Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu henüz salgının başlarında Bilim Kurulunun görüşleri doğrultusunda, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği ve STK'lar gibi paydaşlarıyla istişare içerisinde hızlı bir reaksiyon gösterdi.
Devamı
Türkiye'de bir süredir mesleğini icra ederken şiddet eylemlerine maruz kalan sağlık çalışanlarına yönelik kamusal bir güvence talebi kamuoyunda dillendirilmektedir.
Devamı
Türkiye’nin Kovid-19 nedeniyle ortaya çıkan fırsatlardan yararlanması turizm sektöründe yenilikleri beraberinde getirecektir. Değişen alışkanlıklara bağlı olarak reforme edilecek turizm sektörü, sağlığı temel alan bir perspektifle gelişecektir.
Prof. Dr. Kemal İnat, 'dünyanın herhangi bir köşesindeki herhangi bir vatandaşını korumak için derhal harekete geçen Amerika' imajının Kovid-19 salgını sürecinde, 'içeride on binlerce insanını korumaktan aciz Amerika'ya dönüştüğünü söyledi.
Artık resim netleşti. Dünyada pandemi ile mücadeleyi her anlamda iyi yöneten ülkelerin başında Türkiye geliyor. Salgınla ilgili rakamsal karşılaştırmalarda öne çıkan iki ülke, Türkiye ve Almanya. Ancak Türkiye, hem vaka hem de ölüm sayısında Almanya’dan daha iyi bir konumda.
Türkiye krizlerle yaşadığı on yıllardan dersler çıkardı, tedbirler geliştirdi, kriz yönetmeyi öğrendi. Avrupa ülkeleri ise uzun bir krizsizlik döneminden sonra en sert şekilde yaşadığı bu krizden nasıl bir ders çıkaracak göreceğiz. Diğer Avrupa ülkeleri Almanya'nın vagonu olmaya devam mı edecek; otonom, korumacı ve izolasyonist politikalarla yeni Brexit'ler mi ortaya çıkacak; bu soruların cevabını görmek için evvela Avrupa salgın krizinden ne zaman çıkacak ve krizden geriye Avrupa'dan ne kalacak, bekleyip bunu görmeliyiz.
On binlerce insanın hayatına mal olan Koronavirüs (Covid-19) salgını her geçen gün etkisini artırırken yeni çağa geçiş, uluslararası sistemde değişiklik, yeni dünya düzeni gibi tartışmaları da beraberinde getirmektedir.
Devamı
Normalleşme aniden olmayacak. Zaten yeni dönemin normali de öncesinden farklı olacak. Belki de bazı alanlarda, Covid-19 öncesine tamamen bir dönüş yakın bir dönemde ya da hiç gerçekleşmeyecek.
Devamı
Koronavirüs salgınına karşı ABD, Almanya ve Türkiye'nin uyguladığı kriz yönetimlerini ele alan SETA uzmanları, ulusal kriz yönetimlerinin bu ülkeler arasında bazı benzerliklerle birlikte ciddi farklılıklar gösterdiğini kaydetti.
Sağlık kriziyle birlikte gelen ekonomik kriz giderek siyasi liderlerin birinci kaygısına dönüşüyor. Bilim insanları ikinci veya üçüncü dalgaların gelme ihtimalinden bahsetse de ekonomik çöküşün yeni istikrarsızlıkları tetiklemesinden ürküyorlar.
Bugüne kadar gösterilen mücadele gelecekteki başarının garantörü değil, daha fazla mücadelenin ilhamı olmalıdır.
İngiltere Başbakanı Johnson, ABD Başkanı Trump, Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro gibi popülist liderlerle yönetilen başarısız örneklerle; Almanya Şansölyesi Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ve Japon Başbakanı Abe gibi liderler üzerinden başarılı örnekler karşılaştırılıyor. Ya da İtalya ve İspanya’nın Almanya ile karşılaştırıldığında, krizi yönetememesinde devlet yönetim kapasitesinin ne düzeye etki ettiği karşılaştırabiliyor.
İngiltere dünya genelinde en çok vaka sayısının görüldüğü ilk on ülke arasında altıncı sırada ve en çok ölümün yaşandığı ilk on ülke arasında beşinci sırada yer alıyor.
ABD ve diğer Batılı ülkelerin yaptırımları uygulamakta ısrar etmesi, korona öncesinde olduğu gibi, korona döneminde ve sonrasında da dünya politikasında esas olanın güç ve çıkar olduğunu gösteriyor.
Avusturya hükümetinin, Kovid-19 kaynaklı sağlık krizi aylardır “geliyorum” demesine rağmen zamanı iyi kullanmadığı ve gerekli adımları atarak dersine iyi çalışmadığı, kriz Avrupa’da da patlak verdiğinde görülmüş oldu.
Virüsün yayılma eğrisini düzleştirmeden sosyal hayat ve ekonomide normale dönmemizin çok zor. O yüzden belli ekonomik maliyetleri olsa da vatandaşlarımızın kısıtlayıcı kurallara ve tavsiye niteliğindeki önlemlere bilinçli bir şekilde riayet etmeleri oldukça hayati.
Koronavirüs karşısında yaşanan çaresizliğin boyutları bütün ülkelerde aynı şekilde hissedilmiyor kuşkusuz. Krizin ekonomik ve siyasal artçı dalgalarının hangi ülkeyi nasıl vuracağını da bu çaresizliğin hissedilme derecesi belirleyecek.
Sağlık alanından ekonomiye, eğitimden dış politikaya pek çok alanı etkileyen Koronavirüs tüm ülkelerde iç siyasetteki tartışmaları kısa süreliğine de olsa durdurmuştu. Fakat Suriye, Yemen, Kolombiya ve Libya gibi ülkelerde yaşanan iç savaşlarda bile zorunlu ateşkese yol açan Koronavirüsün iç siyasetteki durdurucu etkisi uzun sürmedi. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede muhalefet partilerinin süreçte siyasi kazanç elde etme amacı doğrultusunda Koronavirüs, iç siyasi tartışmaların bir parçası haline getirildi.
Koronavirüs krizi sonrası muhtemel dönüşüm ve senaryolar göz önünde bulundurulduğunda, dünya siyaseti açısında son derece sancılı bir döneme girildiği söylemek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.
Koronavirüs krizinin siyasi sonuçlarından biri de iktidar ve muhalefet partileri üzerindeki etkisi oldu. Kriz dönemlerinde yürütücü güç olarak hükümetler ön plana çıkıyor. Koronavirüs Salgınla mücadelede hükümet merkezde çünkü en çok da kriz dönemlerinde iktidarlardan icraat beklenir. Hükümetler de en çok bu dönemlerde siyasi değil "devlet" refleksleri verirler.
Koronavirüs salgını öncesi uluslararası sistem nasıl bir karakteristiğe sahipti? Koronavirüs salgınının uluslararası sistemi etkileme potansiyeli var mı? Koronavirüs salgınıyla birlikte uluslararası sistemin şekillenmesinde rol oynayabilecek faktörler nelerdir? Uluslararası sistemin değişimine dair olası senaryolar nelerdir?