İkinci Yüzyılda ‘Huzur’ İçin ‘Hazır’ Olmak

Türkiye'nin coğrafya odaklı değerlendirmelere konu olan önemi sıklıkla dile getirilir. Genellikle üç kıtanın buluştuğu 'köprüye' benzetilen Türkiye, bu özelliğiyle fırsatlarla riskleri bir arada kucaklar.

Devamı
İkinci Yüzyılda Huzur İçin Hazır Olmak
2023 ün Türkiye Gündemi Seçim Etkisi

2023’ün Türkiye Gündemi: Seçim Etkisi

Yeni yılın Türkiye için çok hızlı ve yoğun geçeceği kesin... Önümüzdeki dört-beş aylık sürenin yeni sürpriz, gerilim ve polemiklere sahne olması kimseyi şaşırtmayacak.

Devamı

2023 cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına girdiği bir döneme rast geliyor. Türkiye'nin jeopolitik ve güvenlik ortamı oldukça rekabetçi ve kısıtlayıcı olacak ve Türkiye'nin ikinci yüzyıldaki stratejik yönelimiyle ilgili birbiriyle yarışan jeopolitik projeler olacak.

2022 yılında dünyanın başka bölgelerinde meydana gelen gelişmeler dolayısıyla Ortadoğu bölgesi, dünya siyasetinin gündeminde görece ikinci planda kaldı.

Libya Türkiye açısından 2023'ün önemli gündem maddelerinden birisi olmaya aday. O halde Türkiye'yi merkeze alarak Libya'nın 2022'sini yorumlamak, 2023'ünü de değerlendirmek gerek.

Son iki gününde olduğumuz 2022'nin en belirleyici olayı tartışmasız 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgalidir...

Türkiye Yüzyılı ve Teknoloji Hamlesi

Türkiye, Asya, Avrupa ve Afrika'nın kritik kesişim noktasında yeni bir yüksek teknoloji, orta ve üst teknoloji merkezi olarak konumlanabilir. Yüksek teknoloji üretim merkezine dönüşebilir. Bu noktada da blokzinciri gibi yeni teknolojilerdeki stratejik avantajın iyi değerlendirilmesi önemlidir.

Devamı
Türkiye Yüzyılı ve Teknoloji Hamlesi
Üçlü Zirve ve Suriye de Masa Arayışı

Üçlü Zirve ve Suriye’de Masa Arayışı

Erdoğan'ın Avaza ziyareti dönüşü Suriye-Türkiye-Rusya olarak üçlü adım atılmasından bahsetmesi önemliydi. İstihbarat, savunma ve dışişleri bakanlarının ardından liderlerin bir araya gelmesi teklifini Putin'e ilettiğini söyleyen Erdoğan, Suriye'de yeni bir masanın kurulmasına işaret ediyor.

Devamı

Yeni küresel-bölgesel jeopolitik dönüşümü ve riskleri 'hangi lider ile karşılayabileceğimiz' 2023 seçimlerinde seçmenin cevap arayacağı başat konulardan birisi olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan iki şeyi aynı anda yapıyor. Hem Esed ile 'uygun şartlarda' görüşebileceğini söylüyor hem de Suriye'nin kuzeyinde 'en uygun vakitte' PKK-YPG'ye kara operasyonu yapılacağını vurguluyor.

Türkiye, mevcut normalleşme politikası ile üç şeyi yapıyor. İlki, Yunanistan'ın Körfez ülkelerini ve İsrail'i Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı bir araya getirme hamlesini boşa düşürüyor. Bu da hem Türkiye'nin birlikte çalıştığı aktörleri (Azerbaycan, Katar, Libya) güçlendiriyor hem de Ankara ile çalışmaya istekli aktörleri (İtalya) çoğaltıyor. İkincisi, BAE ve Suudi Arabistan gibi bölge ülkelerinin değişen güvenlik hesaplarını göz önünde bulundurarak Türkiye, savunma sanayisi kapasitesini ve aktif diplomasisini ortak menfaat alanı olarak harekete geçiriyor. Üçüncüsü, Ukrayna krizinde üstlendiği arabulucu rolü ile küresel düzlemde bir ağırlık oluşturuyor.

Uuslararası siyasette kendisini iyi hisseden Erdoğan, parti siyasetindeki söylem ve hamlelerine başlıyor.

Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Doğu Ege'de gayri askeri statüdeki 16 adayı silahlandırdığını belirterek 'Bu durum bizim güvenliğimiz için tehdit. Yunanistan'ın uluslararası hukuka uymasını ve gayri askeri statüyü yeniden tesis etmesini istiyoruz' dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen 'Ege ve Doğu Akdeniz'de Türk Dış Politikası' panelinin uzmanları, Türkiye-Yunanistan arasındaki sorunların hukuki ve uluslararası ilişkiler boyutlarını ele aldı.

Elbette bu eylemler ve sonuçları, İran'ın siyasal elitlerine güçlü bir mesaj verirken protesto kültürünü (hafızasını ve araçlarını) ciddi şekilde dönüştürüyor.

Son aylardaki diplomasi trafiği dikkate alındığında Türkiye’nin dış politikasında sahip olduğu ölçeğin bölgesel dinamiklerle sınırlı olmadığı net bir şekilde fark ediliyor.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Suriye meselesinde Şam ile diyalog tartışmaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 13. Büyükelçiler Konferansı'nda dış politikanın ana konularına dair önemli mesajlar verdi.

Alınan kararların tamamı AB'nin doğal gaz talebinin azaltılması ve depoların en az yüzde 80 doluluk oranıyla kışa giriş yapabilmesi içindir. Ancak kış mevsiminin beklenenden sert ve uzun geçmesi halinde yalnızca geçici bir süreliğine çözüm sunacak depoların da yeterli olmayacağı açıktır. Bu sebeple ilerleyen günlerde AB genelinde önlemlerin artırılması beklenmektedir.

Insight Turkey'in “Türkiye ve Ötesinde Çevre Güvenliğini Yeniden Düşünmek” başlıklı bu sayısının, Türkiye ve dünya için karmaşık ve önemi giderek artan çevre güvenliği konusunda güncel çalışmaları sunacağına eminiz.