Türkiye’nin Geleceği Nerede?

Bugünü garanti edemeyen geleceği düşünemez. Tüm dünya kısa vadeli hesaplar yaparken Türkiye'nin geleceğe yatırım yapmak adına ...

Devamı
Türkiye nin Geleceği Nerede
ABD - Türkiye İlişkilerinde Köprüden Önce Son Çıkış

ABD - Türkiye İlişkilerinde Köprüden Önce Son Çıkış

ABD içindeki güç boşluklarını değerlendiren bürokratik oligarşi benzer bir oyunu kendi başkanlarına karşı da oynamaya çalışmaktadır. Bu oyunların bozulmasında Türk insanının dik duruşunun yanı sıra ABD içindeki daha makul aktörlerin de rolü olacaktır.

Devamı

2013'ten bu yana Türkiye'nin çıkarlarını ihlal etmeyi müttefiklik hukuku içinde görmeyen ABD, konuyu sadece bir "ambargo delme" davası olarak sunmayı tercih ediyor. Önümüzdeki hafta çapraz sorgular ve Atilla'nın savunma avukatının söyledikleri ile davanın gidişatı daha da netleşecek.

Amerikan Başkanı Donald Trump’ın politikalarından rahatsız olan Almanya ve Fransa’nın önderliğinde 23 Avrupa Birliği ülkesi Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği (Permanent Structured Cooperation-PESCO) diye adlandırdıkları bir anlaşma ile NATO dışında yeni bir savunma birliği arayışı içine girdiler

Bu dört olgu an itibarıyla Ortadoğu’yu şekillendirmeye de devam ediyor.

Bu davanın Türkiye'ye karşı kurgulanmış, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için üretilmiş bir dava olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Gelgelelim, Türkiye düşmanları bu dava üzerinden bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorlar.

ABD’deki Davanın Suçlamaları

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun ABD’deki ambargo davasının suçlamaları hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
ABD deki Davanın Suçlamaları
Batı Rusya Ve İran'dan Fazlasını Verebilir Mi

Batı, Rusya Ve İran'dan Fazlasını Verebilir Mi?

Ankara, Moskova ve Tahran ile güç dengelerini etkileyecek somut işbirlikleri yapması. Dikkat çeken yönü ise Batı başkentleri ile gerilim yaşayan Türkiye'ye NATO ittifakının "ortak savunma ve siyasi-ekonomik faydalarının" hatırlatılması. Tillerson'un "uyarısının" beş hususu göz ardı ettiği kanaatindeyim:

Devamı

Türkiye, Rusya ve İran önce Astana, ardından da Soçi’de bir araya gelerek pozisyonlarını birbirine yakınlaştırmaya çalıştılar. Bu şekilde Cenevre görüşmelerinde mümkün olduğunca ortak bir tavır içerisinde olmayı hedeflediler.

15 Temmuz'dan itibaren yaşanan sistemik dönüşüm, "yerli ve milli" söyleminin etrafında oluşan ittifak ya da hizalanmalar Türkiye'de siyaseti yeni bir düzleme taşıdı.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun ABD ile Türkiye’nin yaşadığı ihtilaflar hakkında değerlendirmede bulundu.

Amerika'ya güvenmiyor oluşumuz Rusya'ya güveneceğimiz anlamına gelmez. Aksine Rusya da Türkiye'nin Amerika ve NATO'dan bütünüyle kopmasını tercih ediyor..

Başarılı bir yayın yılı geçiren Insight Turkey dergisinin 2017 yılı son sayısı olan “Bölgeye Dönüş: Rusya, Batı ve Orta Doğu,” bu başarılı yayın yılını tamamlıyor. Daha önceki sayılarımızda olduğu gibi okuyucularımızın bu sayıyı da bilgilendirici ve ufuk açıcı bulacağını umuyoruz!

Kuşkusuz, Beyaz Saray'ın bu hamlesi Suriye politikasını netleştirirken siyasi çözüm masasında zayıflayan konumunu toparlamaya yönelik...

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Batı'nın Türkiye karşıtı tutumu karşısında Türkiye’nin izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

Soçi'de üzerinde mutabakata varılan konuların Cenevre'de tartışılacak olması ve ABD'nin de bu masada yer alacak olması krizin gidişatı üzerinde etkili olacaktır.

Türkiye'nin Rusya ve İran'la müzakere edecek esnekliği gösterebilmesi Amerika'yı masa dışı bıraktı..

Türkiye, bu süreci adım adım değerlendiriyor. Bu son derece akılcı bir politika. Öncelikle PYD'nin dışlandığı bir masa kurulmalı. Sonra ise Amerika'nın dahil olacağı bir masa kurulacak. .

İbni Haldun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Köroğlu, "Bugün Ortadoğu'da yaşanmakta olan şeyin yine bu büyük güçlerin politikalarından bağımsız olmadığını görmek zorundayız." dedi.

Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin önündeki en ciddi konu Fırat’ın doğusudur. Kısa ve orta vadede angajmanlarını bu tehdide göre ayarlaması ve seçeneklerini bu tehdide göre planlaması elzemdir. Bu açıdan müttefiklerinin Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alması ilişkilerin geleceği açısından önemli bir gösterge olacaktır.

Eğer yeni dönemin güvenlik eksenleri Arap-Fars ve Türk-Kürt çatışmaları üzerinden kurulmak isteniyorsa bölge ülkelerinin yeniden bir değerlendirme yapmaları ve geri dönülemeyecek adımlar atmamaları elzemdir. Bu da İran’ın başta Suriye’de olmak üzere kendisine çeki düzen vermesi ve aşırılıklarını törpülemeyi birincil görev olarak addetmesinden geçmektedir.