Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"
Devamı
Kasım'da AK Parti teşkilatları Anıtkabir ziyareti gerçekleştirdi. Partinin farklı kademelerinden Atatürk vurgulu mesajlar daha fazla duyulur oldu...
Devamı
Yıllarca mezhep grupları arasında bir tür "mecburi koalisyon"la yönetilen bir ülke Lübnan. Bugün Lübnan yeni bir bölgesel yarılmanın ve çatışma ortamının zeminine dönüştürülmek üzere. İran ve S. Arabistan'ı karşı karşıya getirerek bölgede geçmiştekinden çok daha etkili bir Sünni-Şii çatışması zemini inşa edilmek isteniyor. Plan, İslam dünyasında yüzyıllara sari bir parçalanmanın altyapısını oluşturmak, husumet tohumları serpmek.
Geçtiğimiz haftadan itibaren Suudi Arabistan’da yaşananlar uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suudi Arabistan’da yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Petrol gelirlerinin aile içinde dağıtımı sayesinde ayakta kalan teamüllerin ortadan kalkması demek cinin şişeden çıkması anlamına gelir. Muhammed Bin Selman iktidar yürüyüşünü tamamlasa bile yeni bir sistem kurmak zorunda kalacak..
İslamafobinin, daha açık ifade ile İslam düşmanlığının, hiçbir maliyeti yok; yapan yaptığı ile kalıyor..
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suudi Arabistan’ın Ilımlı İslam çıkışı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Avusturya, küresel düzlemde İslamofobi Endüstrisinin nasıl çalıştığı ile ilgili çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir. Bu mekanizma diğer ülkelerde de ayni şekilde işlemektedir.
Hegemonya her ne kadar belirli bir toplumsal sınıfın diğerleri üzerindeki hakimiyetini ifade ediyor olsa da bu durum hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşmemektedir. Hegemonya tesisi iddiasında olan ve bu yönde ideolojik araçlarla sivil toplumu domine eden hakim sınıf her zaman “karşı hegemonya” girişimleri ile yüzleşmek durumundadır.
ABD'nin "ılımlı, demokratik İslamcılık" yaratma hedefi "Batı ile uyumu" önceledi. Halkların taleplerinin yansıtılmasını hep geri planda tuttu. Bu yüzden İslami hareketleri "kontrol etme"amacından öteye gidemedi. Neticesi de Müslüman toplumların demokratik taleplerini"bastırma" pratiğine dönüş oldu.
ABD projesi olan "ılımlı İslam" iflas etmemiş miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaşmak" için "ılımlı İslam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette.
Bugün artık bu mesele Türkiye'nin görmezden gelemeyeceği boyutlara ulaşmış durumdadır. Dolayısıyla Türkiye'de İslamofobi olgusunu konuşmanın ve tartışmanın vakti geldi de geçiyor.
Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?
Bu rapor Suriye sahasında etkin aktörlerden biri olan Nusra Cephesi’ni ele almaktadır.
Bu rapor Alman iş piyasası, eğitim sistemi, cezai yargı, yazılı ve sosyal medyada ortaya çıkan doğrudan ve dolaylı yapısal ayrımcılığın sistematik modellerini anlamak için çeşitli nicel ve nitel kanıtlar sunmaktadır.
Avusturya seçimlerinde de muhafazakâr- aşırı sağ partilerin öne çıkması AB'deki içe kapanma eğilimini güçlendiriyor. Ve Türkiye tartışmasının da "sertleşeceğini" gösteriyor.
Avusturya erken genel seçimi sürecinde öne çıkan siyasal söylemler nelerdir? Avrupa’nın yeni merkez gücü haline gelen aşırı sağın ülkedeki Müslümanlara yönelik politikalar üzerindeki etkisi nedir? Seçim sonuçlarının Avusturya’nın Türkiye ve AB politikalarındaki yansımaları nasıl olacaktır?
Nusra Cephesi kendisini devrimin bir parçası olarak sunarak üzerindeki baskıyı hafifletebilmek adına ŞFC olarak yolunu devam etmeye çalıştı. ŞFC projesi de başarısız olunca HTŞ oluşumuna öncülük etti.
Katalan milliyetçiliği yeni bir durum değil. On yıllardır ortada ve canlı. Fakat ulus-üstü siyasal örgütlenmeye olan inanç düştüğü için tekrar harekete geçtiler.
Batı siyasetini bekleyen esas tehlikenin aşırı sağın yükselişini durdurmak isteyen ana akım siyasetçilerin aşırı sağın gündemine teslim olarak aşırı sağcılaşmaları olduğu açıktır.