Yemen Krizinde Türkiye'nin Pozisyonu

Burhanettin Duran, Türkiye'nin Suudi Arabistan öncülüğünde bir Sünni bloklaşmada yer alma gibi bir siyasetinin bulunmadığına dikkat çekerek Türkiye'nin yalnızca İran'ın dengelenmesi gerektiğini düşündüğünün altını çizdi.

Devamı
Yemen Krizinde Türkiye'nin Pozisyonu
Türkiye-İran Ekonomik İlişkileri Nasıl Etkilenecek

Türkiye-İran Ekonomik İlişkileri Nasıl Etkilenecek?

Sadık Ünay, yalnızca yaptırımların kaldırılmasının yeterli olmadığına, İran'daki yatırım ortamının da iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ikincisine katılmak için İran'a bir ziyarette bulundu.

Mehmet Özkan, Türkiye'nin, Yemen'deki krize bütüncül bir perspektifle, insani bir mesele ve İslam dünyasının bir sorunu olarak baktığına dikkat çekti.

Dış politika analizlerindeki en sorunlu şey ise, Türkiye'nin bölgedeki ülke bazlı politikalarının İran ve S.Arabistan arasındaki mücadeleye endeksli okunmasıdır.

İran'a hırslarının bölgeyi içerisine soktuğu ateşin, Yemen'den Suriye'ye tüm bölge insanını yaktığını hatırlatacak akil aktörlere ihtiyaç var. Türkiye de tam burada devreye giriyor...

İran'la Hassas Dengeler

Özellikle 2004 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan'ın İran ziyaretiyle yumuşayan ilişkiler, ticaret ve yatırım anlaşmalarına gözle görülür bir ivme kazandırdı.

Devamı
İran'la Hassas Dengeler
Türkiye - İran İlişkileri ve Suriye Krizi

Türkiye - İran İlişkileri ve Suriye Krizi

Muhittin Ataman, Türkiye ve İran arasında imzalanan sekiz antlaşmadan hiçbirisinin bölgesel siyasetle ilgili olmadığına ve teknik konularda işbirliği sağladığına dikkat çekti.

Devamı

TİM'in açıklamış olduğu ilk çeyrek verileri, ihracatta yüzde 12,3 oranında bir gerilemeye işaret ederken, bu daralmanın 5,6 puanının AB'den gelmesi dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgede akan kanın durdurulabilmesi için iki ülkenin arabuluculuk yapması gerektiğine dair vurgusu önümüzdeki döneme dair ipuçları içeren ve altı çizilmesi gereken cümlelerdir.

Mikro düzeydeki mezhepsel, ideolojik ve etnik aidiyet ve asabiyelerin 19. yüzyıldaki ulusçuluk akımının yaptığına benzer bir şekilde Ortadoğu bölgesini kasıp kavurduğu bir dönem yaşanıyor.

Ortadoğu siyaseti, bölgesel ölçekte yoğun şekilde devam eden Libya, Irak, Suriye ve IŞİD krizlerini aşmakta zorlanırken, "mezhepsel çatışma" vurgusunu içeren daha derin bir çıkmaza sürükleniyor.

Türkiye'nin aktif Ortadoğu politikasından "geri çekiliş" bölgesel ittifaklar ve angajmanlarda kayıplara sebep olacaktır.

İran "Esed'e göstericilere şiddet uygulama dedik; sözümüzü dinlemedi" iç rahatlatmasından Suriye'de cephede şiddeti yöneten ve rejimi ayakta tutan sütunluğa geçiş yaptı.

Ankara SETA Genel Koordinator Yardımcısı Muhittin Ataman, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in yönetim kademelerinde gerçekleştirdiği değişikliği yorumladı.

Çıkış, solcuya, Kürde, İslamcıya baskı uygulayan "derin devlete" değil; milletin maslahatını gözeten "demokratik devlete" biatta.

Koordine oldukları zaman rejim ve destekçileriyle baş edebildikleri fikri Fetih Ordusu'nun başarı hikayesiyle tüm muhalefete yayılmış durumda.

Obama'nın yeni Küba politikasını nasıl okumak gerekir? Bu karar Latin Amerika'ya yönelik yeni bir politikanın başlangıcı mı yoksa bir geç kalmışlığın işareti mi?

Obama'nın Ortadoğu politikası "mecbur olmadıkça müdahil olmama" ve "bölgenin sorunlarını yerel güçlerle çözme" adı altında bölgeyi istikrarsız bir geleceğe sürüklüyor.

Büyük ümitlerle iktidara getirilen Demokrat Parti, Adnan Menderes liderliğindeki vatanperver coşkusuyla, bu toprakların hak ettiği güce kavuşması için yaptığı ekonomik ve sosyal hamlelerle dikkat çekmekle kalmıyor, uluslararası arenada da görülmemiş bir hareketliliğe imza atıyordu.