Başkan Biden’ın hafta sonu Washington Post’ta yayınlanan görüş yazısı, kendini gerçeklerden ne kadar soyutladığını gösteriyor. Putin ve Hamas’ın ‘demokratik komşularını haritadan silmek için savaştıkları’ şeklinde en hafif ifadesiyle tuhaf bir benzetmeye imza atan Biden, bu aktörlerin bölgesel istikrar ve entegrasyonu yıkarak ortaya çıkan karmaşadan faydalanmayı umduklarını iddia ediyor. Ne Rusya’nın Ukrayna’nın işgalini ne de İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları doğru bağlamına oturtabilen Biden’ın Amerika’nın dış politika çıkarlarını dahi doğru belirleyemediğini görüyoruz. Rusya’nın Ukrayna gibi egemen bir devleti işgal girişimiyle, işgal altındaki topraklarda örgütlenen Hamas’ın Gazze’yi kuşatan ve Filistin’i işgale devam eden İsrail’e karşı saldırılarını bir tutma yanlışında ısrar eden Biden, Amerikan çıkarları adına sürekli savunduğu ‘kurallara dayalı uluslararası sistemin’ en temel değerlerinin çiğnendiğininfarkında değil adeta.
Devamı
7 Ekim günü ve sonrasında yaşananlar, yıllardır süregelen İsrail-Filistin çatışmasını dünyaya tekrar hatırlattı. Zira Hamas’ın yaptığı saldırı sonrası İsrail’in Gazze’de başlattığı yıkım, büyük bir insani krize sebep oldu ve bu kriz halen de devam ediyor. Ancak dünyanın önemli bir çoğunluğu –özellikle de Batılı devletler– bu krize yönelik çifte standartlı, uluslararası insani değerlerden uzak ve tamamıyla ideolojik bir yaklaşım gösteriyor. Dolayısıyla Filistin halkı, yıllardır İsrail işgaline karşı sürdürdüğü yalnız direnişine bugün de yalnız devam etmek mecburiyetinde.
Devamı
Günümüzde ulusal meseleler üzerine kamuoyu önünde yürütülen tartışmaların demokratik mekanizmaların vazgeçilmez bir unsuru olduğu kabul edilir. İktidar ve muhalefet kanadı ve onların destekçileri farklı görüşteki argümanlarını sunarak meseleleri tartışırlar. Dijitalleşmeyle birlikte ise kamusal müzakere büyük oranda sosyal medya platformlarına taşındı. Sıradan kullanıcılar için bu ilk bakışta bir avantaj olarak algılansa da dış aktörlerin angaje olduğu ve kendi gündemlerini ve söylemlerini iç kamuoyuna empoze edebildiği bir ortamı da beraberinde getirdi.
Son aylardaki diplomasi trafiği dikkate alındığında Türkiye’nin dış politikasında sahip olduğu ölçeğin bölgesel dinamiklerle sınırlı olmadığı net bir şekilde fark ediliyor.
Fransa'da halk, Ulusal Meclis'te görev yapacak 577 milletvekilini belirleyecek seçimlerin ilk turu için 12 Haziran Pazar günü sandık başına gitti.
Sığınmacılar ve yasadışı göç tüm dünyanın ve Türkiye'nin sıcak meselesi. Bu mesele giderek kimlik ve değerler anlamında demokrasimizi en fazla etkileyecek bir mecraya dönüşüyor.
Macron'un hataları Le Pen'i başkan yapabilirdi. Ancak başörtüsü hamlesi, Müslüman seçmenin istemeyerek pazar günü Macron'a oy vermesine ve belki de Le Pen'in başkanlık hayallerinin yok olmasına neden olacak.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, son günlerde gündeme gelen Suriyeli sığınmacılar konusundaki tartışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu 15 Mart'ta Ankara'da düzenlenecek.
Ankara'nın Afganistan konusunda öncülük yapmasına katkı verilmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 bünyesinde Afganistan çalışma grubu oluşturulması önerisi ve Türkiye'nin bu grubun başkanlığına talip olması desteklenmeli.
Erdoğan’ın inisiyatif alması ve küresel düzene yaptığı eleştiri/öneriler liderlik algısını pekiştiriyor. 'Daha adil dünya' vurgusu tüm insanlığa yönelik bir çağrı. Çıkarların kaotik dünyasında değerlere yaptığı referansla bunu sıklıkla gösteriyor.
Soykırımı yapan kişilerden gerçekten hesap sorulmadıkça, bölgedeki Müslümanların can ve mal güvenliğinin her daim tehlike altında.
RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı, Erciyes Üniversitesi, TRT ve SETA'nın iş birliğiyle düzenlenen sempozyumun açılış törenine, Cumhurbaşkanı Erdoğan katılacak.
İsrail’in izlediği yayılmacı ve saldırgan politikaları durduracak –İsrail’i dengeleyecek bir gücün ortaya çıkışı gibi– yeni ve ciddi bir gelişmenin varlığından bahsedemeyiz
İsrail’in Filistin genelinde ve Gazze özelindeki saldırıları bu denli cüretkâr şekilde gerçekleştirirken yapay bir şekilde inşa edilmiş 'meşruiyet' unsuruna dayandığı görülüyor.
Ankara son dönemde attığı adımlarla Avrupa ile iş birliği eksenli bir ilişki geliştirmek istediğini, sorunları diplomasi yoluyla çözmek istediğini gösterdi.
Kitlesel gösterilerde yağmacılığın durdurulamadığı, etrafın yakılıp yıkıldığı durumlara da alıştı ABD.
Washington’da göstericilerin Kongre binasını kolay şekilde işgal etmesini, güvenlik zafiyeti açısından değerlendiren Dr. Murat Aslan, ‘ABD için beklenmedikti, hazırlıksız yakalandılar’ dedi.
İslam düşmanlığı üzerinden yeni bir Avrupa dizayn ediliyor. Bu yeni Avrupa’nın daha özgürlükçü bir Avrupa olmayacağı açık. Aksine İslam düşmanlığı üzerinden daha otoriter ve daha sağcı bir Avrupa inşa ediliyor
Emmanuel Macron 3 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine has bir yönetim tarzıyla esaslı bir duruş sergileyememiştir. Matruşka metaforunda olduğu gibi kılıktan kılığa bürünüp tekleyen çömez bir lider profilini yansıtmaktadır. Her farklı kılığa bürünüşünde de seçmenin nazarında küçülmüştür; tıpkı Matruşka oyuncağı gibi.
SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Avrupa'da artan İslamofobi ve nefret suçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.