AB: ‘Değerler Kulübü'nden ‘Çifte Standartlar Kulübü'ne!

AB geçmişte birçok örneğine rastladığımız gibi Türkiye'ye çifte standartlar dayatmaktadır. Fransa, İngiltere, Belçika gibi birçok ülke terörizmle mücadele adına terör yasalarını sıkılaştırırken, Türkiye'den terör yasalarını yumuşatması istenmektedir.

Devamı
AB Değerler Kulübü'nden Çifte Standartlar Kulübü'ne
Birlikte Yaşamı Güçlendirecek Değişim

Birlikte Yaşamı Güçlendirecek Değişim

Türkiye, son 20 yılda laikliği temel bir mesele olmaktan çıkarmış ve birlikte yaşamı güçlendirecek değerleri üretmeyi başarmıştır. Laiklik artık siyaseti dizayn etmeye dönük bir araç değildir.

Devamı

SETA'nın 25 ülkede yaptığı son araştırma Avrupa'da İslamofobi'nin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Raporda, Avrupa'daki krizlerin yabancı düşmanlığıyla birleştiği ve Müslüman karşıtlığının hızla arttığı bilgisi verildi.

Bütün muhalif entelektüel eleştiriler derlenip toplanıp "İslamcı otoriterleşme" mottosu altında formüle ediliyor artık. Son "laiklik" tartışması da bu formülü pekiştirmek için kullanıldı.

2017 Fransa Başkanlık Seçimleri’nde görünen en büyük tehlike, halktaki İslamofobik eğilimin elitler ve politika yapıcılar tarafından söylem ve eylem olarak benimsenmesi.

DAİŞ krizi sürerken Şii gruplar arası sıcak bir çatışma çok muhtemel değil, fakat mevcut kriz ve rekabet Sadr’ın parlamentodaki Ahrar bloğunu güçlendirebilir. Her halükarda Sadr yakından takip edilmesi gereken bir figür.

Oryantalizmden İslamofobyaya: Doğu/İslam Karşıtlığının Sürekliliği

Seküler elitlerin, Müslüman dünyada kolonizasyon sonrası süreçte uyguladıkları geleneksizleştirme ve İslamsızlaştırma politikaları, bu toplumlarda yerli bir ‘öteki’nin üretilmesinde doğrudan etken olmuştur.

Devamı
Oryantalizmden İslamofobyaya Doğu İslam Karşıtlığının Sürekliliği
Ortadoğu da Din-Devlet İlişkisi ve Türkiye

Ortadoğu’da Din-Devlet İlişkisi ve Türkiye

Laiklik adına yapılan baskıların neredeyse bütün Ortadoğu coğrafyasında tepkisel bir dindarlık/dincilik oluşturduğu ve Ortadoğu insanıyla din arasında doğal ve sağlıklı bir ilişki kurulmasını engellediği unutulmamalıdır.

Devamı

Muhittin Ataman, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) İstanbul’daki zirvesinin sonuç bildirisindeki öneriler arasında en önem verdiği hususun İslam ülkeleri arasında bir tahkim sisteminin hayata geçirilmesi olduğunu belirtti.

Salzburg Üniversitesinden Dr. Farid Hafez ve SETA’dan Dr. Enes Bayraklı, SETA'nın Avrupa 2015 İslamofobi Raporunda Avrupa'da İslamofobiyi inceledi.

Dikkat edilmesi gereken en önemli husus İslamofobinin bize Müslümanlar ve İslam'dan daha çok İslamofobik şahıslar hakkında bilgi verdiği gerçeğidir.

Enes Bayraklı, 13. İslam Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne Sünni’yim, ne Şii, ben Müslümanım” sözlerini değerlendirdi.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi sonrası iç kamuoyundan gelen bir takım eleştirilerin kaynağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Muhittin Ataman, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın etkili bir örgüt olabilmesi için üye ülkeler arasında uyum ve bağımlılık olması gerektiğine dikkat çekti.

Veysel Kurt, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde alınan kararların önemi ve İslam ülkelerinin küresel arenadaki potansiyeli üzerine ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'ne ve Türkiye-İran ilişkileri üzerine ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu.

Veysel Kurt, ilk etapta 57 ülkenin tamamının konsensüs oluşturmasının zor göründüğünü ancak işbirliklerinin küçük adımlarla başlayabileceğini belirtti.

Burhanettin Duran: “Türkiye’nin, ‘İslam ülkelerine karşı ortak menfaatlerimize yönelelim’ çağrısı bugün için çok önemli görünmeyebilir fakat Ortadoğu halklarının geleceğine yönelik önlerine koyulabilecek tek çare.”

Talha Köse, Batı’da yükselen İslamofobi üzerine değerlendirmesinde küresel ve yerel çatışma kodlarının din üzerinden yeniden şekillendirildiğini vurguladı.

Burhanettin Duran, Türkiye ile Almanya arasında Rusya’nın baskısı altında olmanın getirdiği bir yakınlaşma olduğuna işaret etti.

Mülteci meselesini kriz haline getirenin Avrupa olduğu vurgulayan Enes Bayraklı: “İşin bir de sosyal maliyeti var. Esas Avrupa’yı korkutan şey, ekonomik maliyetinden çok sosyal maliyeti. Bu Avrupa’da özellikle 11 Eylül’den sonra oluşmuş islamofobik havayla ilgili bir durum.”