İsrail Kürt Devletini Neden Destekliyor?

İsrail'in Ortadoğu ile ilgili hedefi açıktır: Kendisi için tehdit oluşturamayacak, etnik ve mezhebi açıdan birbiriyle kavgalı küçük devletlere bölünmüş bir İslam dünyası.

Devamı
İsrail Kürt Devletini Neden Destekliyor
Almanya Seçimlerinin Gösterdiği

Almanya Seçimlerinin Gösterdiği

Bütün resim bize, Almanya'da aşırı sağcı bir partinin meclise girmesinin, bazılarının inanmak istediği gibi bir yol kazası olmaktan ziyade batı siyasetinde ortaya çıkan yeni bir trend ile alakalı olduğunu göstermektedir.

Devamı

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Almanya’nın güvenliğine Türkiye’nin sağladığı katkılar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Seçimler öncesi açıkça kendini belli eden yükselişine rağmen AfD’nin zaferi, sanki beklenmeyen bir gelişmeymişçesine, "Almanya’da bu nasıl olabildi?” kabilinden şaşkınlık ifade eden sorular eşliğinde tartışılıyor.

Türk seçmen sandığa gitmeli ve oy oranlarına dâhil olarak özellikle kimi seçmediği noktasında Alman siyasetine ciddi bir mesaj vermelidir.

Türkiye’nin amacı, ‘İstikrarın Tesisi’ girişimleri ile bölgede şiddeti tekrar ortaya çıkaracak ve düzeni bozacak her türlü gerilimi asgari düzeye indirmektir.

Analiz: 2017 Almanya Federal Meclis Seçimleri: Sağ Popülizmin Normalleşme Tehlikesi

Çalışmada Almanya Federal Cumhuriyeti’nde 24 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirilecek olan Federal Meclis seçimleri kapsamlı bir şekilde analiz edilecektir.

Devamı
Analiz 2017 Almanya Federal Meclis Seçimleri Sağ Popülizmin Normalleşme Tehlikesi
Alman Seçimlerinin Kazananı Aşırı Sağ Kurbanı Türkiye

Alman Seçimlerinin Kazananı Aşırı Sağ, Kurbanı Türkiye

Göçmenler üzerinden normatif bir düzlemde yürütülen güvenlik odaklı seçim vaatleri, aşırı sağın elini kuvvetlendirmekte ve Alman kamuoyunu aşırı sağcı söylemlere karşı duyarsızlaştırmaktadır.

Devamı

Muhalefet cenahını her gördüğümde Malik Bin Nebi'yi ve onun sömürgecilik hakkındaki fikirlerini hatırlıyorum.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Myanmar’da Arakanlı müslümanlara yapılan katliamların uluslararası boyutu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Son dönemde ortaya çıkan Türkiye-Almanya geriliminde Almanya'nın Türkiye siyasetinde aşırı bir duygusallık ve agresiflik ön plana çıkmaktadır

Arakan için de, Filistin için de, dini dili ne olursa olsun yeryüzündeki bütün mazlum halklar için de sesini yükselten bir Türkiye var!

Zulüm söz konusu olduğunda Türkiye İslam dünyasının yüz akı, dünyanın da vicdanı oluyor. Myanmar meselesi için de aynı şey söz konusu.

Türkiye'yi harekete geçiren şey Myanmar'da katliam ve göçün yaklaşık beş yıl aradan sonra tekerrür etmesiydi.

Radikalizm dolayısıyla terör dinleri aşan bir olgudur. Arakan’da “Budist terörü” başlığını atmayanların İslam’la terörü aynı cümle içerisinde bile kullanmaması lazım.

Batılı ülkelerden DEAŞ’e gerçekleşen katılım hiç sorunsallaştırılmadı. Nasıl büyüdüğü, hangi unsurlarla hangi şartlarda işbirliği yaptığı neredeyse hiç sorgulanmadı.

Türk medyasının bir kısmı her ne kadar kaosa ve karmaşaya neden olacak, düşmanlığı körükleyecek manşetler atsa da devlet ve toplum teröre destek olmadı, sağduyuyu elden bırakmadı.

Türkiye’nin İdlib’e yönelik askeri bir angajmana girmesiyle Tahran, Suriye krizini Türkiye’nin Esed rejimini sorunsallaştırmadığı bir denkleme oturtmayı hedefliyor.

Geçtiğimiz bir yıl içerisinde defalarca Ankara'ya gelen Merkel Türkiye'nin üyelik müzakerelerini durdurmaktan, diplomatik ilişkileri yavaşlatmaktan bahsediyor.

On beş yıldır iktidarda olan Erdoğan, bugünkü Avrupalı siyasetçileri de seleflerini de çok iyi tanıyor.

CHP'nin düzenlediği ”Adalet Kurultayı"nın sonuç bildirgesinde sadece yargı kurumundaki aksaklıklar eleştirilerek "adalet hakkından" bahsedilmiyor. "Adalet" adeta, tüm sisteme isyan manifestosuna çevrilmek istenmiş.