Avrupa’nın İki Yüzü

Avrupalı liderler topu yine taca atarak sorumluluktan kaçmak suretiyle aşırı sağcı argümanları sahiplendiler ve böylelikle Avrupa kalesini çevreleyen surları tam da aşırı sağcı, İslamofobik çevrelerin çağrılarına uygun bir şekilde daha da güçlendirmiş oldular.

Devamı
Avrupa nın İki Yüzü
6 Soruda Brexit Ne Anlama Geliyor

6 Soruda Brexit Ne Anlama Geliyor

Avrupa'da AB karşıtlarının oranının her geçen gün arttığını söylememiz gerekiyor. AB içerisindeki birlikten yana yerleşik siyasetçiler bu trende karşı koymak konusunda başarısız.

Devamı

"AB'den çıkalım" diyenler, Türkiye korkusu etrafında bir kampanya. Bu imal edilmiş korkunun sokaktaki karşılığını net olarak gören diğer Avrupalı yöneticiler Türkiye'yi dışarıda tutma kararlılıklarını artıracaklar.

Amerikan halkı Kasım seçimlerinde Amerika’nın kendi kimliği ve İslam’la ilişkisinin nasıl kurulması gerektiği üzerine de bir karar vermiş olacak.

Gelişmiş ülkelerin himayesinde olan ekonomik güç dengesi yükselen ekonomilere geçti geçiyor derken, gelişmiş ülkelerin aleyhine ve yükselen ekonomilerin lehine olan sürece bir de Brexit eklendi.

"Türkiye ne yapmalı" sorusunu sormanın ve buna makul cevaplar üretmenin tam zamanı.

Türkiye Kimin Hesabını Bozuyor?

Türkiye'nin manevra alanı genişliyor, ittifak imkânları giderek artıyor. Bu da Türkiye düşmanlarını harekete geçiriyor. Evet, bu kadar yalın, bu kadar gerçek!

Devamı
Türkiye Kimin Hesabını Bozuyor
Türkiye ve İsrail Normalleşiyor Nasıl Yani

Türkiye ve İsrail Normalleşiyor. Nasıl Yani?

Sadece Türkiye’nin selameti için değil aynı zamanda Filistin’in de selameti için gereksiz tartışmaları bir kenara bırakıp İsrail’le diplomatik normalleşmeye rasyonel bir zeminde yaklaşmalıyız.

Devamı

İslam düşmanlığı, mülteci ve göçmen karşıtlığı ile körüklenen Brexit kampanyası sonrası Birleşik Krallık'ta yabancılara yönelik ırkçı saldırılar birkaç hafta içerisinde görülmemiş boyutlara ulaştı.

Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi, finansal sistemini yenilemesi ve İstanbul'un önemli finans merkezleri içerisinde yer alması için “Ulusal Finans Sistemi Stratejisi” ne ihtiyaç artmaktadır.

Akdeniz'deki oyunun aktörleri arasında, İsrail'in enerji işbirlikleri tesis etmeye çalıştığı Mısır ve GKRY de var. Her ikisi de, civarlarında keşfettikleri gazı önce kendi çaplarında tüketmek, sonra da ihraç etmek istiyor.

Ortadoğu'yu kasıp kavuran şiddet dalgası ve kaosun yarattığı DAİŞ'in güçlenmesinden Türkiye'yi sorumlu tutmak için kötü niyetli olmak yetmez, açık açık yalan söyleyip gerçekleri eğip bükmek gerekiyor.

Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren her konuda karşımıza çıkan tipik tepkileri ‘Suriyelilere vatandaşlık’ meselesinde gözlemlemek mümkün.

Ülkemizin geleceğine "zenginlik" katacak bir hususu 2013 sonrası derinleşen fay hatlarını patlatacak kibrit ateşine çevirmek isteyenlere karşı dikkatli olunmalı.

Terörün doğrudan ya da dolaylı sorumlularını aradığımızda karşımıza ilk çıkan kesim kendi ülkelerindeki terörist faaliyetlere karşı gerekli tedbirleri almayan ve hatta göz yuman siyasetçilerdir.

Fransa birkaç gün önce DAİŞ saldırılarından çekindiği için Türkiye'deki elçilik ve konsolosluklarını kapattı. Ne yazık ki terör gelip onu kendi topraklarında vurdu.84 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı.

Dünyanın bir neocon küstahlığı sorunu var. Bir seri katilin kurbanlarını suçlamasına benzer bir psikoloji ile hala utanmadan tepeden bakabiliyorlar. Oysa ayar çekmeye çalıştıkları Türkiye, 28 Şubat Türkiyesi değil.

NSU davası, Almanya'nın demokrasisi ve insan hakları karnesi açısından bir sınav haline gelmiştir. Bugüne kadarki bütün işaretler Almanya'nın bu sınavdan kalacağını göstermektedir.

Aksi ispatlanıncaya kadar tüm Müslümanların suçlu olduğu bir ortam var Batı’da. Bu ortam İslam düşmanlığı üzerinden seçim kampanyası yürüten Donald Trump gibiler için de paha biçilmez bir fırsat.

Almanya'da 90'lardan itibaren Solingen gibi katliamlarla artışa geçen yabancı düşmanı saldırılar, NSU terör dalgasıyla 2000'li yıllarda zirve yapmış durumdadır.

Bugün Mark Sykes’in öngördüğü etnik ve kabile-aşiret temelli yaklaşımların çok daha ötesinde yeni faktörlerin hesapta olduğu unutulmamalıdır. Her ne kadar iyi planlanmış olsa da nüfus mühendisliğiyle bir coğrafyayı şekillendirmeye çalışmasının kaderinin mutlak başarısızlık olacağını akılda tutmak gerekiyor.