Odak: Avrupa Birliği’nde “Yunanistan” Çatlağı

Türkiye ile Yunanistan arasında tansiyonun artmasına sebep olan Doğu Akdeniz konusu, Avrupa Birliği (AB) açısından da çeşitli sorunları, bölünmeleri ve çelişkili durumları gözler önüne serdi. Türkiye’nin Libya ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması imzalamasını kıyasıya eleştiren AB yetkililerinin, Yunanistan’ın Mısır ile benzer bir anlaşma imzalamasına yönelik “anlaşmanın iki ülke arasında imzalandığını ve AB’nin yorum yapacağı bir durumun olmadığını” belirtmeleri bir başka iki yüzlü tutum olarak kayıtlara geçti. Yaşanan gerginliğe yönelik hakkaniyetli olmayan tutumunun yanı sıra dönem başkanı Almanya’nın girişimleriyle arabulucu bir rol benimsemeye çalışan AB’de, çeşitli ayrışmaların yaşandığı ve soruna yönelik farklı tutumların sergilendiği görülüyor.

Devamı
Odak Avrupa Birliği nde Yunanistan Çatlağı
Odak Avrupa Ülkelerinin Seyahat Kısıtlamalarındaki Tutarsızlığı

Odak: Avrupa Ülkelerinin Seyahat Kısıtlamalarındaki Tutarsızlığı

Koronavirüs (Covid-19) salgınını kontrol altına almak için birçok ülke ulusal sınırlarını kapatmıştır. Avrupa ülkeleri 11-19 Mart 2020 arasında sırayla kara, deniz ve hava sınırlarını kapatmaya karar vermiştir. Alışık olunduğu üzere sınırların kapatılması kararında dahi Avrupa Birliği (AB) birlik görüntüsü sergileyememiştir. Ülkelerin sınır kapatma politikaları büyük farklılıklar göstermiştir.

Devamı

Avrupa Polis Teşkilatı Europol tarafından her yıl yayınlanan Terörizm Durumu ve Trendi Raporu Haziran 2020 itibarıyla yayınlandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mayıs sonundan bu yana iktidarın muhalefeti "sokağa dökerek OHAL ilan edeceğini" iddia ediyor. En son 3 CHP ve HDP'li ismin milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra bu söylemini genişletti.

Türkiye, ilk çeyrek büyüme oranıyla G20 ülkelerini solladı. Koronavirüs olmasaydı büyüme yüzde 6-7’ye yaklaşabilirdi. İkinci çeyrekte daralma olsa da normalleşme adımlarıyla birlikte üçüncü çeyrek rakamları daha iyi gelecek

Koronavirüs (Covid-19) krizinin belirsiz bir gelecekte sona ermesinin ardından AB ve öne çıkan AB ülkeleri önemli sorunlarla karşı karşıya gelecektir. Bu hakikate rağmen AB liderleri krizin başlangıcında salgın karşısında alınabilecek ekonomik önlem ve destek paketleri üzerinde bir mutabakat sağlayamamıştır..

Yargıda Covid-19 Tedbirleri ve Yeni Normale Geçiş

Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu henüz salgının başlarında Bilim Kurulunun görüşleri doğrultusunda, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği ve STK'lar gibi paydaşlarıyla istişare içerisinde hızlı bir reaksiyon gösterdi.

Devamı
Yargıda Covid-19 Tedbirleri ve Yeni Normale Geçiş
Sağlıkta Şiddet Nasıl Önlenir

Sağlıkta Şiddet Nasıl Önlenir?

Türkiye'de bir süredir mesleğini icra ederken şiddet eylemlerine maruz kalan sağlık çalışanlarına yönelik kamusal bir güvence talebi kamuoyunda dillendirilmektedir.

Devamı

Türkiye’nin Kovid-19 nedeniyle ortaya çıkan fırsatlardan yararlanması turizm sektöründe yenilikleri beraberinde getirecektir. Değişen alışkanlıklara bağlı olarak reforme edilecek turizm sektörü, sağlığı temel alan bir perspektifle gelişecektir.

Prof. Dr. Kemal İnat, 'dünyanın herhangi bir köşesindeki herhangi bir vatandaşını korumak için derhal harekete geçen Amerika' imajının Kovid-19 salgını sürecinde, 'içeride on binlerce insanını korumaktan aciz Amerika'ya dönüştüğünü söyledi.

Artık resim netleşti. Dünyada pandemi ile mücadeleyi her anlamda iyi yöneten ülkelerin başında Türkiye geliyor. Salgınla ilgili rakamsal karşılaştırmalarda öne çıkan iki ülke, Türkiye ve Almanya. Ancak Türkiye, hem vaka hem de ölüm sayısında Almanya’dan daha iyi bir konumda.

Türkiye krizlerle yaşadığı on yıllardan dersler çıkardı, tedbirler geliştirdi, kriz yönetmeyi öğrendi. Avrupa ülkeleri ise uzun bir krizsizlik döneminden sonra en sert şekilde yaşadığı bu krizden nasıl bir ders çıkaracak göreceğiz. Diğer Avrupa ülkeleri Almanya'nın vagonu olmaya devam mı edecek; otonom, korumacı ve izolasyonist politikalarla yeni Brexit'ler mi ortaya çıkacak; bu soruların cevabını görmek için evvela Avrupa salgın krizinden ne zaman çıkacak ve krizden geriye Avrupa'dan ne kalacak, bekleyip bunu görmeliyiz.

On binlerce insanın hayatına mal olan Koronavirüs (Covid-19) salgını her geçen gün etkisini artırırken yeni çağa geçiş, uluslararası sistemde değişiklik, yeni dünya düzeni gibi tartışmaları da beraberinde getirmektedir.

Normalleşme aniden olmayacak. Zaten yeni dönemin normali de öncesinden farklı olacak. Belki de bazı alanlarda, Covid-19 öncesine tamamen bir dönüş yakın bir dönemde ya da hiç gerçekleşmeyecek.

Koronavirüs salgınına karşı ABD, Almanya ve Türkiye'nin uyguladığı kriz yönetimlerini ele alan SETA uzmanları, ulusal kriz yönetimlerinin bu ülkeler arasında bazı benzerliklerle birlikte ciddi farklılıklar gösterdiğini kaydetti.

Sağlık kriziyle birlikte gelen ekonomik kriz giderek siyasi liderlerin birinci kaygısına dönüşüyor. Bilim insanları ikinci veya üçüncü dalgaların gelme ihtimalinden bahsetse de ekonomik çöküşün yeni istikrarsızlıkları tetiklemesinden ürküyorlar.

Bugüne kadar gösterilen mücadele gelecekteki başarının garantörü değil, daha fazla mücadelenin ilhamı olmalıdır.

İngiltere Başbakanı Johnson, ABD Başkanı Trump, Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro gibi popülist liderlerle yönetilen başarısız örneklerle; Almanya Şansölyesi Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ve Japon Başbakanı Abe gibi liderler üzerinden başarılı örnekler karşılaştırılıyor. Ya da İtalya ve İspanya’nın Almanya ile karşılaştırıldığında, krizi yönetememesinde devlet yönetim kapasitesinin ne düzeye etki ettiği karşılaştırabiliyor.

İngiltere dünya genelinde en çok vaka sayısının görüldüğü ilk on ülke arasında altıncı sırada ve en çok ölümün yaşandığı ilk on ülke arasında beşinci sırada yer alıyor.

ABD ve diğer Batılı ülkelerin yaptırımları uygulamakta ısrar etmesi, korona öncesinde olduğu gibi, korona döneminde ve sonrasında da dünya politikasında esas olanın güç ve çıkar olduğunu gösteriyor.

Avusturya hükümetinin, Kovid-19 kaynaklı sağlık krizi aylardır “geliyorum” demesine rağmen zamanı iyi kullanmadığı ve gerekli adımları atarak dersine iyi çalışmadığı, kriz Avrupa’da da patlak verdiğinde görülmüş oldu.