor. Çünkü Veliaht kendi yatırımları gibiydi. Bu yatırımlarının boşa gitmesi onları rahatız ediyor.' dedi.

Bugün ABD'nin İran'a ikinci tur yaptırımları başlıyor. Böylece, 2015 nükleer anlaşması ile kaldırılan yaptırımlar geri dönüyor. Başkan Trump'ın 'emsali görülmemiş' diye tanımladığı yaptırımlarla İran'ın taşıma, finans ve enerji sektörleri hedefleniyor.

ABD'nin 'sınırlandırmak' için karşısında Arap-İsrail bloğu oluşturduğu yayılmacı bir bölgesel gücün (İran) bu halde olması tahmin edilen bir şeydi. Ancak Trump ailesi ile yakın ilişkileri olan Veliaht Bin Selman'ın hırslı politikalarının bu denli bir sorgulamaya tabi olması beklenmiyordu.

Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?

İsrail yönetimi Arap ülkeler nezdinde diplomatik görüşmeleri sıklaştırdı. Bu anlamda Körfez ülkeleri ile kurduğu ilişki dikkat çekici.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat ABD’nin Ortadoğu’da Siyasal İslamcılara karşı izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

Riyad'ın açıklamaları sık sık değişti. Önce Kaşıkçı'nın konsolosluktan ayrıldığını, bilgilerinin olmadığını söylediler. Sonra çıkan bir arbedede öldürüldüğünü belirttiler. "Başına buyruk serserilerden" bahsedildi. En son da "planlı cinayeti" kabul aşamasına gelindi.

Hiçbir somut başarı hikayesi olmayan Veliaht Selman’ın adının sürekli olarak kriz ve kaoslarla anılması sadece şahsına yazılamaz. Kaşıkçı cinayeti başta olmak üzere yapılan tüm eylemlerde aynı zamanda ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’in katkısının olduğu ve eşdeğer sorumluluklarının bulunduğunun altı çizilmelidir.

Suud rejimi Kaşıkçı krizini en az hasarla atlatmaya çalışıyor. Krizin başından beri yalpalayan Kraliyet yönetimi uluslararası kamuoyuna yönelik pozitif mesajlar vermeye başladı. Halbuki birkaç gün önce soruşturmaya kimseyi karıştırmayacaklarını açıklamışlardı. Bu çizgiye gelmelerinde Türkiye'nin payı büyük.