Trump yaptığı konuşmada kararın ABD'nin çıkarlarına en uygun davranış olduğunun altını çizmiş olsa da gerçekten bu kararın ülkenin çıkarına ne şekilde hizmet edeceği meselesi tam olarak anlaşılmış değil.
Devamı
Trump'ın bu kararının arka planında şüphesiz iç siyaset ve ideolojik hesaplar rol oynamaktadır. Başkanlık koltuğuna oturduğundan beri başı soruşturmalar ile belada olan Trump'ın İsrail ve Kudüs konusunda fanatik görüşlere sahip olan Evanjelikleri ve Siyonistleri memnun ederek iç siyasette bir nebze olsun rahatlamak istediği açıktır.
Kudüs’ün statüsünü belirleme yetkisi Allah’tan Trump’ta veya herhangi bir ülkenin başkanında değil. Trump bu kararıyla BM kararlarını çiğnedi, zaten ilerlemeyen “barış sürecini” dinamitledi ama Kudüs’ün statüsünü tayin etmedi.
Trump ülkesini dünyada yalnız bırakacak bir karara imza atmakla kalmadı. Barış sürecindeki sözde tarafsız rolünü de tümüyle kaybetti.
Trump'ın açıklaması bütünüyle okunduğunda bu kararın yalnızca Kudüs'ün statüsü ile ilgili olmadığı, Filistin-İsrail barışı ve hatta Ortadoğu'nun yeniden dizaynının ilk adımı olduğu görülür.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
Elçiliği Kudüs'e taşıma kararı İsrail'in çıkarına gibi görülüyor. Trump yönetiminin bugünkü dağınık halinde Washington'daki İsrail lobisi tarihi anın geldiğini düşünüyor olabilir.
Devamı
Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman Kudüs’te yaşanan Mescid-İ Aksa gerginliği üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Dikkatinizi çekiyor mu? Batılı müesses nizamın temsilcileri Türkiye'nin pozisyonunun tam aksi istikamette pozisyon alıyor ve terör örgütü tanımlarını ona göre yapıyor.
Filistin ve özelde Kudüs bütün Müslümanların üzerinde hassasiyetle titrediği bir meselesiydi, sonra Arapların meselesi haline döndü, sonra Filistin yönetiminin bir sorunu haline geldi.
Katar, etrafında bu denli tartışmanın dönmesinin garip geleceği kadar küçük bir ülke. Fakat Katar, küresel ve bölgesel ölçeğinden daha büyük anlam taşıyor.
Obama'dan Trump'a miras kalan hatalı DEAŞ mücadelesi Ortadoğu'daki ülkeleri terör örgütlerini "vekiller" olarak kullanmaya itti. Bu da "benim teröristim iyi, senin teröristin kötü" yaklaşımını doğurdu.
Obama döneminde Washington-Riyad ilişkilerinde gerilim alanları nelerdi? Trump döneminde iki ülke ilişkilerinin şekillenmesinde hangi faktörler etkili olacak? Donald Trump’ın Ortadoğu ziyareti ABD-Suudi Arabistan ilişkileri için ne anlama geliyor?
Trump'ın asıl niyetinin daha ziyade İran'ı çevreleme için Araplarla İsrail'i yakınlaştırma olması kuvvetle muhtemel.
Washington yönetimi her ne kadar, Türkiye’nin “güvenlik kaygıları”nı gidereceğini söylese de, bu söylemin sahada çalışmadığını Türkiye birçok kez tecrübe etti.
İsrail’in Mescid-i Aksa ve çevresinde uygulamakta olduğu politikalar nelerdir? 26 Ekim’de onaylanan UNESCO kararı sonrasında yaşanan süreç neden önemli? Mescid-i Aksa’da yaşanması muhtemel senaryolar nelerdir?
Türkiye kendi namına dış politikada yaşadığı sıkıntıları, Suriye’de tıkanan dünya sistemini ve bu tıkanıklıktan kendi namına düşeni, sayfanın bir kenarına koydu.
Yeni başkanın, Obama’dan çok farklı bir Ortadoğu politikası izlemesi kolay olmayacak. Zira Amerikan halkı Ortadoğu’da siyasi sorunların adeta çözülmesi imkânsız hale geldiğine ikna olmuş durumda. Yeni başkanın kamuoyunu yeni bir dış politika aktivizmine ikna etmesi çok zor.
Yeni başkanın, Obamadan çok farklı bir Ortadoğu politikası izlemesi kolay olmayacak. Zira Amerikan halkı Ortadoğuda siyasi sorunların adeta çözülmesi imkânsız hale geldiğine ikna olmuş durumda. Yeni başkanın kamuoyunu yeni bir dış politika aktivizmine ikna etmesi çok zor.
İsrail ile ilişkilerde çatışmanın azaltılmasına yönelik adımlar Türkiyenin Filistin davasına sırtını döneceğinin değil daha fazla sahip çıktığının göstergesidir.