“Eleştiri” mi, “Basın Özgürlüğü” Sopası mı?

Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.

Devamı
Eleştiri mi Basın Özgürlüğü Sopası mı
Çözüm Telaşı

“Çözüm” Telaşı

Türkiye de benzerlerinden ve hatta kendi tarihindeki önceki dönemlerden farklı bir terör tehdidi ile karşı karşıya.

Devamı

Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.

Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma durumunun bütün hatları ile analiz edilebilmesi adına, bölgedeki enerji arz eden seçilmiş bazı ülkelerle Türkiye’nin ilişkilerinin incelenmesi gerekli görülmüştür.

ABD- Suud ilişkilerindeki yapısal ayrışma Obama döneminde yerleşik hal aldı. Bu da Arap isyanlarını yönetemeyen Obama'nın ana ilgisini Ortadoğu'dan çekmesiyle irtibatlı.

Bölge ülkeleri bağımsız politikalar ürettikçe rahatsız edici bulunuyor ve bir anlamda onlara ayar verilmek isteniyor. S. Arabistan'ın kadın hakları sorunu hatırlanıyor. Türkiye için ise "basın özgürlüğü" sopası sürekli gündemde tutuluyor.

Başkanlık Seçimleri ve Amerika'nın Ortadoğu Politikasının Geleceği

Yeni başkanın, Obama’dan çok farklı bir Ortadoğu politikası izlemesi kolay olmayacak. Zira Amerikan halkı Ortadoğu’da siyasi sorunların adeta çözülmesi imkânsız hale geldiğine ikna olmuş durumda. Yeni başkanın kamuoyunu yeni bir dış politika aktivizmine ikna etmesi çok zor.

Devamı
Başkanlık Seçimleri ve Amerika'nın Ortadoğu Politikasının Geleceği
Trump Kovduğunda Mutsuz Olmayacak Bürokratlar

Trump “Kovduğunda” Mutsuz Olmayacak Bürokratlar

PKK'nın zaman kazanmak için çözüm sürecine dönmek istemesi anlaşılabilir. Ancak Türkiye PKK ve ilgili oluşumlarını güneydoğunun bütün ilçelerinden tümüyle söküp atmadıkça terörle mücadeleyi durdurmayacaktır.

Devamı

Laiklik adına yapılan baskıların neredeyse bütün Ortadoğu coğrafyasında tepkisel bir dindarlık/dincilik oluşturduğu ve Ortadoğu insanıyla din arasında doğal ve sağlıklı bir ilişki kurulmasını engellediği unutulmamalıdır.

Suriye iç savaşının başlamasından beri, Türkiye’nin bu ülkeye kendi silahlı güçleriyle doğrudan müdahalesi konusunda önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz.

Hem TANAP hem de TAP, bölgede bir başarı hikâyesine imza atıyor.

Yıldırım'ın önünde Cumhurbaşkanı ile uyum, ekonomik büyümeyi hızlandırma, kalkınma projelerine önem veren bir koordinasyon oluşturma ve partiyi canlı tutma görevi bulunuyor.

Müstakbel Başbakan Yıldırım’ın terörle mücadele vurgusu oldukça yerinde; ve terör aynı zamanda bir dış politika başlığımız.

Türkiye, DAEŞ'e karşı, güvenlik operasyonları, yabancı terörist savaşçılarla mücadele, uluslararası koalisyona destek ve örgütün mali kaynaklarının kurutulmasından oluşan dört katmanlı bir mücadele stratejisi izliyor.

Aslında PKK, Rakka’ya operasyon düzenleme konusunda çok istekli değil. Ama emir büyük yerden yani ABD’den olunca taşerona itaat etmek düşüyor.

AK Parti sistem değişikliği ihtiyacını ve farklı çözüm önerilerini tartışarak bu meselede yol almaya devam edecek. Meclis aritmetiği aşılmaz bir engel gibi duruyor ama siyaset dinamiktir.

Obama'nın Suriye halkını temsil eden grupların tasfiyesine göz yumması tarihin sayfaları arasında unutulmayacak. Zira Kürt milliyetçisi ve Şii milisleri destekleme stratejisi Suriye ve Irak'taki etnik- mezhebi kompozisyonu darmadağın ediyor.

ABD öncülüğündeki koalisyonun Rakka’ya odaklandığı bir dönemde Mare hattında hava saldırılarını neredeyse durdurması sebebiyle IŞİD bu boşluğu iyi değerlendirerek yeni bir taarruza girişti.

ABD Ortadoğu’dan geri çekilsin tabi ki ama Ortadoğu’da kendi ürettiği sorunları da beraberinde alıp gitsin. En azından geri çekilmeden bahsederken PKK’ya verdiği destek gibi giderayak yeni ve köklü sorunlar üretmeye çalışmasın.

Silahları gömmeyen bir örgüt ile süreç yürütecek bir iktidarın karşılaşacağı tehlike "baldıran zehri" içmekten fazlasıdır. Türkiye halkını ikna edemeyen bir süreç denemesi Kürtleri de geri dönülemez şekilde tümüyle kaybeder.