İran Saldırıya Nasıl Karşılık Verecek?

SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, CNN Türk ekranlarında yayınlanan Günlük programında, İran’da yaşanan bombalı saldırı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
İran Saldırıya Nasıl Karşılık Verecek
Süper Kupa Krizinden İran daki Terör Saldırısına

Süper Kupa Krizinden İran’daki Terör Saldırısına...

Yeni yıla çok yoğun bir gündemle girdik. Suudi Arabistan'da oynanacak Süper Kupa maçının ertelenmesi, 1 Ocak sabahı yapılan "Şehitlerimize rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e lanet" yürüyüşü ve bu yürüyüşte tevhid bayrağı taşıyan bir katılımcıya yumruklu saldırı, Anıtkabir'deki provokasyon, AYM-Yargıtay yetki tartışması, MİT'in 34 İsrail casusunu yakalaması, Hamas liderlerinden Aruri'nin Beyrut'ta İsrail tarafından öldürülmesi Kızıldeniz'de Husilerin seyrüseferi engellemesi, Suriye'de Devrim Muhafızı lider kadrosundan birisinin öldürülmesi ve Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin dördüncü yıldönümünde İran'da 95 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan iki bombalı terör saldırısı. Bu olaylar içeride yerel seçimlere giderken geride bıraktığımızı sandığımız rejim tartışmasını laiklik, hilafet, Cumhuriyet değerleri ve Arap düşmanlığı üzerinden yeniden alevlendiriyor. Dışarıda ise bölgesel düzlemde İsrail-Filistin çatışmasının yayılması riskini yükselten gerilimler olarak öne çıkıyor. İlki seçim ortamının gerginliği ve kampanyaları ile ilgili. İkincisi uluslararası sistemdeki belirsizliklerin ve güç rekabetlerinin Ortadoğu'ya tehlikeli yansımaları ile alakalı.

Devamı

İsrail’in Gazze’nin kuzeyinden bir kısım askerini çekmesi sonrasında Hamas liderlerinden Salih el-Aruri’ye Beyrut’ta suikast düzenlemesi, savaşta yeni bir aşamaya geçtiğinin işareti olarak görülebilir. İsrail Başbakanı Netanyahu, bir süredir Washington’ın Gazze’deki operasyonlarını ‘toparlaması’ yönündeki taleplerine meydan okuyan bir dil kullanıyordu. Buna karşın Gazze operasyonlarında bir sonraki aşamaya geçmesi gerektiğinin farkındaydı. Amerikan Savunma Bakanı’nın İsrail ziyareti sonrasındaki gelişmeler, kamuoyu önündeki sert söylemine rağmen İsrail’in Amerikan telkinlerini dikkate aldığını gösteriyor.

Ortadoğu yeni yıla suikastlar ve terör saldırıları ile girdi. Salı günü Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı El Aruri Beyrut'ta öldürülürken çarşamba günü İran'ın Kirman şehrinde DEAŞ'ın üstlendiği iki bombalı saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırılar gözleri İsrail'e çevirirken İran ve Hizbullah "intikam ve ağır bedel ödetme" sözü verdi.

Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) son yıl içerisinde diğer ülkelerin Türkiye'deki istihbarat faaliyetlerine yönelik yoğun bir karşı-istihbarat faaliyeti yürüttü. Özellikle İsrail ve İran'ın birbirlerine veya Türkiye'de yasal bir hayat süren muhalif yapılarına yönelik girişimleri dikkat çekiciydi. Doğal olarak Türkiye'nin de söz konusu iki ülke başta olmak üzere yabancı istihbarat servislerinin Türkiye'yi mücadele sahası haline getirmesine izin vermesi mümkün değil. Bu nedenle MİT, bir seri operasyonlar icra edip, bunların da bir kısmını basına servis etti.

15 Mayıs 1948'de devlet olarak kurulan ve bu tarihten itibaren diğer devletler tarafından "tanınma"; dolayısıyla diplomatik ilişki kurmayı önceleyen İsrail'i zaman içerisinde birçok ülke tanıma kararı almıştı. İsrail'i kurulduğu andan itibaren dönemin büyük güçleri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tanımış ve diplomatik ilişkiler tesis edilmişti. Arap ülkeleri ise İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesine karşı çıkmış ve İsrail'i tanımama kararını benimsemişti. Fakat 1978'daki Camp David zirvesi ile Mısır, 1994'te ise Ürdün İsrail'i tanıdı ve Arapların İsrail'e yönelik diplomatik boykotu sona erdi. Bu kararın arkasında büyük oranda 1948, 1967 ve 1973 savaşlarında Arap devletlerinin askeri olarak İsrail'e karşı zafer elde edememeleri büyük rol oynadı. Dolayısıyla askeri olarak savaşları kaybeden ve tarihsel olarak İsrail ile savaşan en önemli aktörler olan Mısır ve Ürdün, İsrail'i tanımak zorunda kaldı. Bu süreç büyük oranda ABD'nin girişimleri ve arabuluculuğunda hayata geçirildi.

Reisi’nin Ertelenen Ziyareti ve Türkiye-İran İlişkileri

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 4 Ocak tarihinde ülkemize bir ziyaret gerçekleştirecekti. Ancak 3 Ocak'ta İran'ın Kirman vilayetinde gerçekleşen iki bombalı saldırı sonucunda 100'e yakın kişinin hayatını kaybetmesi ziyaretin ileri bir tarihe ertelenmesi sonucunu doğurdu. İran tarihinin en kanlı terör saldırısı sonrasında Reisi'nin ülkesinde kalması oldukça anlaşılır bir durum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da saldırıyı ilk kınayan ve başsağlığı dileklerini ileten lider oldu. Türk ve İran makamları arasındaki diyalog sonucunda ziyaretin daha uygun bir zamana ertelenmesi kararı alındı.

Devamı
Reisi nin Ertelenen Ziyareti ve Türkiye-İran İlişkileri
Kızıldeniz de Hava Saldırıları Lahey de Soykırım Davası

Kızıldeniz’de Hava Saldırıları, Lahey’de Soykırım Davası

Lahey'de İsrail soykırım suçlaması ile yargılanırken İsrail-Filistin çatışması bölgeye yayılıyor. ABD ve Britanya uçakları perşembe gecesi Yemen'in Sana, Saada ve Dhamar şehirleri ile Hudeyde vilayetinde 72 hedefe hava saldırısı gerçekleştirdi. 19 Kasım'dan bu yana Husiler, Gazze'deki katliama tepki olarak Kızıldeniz'de İsrail'e giden gemilere saldırıyordu. Dün ABD Başkanı Biden, gerekirse Husilere yönelik saldırılarını sürdüreceklerini açıkladı. Dünya nakliye trafiğinin yüzde 15'inin gerçekleştiği Kızıldeniz'de seyr-ü seferin güvenliğini sağlamak ve İsrail'i korumak amacıyla perşembe gecesi yapılar saldırılara tepkiler gecikmedi. İran ve vekilleri hava saldırılarını şiddetle kınarken Türkiye eleştiride bulundu. Suudi Arabistan ise bölgede artan gerilimden kaygılarını ifade etti. Riyad, ABD-Britanya müdahalesinin Husilerle anlaşmasını ve Yemen'den çekilmesini geciktirmesini istemiyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ortadoğu'da 4. turunu yaparak savaşın bölgesel yayılmasını engellemeye çalışıyor. Ancak bu son hava saldırıları Biden yönetimi İran ve vekillerine caydırıcı saldırıların gerekli olduğunu düşündüğünü gösteriyor. Tercih ettikleri yöntem Husiler başta olma üzere sorun çıkaranların kapasitesini kontrollü şekilde zayıflatmak. Bu yaklaşımın işe yaraması da yeni çatışmaların önünü açması da olası.

Devamı

İran neden Erbil’deki bazı hedeflere saldırı düzenledi ve saldırının etkisi ne oldu? İran’ın Erbil saldırısı ilgili aktörlerce nasıl karşılık buldu? İran neden Pakistan topraklarındaki bazı hedeflere yönelik saldırı düzenledi? İran’ın Pakistan saldırısı nasıl karşılık buldu? İran’ın saldırılarını geniş bir bölgesel siyasi çerçevede düşündüğümüzde nasıl anlamlandırabiliriz?

Son bir haftada Ortadoğu yeni saldırı ve çatışma haberleri ile sarsılıyor. İsrail'in Gazze'deki katliamları ve Hizbullah ile Lübnan sınırındaki düşük yoğunluklu çatışması devam ediyor. Kızıldeniz'deki gerilimde ABD ve Britanya, dün Yemen'de Husileri dördüncü kez bombaladı. Washington, Husileri yeniden terör örgütü listesine aldı. Salı günü İran, Suriye'ye, Irak'a (Erbil) ve Pakistan'a (Belucistan) balistik füzelerle saldırılar düzenledi. Daha önce hep vekillerini kullanan İran'ın bu defa Devrim Muhafızları ile saldırması dikkat çekti. Vekilleri üzerinde verdiği tepkiyi yeterli görmeyen İran'ın son saldırıları meşhur "stratejik sabrının" dışına çıkması olarak görüldü.

İsrail'in Gazze'deki katliamları devam ederken Ortadoğu'da dikkatler giderek İran'a yoğunlaşıyor. Kızıldeniz'de seyrüseferi engellediği için Husilerin ABD-Britanya tarafından vurulmasından sonra İran ve Pakistan arasında karşılıklı füzelerin ateşlendiği bir terörle mücadele gerilimi yaşandı. Geçtiğimiz cumartesi de İsrail, Şam'da İran Devrim Muhafızları'ndan beş yetkiliyi öldürdü. Bu saldırı İsrail'in Suriye'deki İran varlığına önceki operasyonlarının devamı. Temel gerekçesi İran'ın Direniş Ekseni unsurlarına (Hizbullah ve Hamas'a) askeri destek temin etmesini engellemek. Ancak daha önemli husus, Biden yönetiminin aksine Netanyahu, İsrail-Filistin çatışmasının bölgeye yayılmasını istemesi.

Çatışmalarda insani değerlerin görmezden gelindiği ve çıkarların evrensel normlara tercih edildiği bir saldırganlığa "sabırlı" diplomasi ile yanıt verilebileceği görülüyor

SETA Dış Politika Araştırmacısı Murat Aslan, NTV ekranlarında, İran - İsrail ekseninde gerçekleşen gerilim ve bölgesel etkileri bağlamında değerlendirmelerini aktardı.

Reisi’nin ziyareti Türkiye-İran ilişkileri açısından nasıl bir siyasi bağlamda gerçekleşti? Ziyaret kapsamında hangi konular ele alındı? Bu ziyaretin taraflar açısından önemi nedir? Karşılıklı açıklamalar nasıl bir sonucu işaret ediyor? İki ülke ilişkileri önümüzdeki dönemde nasıl şekillenecektir?

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Türkiye ziyareti ve terörle mücadele konusunda verilen mesajlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında, İran ile muhtemel işbirliğinin terörle mücadele çabalarına etkisi üzerine değerlendirmelerini aktardı.

SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, CNN Türk ekranlarında yayınlanan Bugün programında, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Ankara ziyareti ve İran’ın terörle mücadele konusundaki tavrı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Yerel seçim süreci adayların açıklanması ve kampanyaların şekillenmesi ile hızlanırken dış politika gündeminde iki önemli gelişme yaşandı. İlki, İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün salı günü 286 kabul oyu ile TBMM'den geçmesiydi. İkincisi İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin önceki gün gerçekleşen Ankara ziyareti ve bu ziyarette imzalanan 10 anlaşmaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Biden'ın İsveç'in üyeliği ve F-16'ların satışı süreçlerini eş zamanlı götürmekte anlaşmalarından sonra bu onayın gerçekleşmesi bekleniyordu, sürpriz olmadı. Nitekim ABD Başkanı Biden da eş zamanlı olarak Kongre'ye F-16'ların Türkiye'ye satışını onaylamaları yönünde çağrıda bulunan bir mektup gönderdi. Bundan sonraki safahatta topun Washington'da olduğu açık. Biden Yönetiminin F-16'ların Türkiye'ye satışını Kongre'den geçirmesi bekleniyor. Biden Yönetimi lobilerin direncini aşmak durumunda, aşamadığı seçenekte ise Kongre'ye sunmadan bu satışı gerçekleştirmek durumunda.

Türkiye-İran ilişkilerinde geleneksel rekabet ve iş birliği dengesinin belirleyiciliğini sürdürdüğü ancak bölgesel çatışma dinamiklerinin alevlendiği bir dönemde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yaklaşık bir yıldır defalarca ertelenen ziyareti nihayet 24 Ocak'ta gerçekleşti. Ziyarete son derece olumlu bir atmosfer damgasını vurdu. Tarafların karşılıklı açıklamaları, ekonomi başta olmak üzere muhtelif alanlarda ilişkileri ilerletmek istediklerini gösteriyor. İletişim, güvenlik, enerji, sanayi, ticaret, ulaştırma, kültür gibi alanlarda imzalanan 10 adet anlaşmayla iş birliğinin yol haritası çizildi. Ortadoğu'nun kadim devlet geleneğine sahip bu iki ülkesinin bölgede istikrar, güvenlik ve ekonomik refahı artırma doğrultusunda iş birliklerini geliştirme adımları atmaları, şüphesiz ki bölgeyi dışarıdan dizayn etmeye çalışan aktörlere verilen etkili bir cevaptır.

Ürdün’deki bir Amerikan üssüne düzenlenen saldırıda üç askerin hayatını kaybetmesi hâlihazırda devam eden ‘düşük yoğunluklu’ bölgesel savaşın şiddetinin artacağının habercisi görünüyor. Amerikan basını 17 Ekim’den beri bölgedeki Amerikan güçlerine 165 civarında saldırı olduğunu ancak Ürdün saldırısına kadar can kaybı yaşanmadığını haberleştirdi. Irak İslami Direnişi örgütünün İsrail’in Gazze’deki saldırılarına cevap olarak gerçekleştirdiğini açıkladığı İHA saldırısı, metodu, gerçekleştirildiği yer ve ölümcül sonucu itibariyle bölgesel çatışmada yeni bir aşama anlamına geliyor. İsrail’in Gazze operasyonlarının devamı ve Hizbullah’a karşı saldırılarının artması Amerikan güçlerinin de daha fazla doğrudan hedef alınması sonucunu doğurarak bölgesel çatışmanın şiddetlenmesini sağlayacaktır.

Bu hafta sonu ABD Dışişleri Bakanı Blinken 7 Ekim sonrası beşinci kez Ortadoğu turuna çıkıyor.