Erdoğan'ın "Siyonist ile Musevi'yi" ayırt eden "adalet" haykırışı ve "zulme karşı yürüme" daveti bölge insanını derinden etkileme potansiyeline sahip. Yahudi ve Batı karşıtlığı yapmadan İsrail ve destekçilerini insanlığa şikâyet etmesi ise devrimci bir mesaj. Ez cümle, Erdoğan'ın Yenikapı mitinginde Kudüs davasında "öncülük etme" ve "nöbeti devralma" çağrısı yapması Ortadoğu'da yeni dizayn peşinde olanlara meydan okumadır.
Devamı
Türkiye’nin giderek büyüyen İsrail sorunu konusundaki politikası çeşitli tartışmaların konusu oluyor.
Devamı
Bugün Filistin ve Kudüs ile dayanışma için Yenikapı'da devasa bir miting var. Ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Erdoğan'ın davetiyle İstanbul'da olağanüstü toplandı.
İsrail’in Filistin’e karşı izlediği haksız politikaların önüne geçebilecek bir Arap ittifakının oluşmasını beklemek günümüz siyasi konjonktürü göz önüne alındığında hayalci bir yaklaşımdır. Arap yönetimlerinin Filistinlilerin haklarını savunmak bir kenara, İsrail’e karşı cezalandırıcı bir tavır almaktan kaçındıkları bir siyasi ortamda bu görev bölgedeki halklar nezdinde İslam ülkelerinin lideri olarak görülen Türkiye’ye düşmektedir.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli Türkiye’de toplanacak olan İİT zirvesi hakkında değerlendirmede bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımına karşı her şeyden önce Müslüman ülkelerin ortak bir tavır takınabilmesini sağlamak amacıyla bu olağanüstü toplantıyı düzenliyor.
5 soruda Filistin ve Gazze’de yaşanan son gelişmeler nelerdir ve olaylar nasıl tırmandı?
Devamı
Aşırı akımlar, giderek güçleniyor. Irkçılık, yabancı, İslam düşmanlığı, kendisinden olmayan karşıtlık maalesef giderek artıyor.
Devamı
Ortadoğu'daki kutuplaşma fırtınası durulacağa benzemiyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa Francis'in davetlisi olarak dün Roma'daydı. Vatikan'daki görüşmelerinin yanı sıra İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella, Başbakanı Gentiloni ve işadamları ile Türkİtalyan ilişkilerinin geleceğini ele aldı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran'ın "2018’de Türkiye'nin Dış Politikasına Bakış" dosyasına verdiği röportaj:
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, dış politikada 2017'nin Türkiye açısından kazanımlarla dolu bir yıl olduğunu belirterek "Fırat Kalkanı harekatı, Kudüs krizinin çözümüne dair adımlar atılması Türkiye'nin somut başarıları oldu" dedi.
2017 yılında Türkiye'nin yakın çevresinde meydana gelen krizlerde oynadığı rol ve elde ettiği kazanımları sıralamak bile uzun bir liste oluşturacaktır.
Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan ettiği günden beri Türkiye'nin attığı adımlar yoğun bir şekilde tartışılıyor.
Asıl ilgi, Erdoğan'ın son yıllardaki siyaset yaklaşımına ve üstlendiği liderlik rolüneydi...
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş BM Genel Kurulu’nda Filistin meselesi için ülkelerin “evet” oyu veren ülkelerin karar verme nedenleri hakkında değerlendirmede bulundu.
Trump’ın ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı, hem BM Güvenlik Konseyinde hem de BM Genel Kurulunda ezici bir çoğunlukla kınanmıştır. Filistin konusu, ABD’nin küresel vicdanı ve ortak ahlaki mutabakat noktalarını ihlal etmenin de maliyet doğurabileceğinin bir göstergesi olmuştur. Trump yaklaşımını dengelemenin en etkili yöntemi, bu yaklaşımın ABD’nin maddi çıkarlarına da dokunabileceğini göstermektir.
İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Köse, "Bana göre meselenin çözülmesinin tek bir yolu var. Bu da ABD'nin Filistin'e değil de İsrail'e baskı uygulayarak anlaşmaya zorlamasıdır." dedi.
ABD bölgede hegemonik bir güç olmasına rağmen bu rolü hakkıyla oynama konusunda sıkıntılar mı yaşamaktadır? Yoksa ABD bölgede hegemonik bir güç olmaktan uzak ve nüfuzu da sallantıda olan bir devlet midir? Başka bir şekilde ifade edecek olursak, ABD-İsrail ikilisi böylesi bir karara, bölgede güçlerinin zirvesine çıktıkları için mi, yoksa bir düşüş yaşadıkları için mi imza attılar?