İran’ın 13. dönem Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak ülkenin 8. cumhurbaşkanı olan İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 28 Haziran’da ülke yeni cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi için 30 Mayıs’ta başlayan beş günlük aday adayı başvurularının ardından Anayasayı Koruyucular Konseyi başvuran 80 kişiye yönelik başlattığı incelemeyi tamamladı. İran İçişleri Bakanlığının açıklamasında mevcut Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Said Celili, Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani, Şehit ve Gaziler Vakfı Başkanı Emir Hüseyin Kadızade Haşimi, eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mustafa Purmuhammedi ile Reformist Tebriz Milletvekili Mesut Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanı adaylıklarının kabul edildiği duyuruldu.
Devamı
SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin bir helikopter kazasında ölümü sonrasındaki süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İran'ın 8. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 19 Mayıs günü beklenmedik bir helikopter kazası sonucu hayatını kaybetti. Reisi ile aynı helikopterde bulunan Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir-Abdullahiyan da kazadan sağ kurtulamadı. Bu şok edici gelişme, İran hükümetinin iki önemli ve etkili isminin kaybı, şüphesiz ki İran siyasetinde dengeleri değiştirecek bir öneme sahip.
19 Mayıs Pazar günü İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev iki ülke sınır hattını belirleyen Aras Nehri üzerinde ortaklaşa inşa edilen Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılışı için bir araya geldi. Açılış töreninde Reisi’ye Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Seyyid Muhammed Taki Ali Haşim ve Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmeti eşlik etti. Reisi ve beraberindeki heyet üç helikopterle törene katıldı. Tören sonrasında bahsedilen dört isim ve Reisi’nin Koruma Müdürü Seyyid Mehdi Musevi bir helikoptere, diğerleri de iki helikoptere binerek geri dönmek üzere yola çıktı.[1] Ancak geri dönüş yolunda Reisi ve beraberindeki üst düzey heyeti taşıyan helikopter düştü. Diğer iki helikopter ise acil iniş gerçekleştirdi. Kaza yapan helikopter yaklaşık on iki saat sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine ait AKINCI-01’in tespit ettiği koordinatlar sayesinde bulunabildi.[2] Kaza sonucunda helikopterde bulunan 8 kişi hayatını kaybetti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin de içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonrasında, bölgedeki arama kurtarma faaliyetleri esnasında, nitelikli sistemlerin önemi daha iyi anlaşıldı. AKINCI TİHA sistemi; havada kalış süresi, menzili, faydalı yük kapasitesi gibi yönleriyle gelişmiş bir sitem olmakla birlikte taşıdığı kamera sistemi ve sensörleri ile gündemin başat aktörü oldu. Gece geç saatlerde Anadolu Ajansı’nın (AA) yayımladığı görüntüler, milyonlarca kullanıcı tarafından canlı takip edildi.
Yaklaşık altı ay süren pazarlıklar sonunda Kongre Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a 95 milyar dolarlık savunma yardımını onaylamıştı. Cumhuriyetçiler bu yardımı Biden’dan Meksika sınırıyla ilgili tavizler koparmak için sürüncemede bırakmıştı. Ancak İsrail’in Suriye’deki İran konsolosluğuna saldırısı sonrasında bölgesel tansiyonun yükselmesi Kongre’yi harekete geçirdi ve Biden paketi 24 Nisan’da imzalayarak Ukrayna’ya yardımın da hemen başlayacağını açıkladı. Amerikan siyasetinin Ukrayna’ya yardım konusundaki isteksizliği ve konuyu iç siyaset malzemesi haline getirmesi, Rusya’nın Batı’nın desteğinin ilelebet sürmeyeceği hesabının doğru çıkabileceğine işaret ediyordu. Biden yönetimi ve Amerikan Kongre’si bu hesabın boşa çıkacağı mesajını vermek adına yardım paketini geçirdi ancak bu paketin bu kadar zor geçmesi ileride Ukrayna’ya desteğin devam edip etmeyeceği konusunda derin şüphe uyandırdı.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 90. sayısı raflarda yerini aldı.
Devamı
Hıristiyan siyonizmi, Yahudilerin Tanrı planında önemli bir yere sahip olduğunu ve günümüz İsrail devletini desteklemenin dini bir vazife olduğunu savunan kolonyalist, teopolitik bir ideolojidir. Bir Hıristiyan siyonist, Tanrı’nın Hz. İbrahim’le yaptığı ahit neticesinde Filistin coğrafyasını Yahudi halkına verdiğine ve Yahudilerin seçilmiş ırk olduğuna inanır. Hıristiyan Siyonistlere göre İsrail’i koşulsuz şekilde ekonomik, siyasi ve dinsel açıdan desteklemek Tanrı buyruğudur. Amerikan köktenci (fundamentalist) Protestanları arasında yaygın olan bu inanç, Amerikalı siyasetçilerden birçok taraftar bulmuştur. Böylece Amerikan siyasetinde ve Amerikan dış politikasında Hıristiyan siyonizminin etkili olduğu görülmektedir. Bu durum yer yer Amerikan sekülerizmine dair soru işaretlerini beraberinde getirmiştir. Kimi yazarlar, Amerikan siyasetinde Yahudilere ve İsrail’e gösterilen öncelik sebebiyle Hıristiyan siyonizminin Amerikan teokrasisine dönüştüğünü iddia etmiştir (Philips, 2006).
İran-İsrail Çatışması
Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on dördüncü kitabına ulaştı.