Trump "Kovduğunda" Mutsuz Olmayacak Bürokratlar

PKK'nın zaman kazanmak için çözüm sürecine dönmek istemesi anlaşılabilir. Ancak Türkiye PKK ve ilgili oluşumlarını güneydoğunun bütün ilçelerinden tümüyle söküp atmadıkça terörle mücadeleyi durdurmayacaktır.

Devamı
Trump quot Kovduğunda quot Mutsuz Olmayacak Bürokratlar
Ortadoğu da Din-Devlet İlişkisi ve Türkiye

Ortadoğu’da Din-Devlet İlişkisi ve Türkiye

Laiklik adına yapılan baskıların neredeyse bütün Ortadoğu coğrafyasında tepkisel bir dindarlık/dincilik oluşturduğu ve Ortadoğu insanıyla din arasında doğal ve sağlıklı bir ilişki kurulmasını engellediği unutulmamalıdır.

Devamı

Türkiye ile AB arasındaki hukuki anlaşmalara aykırı olarak 1980'den beri uygulanmakta olan vize uygulaması haksız bir uygulamadır.

ABD, müttefik kavramını beş senelik Suriye krizi boyunca o kadar mutasyona uğrattı ki ortaya bir ucube kavram çıkardı.

Laiklik kavramı uzun süre elitlerin "iktidar mücadelesini" yansıtmak gibi bir fonksiyonu üstlendi. Bu yüzden de geçmişin "ağır yükünü" taşımakta.

Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde, siyasetten bağımsız bir ekonomiden bahsedemeyiz. Aslında bu durum, yalnızca gelişmekte olan ülkeler için geçerli değil.

DAİŞ'in Kilis Hesabı

Kilis’e isabet eden roketlerin hepsi kaza sonucu düşen roketler değil. DAİŞ Türkiye’yle açık bir savaş halinde olduğunu düşündüğünden çatışmaları şu an az da olsa Türkiye’ye sıçratma peşinde.

Devamı
DAİŞ'in Kilis Hesabı
Başkanlık Seçimleri ve Amerika nın Ortadoğu Politikasının Geleceği

Başkanlık Seçimleri ve Amerika’nın Ortadoğu Politikasının Geleceği

Yeni başkanın, Obama’dan çok farklı bir Ortadoğu politikası izlemesi kolay olmayacak. Zira Amerikan halkı Ortadoğu’da siyasi sorunların adeta çözülmesi imkânsız hale geldiğine ikna olmuş durumda. Yeni başkanın kamuoyunu yeni bir dış politika aktivizmine ikna etmesi çok zor.

Devamı

Bölge ülkeleri bağımsız politikalar ürettikçe rahatsız edici bulunuyor ve bir anlamda onlara ayar verilmek isteniyor. S. Arabistan'ın kadın hakları sorunu hatırlanıyor. Türkiye için ise "basın özgürlüğü" sopası sürekli gündemde tutuluyor.

ABD- Suud ilişkilerindeki yapısal ayrışma Obama döneminde yerleşik hal aldı. Bu da Arap isyanlarını yönetemeyen Obama'nın ana ilgisini Ortadoğu'dan çekmesiyle irtibatlı.

ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin bugünden sonra asla bir daha eski yakın müttefik ve dostluk ilişkisi seviyesine çıkmayacağını söylemek mümkün. Menfaat ilişkileri devam edecek, ancak taraflar arasındaki güven ciddi bir şekilde zedelendi.

Türkiye enerji merkezi olabilir mi?” sorusunun cevabı, Türkiye'nin bölge siyasetinde ve ekonomisindeki yerini doğrudan etkileyecek.

Müslümanlar arasında birlik ve kardeşlik hissiyatının ciddi bir erozyona uğradığı çok açık. Aynı dine inanmakla siyasi olarak işbirliği yapmanın veya ortak hareket etmeninin farklı şeyler olduğu fikri yaygınlaşmış.

Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.

Sahip oldukları farklılıkların sağladığı geniş bir ağa sahip olan İİT, gerçekte dünya ekonomisinde ve siyasetinde ne kadar etkili?

Bugün adlarını "gayrı milli muhalefet" olarak koyduğumuz güruh, ABD'li resmi yetkililerin ağzından Türkiye aleyhine bir söz, bir işaret alabilmek için yanıp tutuşuyor.

ABD, kendince orta yol bulmuş durumda. Hem Türkiye'nin sınırlarının tamamen PYD kontrolüne geçmemesi endişesini hem de PYD'nin kantonlarını birleştirme isteğini karşılayacak bir formül üretti.

Belgelerde adı geçen devlet adamlarını siyasi açıdan zor günlerin beklediği söylenebilir. Adli ve cezai süreçler konusunda bir şey söylemek zor olsa da, siyasi açıdan büyük baskı altında kalacaklar.

Türkiye de benzerlerinden ve hatta kendi tarihindeki önceki dönemlerden farklı bir terör tehdidi ile karşı karşıya.

Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.

Obama yönetiminin ikili ilişkilerdeki "yorgunluğu" ve kurumlar arasındaki "dağınıklığı" bir kenara bırakarak sahanın gerçeklerine odaklanmasının zamanı.