Fetö’nün Müttefikleri Yeniden Siyaset Sahnesinde

Dün FETÖ'nün ve PKK'nın dümen suyundan gidenler, geçmişte olduğu gibi bugün de "seni başkan yaptırmayacağız" kampanyasına başlamış durumdalar.

Devamı
Fetö nün Müttefikleri Yeniden Siyaset Sahnesinde
Bölgenin Geleceği Sekülerizm mi

Bölgenin Geleceği Sekülerizm mi?

Güncelin sıcak karmaşasında aktörlerin yürümeye çalıştığı uzun yolun sonunda kritik bir soru duruyor: Ortadoğu'nun geleceği nasıl şekillenecek?

Devamı

Bundan üç buçuk ay önce kapsamlı bir fiili işgal girişimine muhatap olan Türkiye bugün hem Suriye, hem de Irak'ta sömürgecilerin ve onların işbirlikçilerinin foyasını meydana çıkarıyor.

Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.

Türkiye'yi Musul'a davet edebilecek aktör olarak görülen Nuceyfi Türkiye'ye "ajanlık suçlaması" ile tasfiye edilmeye çalışılıyor. Bu kaotik rekabette sürpriz, tek taraflı adımlar atılması sahanın yakıcı gerçekliği.

Musul'da savunma devam ettikçe ve Suriye'de ilerleme sürdükçe Türkiye masada yeterince güçlü bir şekilde bulunacaktır.

Orta Doğu’da Kutsanan Sekülerizm Terörü Meşrulaştırıyor mu?

Birilerinin Batılı “dostlarımıza” teröristlerle iş birliği yapmanın bumerang etkisi yapacağını anlatması gerekiyor. Bugün tolerans gösterilen ya da desteklenen teröristler yarın kendilerini de vurabilir.

Devamı
Orta Doğu da Kutsanan Sekülerizm Terörü Meşrulaştırıyor mu
Musul Operasyonu nu Anlamak

Musul Operasyonu’nu Anlamak

Musul Operasyonu’nun mezhep çatışması dinamiklerini hızlı bir şekilde radikalleştirmesi durumunda, Musul içinde örgütün savunma kapasitesini de arttırabilir.

Devamı

Genelde Menbiç üzerine konuşuyoruz ama PKK’nın Afrin’deki veya Tel Ebyad’daki varlığı da en az Menbiç kadar tehlikeli.

Türkiye'nin yeni yönelimi terörle mücadelede pro-aktif tedbirler alınması, kapasite geliştirme ve reform çabaları ile sınırlı değil.

Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.

DEAŞ diye bir canavar yaratıp, sonra o canavar üzerinden bölgemizi şekillendirmek isteyenlere dur demek zorundayız.

Birileri Irak ve Suriye’yi yerle bir edip Musul ve Halep’teki hayatı söndürürken bu şehirlere 50-100 km uzaklıkta olan Türkiye’nin istikrar ve güven içerisinde yaşaması mümkün mü?

Türkiye’nin güç kullanarak Fırat Kalkanı operasyonunu başlatması hangi amaçla gerçekleştirdiyse Musul operasyonuna da aynı gerekçelerle katılmak istemektedir.

Bölge halkının vahşi bir mezhep çatışmasına sürüklenmemesi için Türkiye kararlılık sergilemek zorunda. Peki daha fazlası olur mu?

Her şeyden önce Türkiye, DEAŞ sonrasında Musul ve çevresinin nasıl bir karaktere bürüneceği konusunda sözü dinlenen bir aktör olmak istiyor.

Operasyonun belki de en kritik halkası olan Musul halkını kazanmak lazım. Bunun sırrı da Cerablus’u örnek almakta yatıyor.

ABD, hızla tek süper güç olma konumundan uzaklaştığı bir dönemde, Orta Doğu’da sadece terör örgütlerinin “dostu” olan bir ülkeye dönüşebilir.

Olağanüstü hal uygulamaları, FETÖ tasfiyesi, PKK ile mücadele, Suriye ve Irak'taki girişimlerle ilgili hükümete açık destek veren Bahçeli yeni bir sayfa daha açıverdi.

ABD, Irak’ta Abbadi’nin ağzından Türkiye’nin Musul planını hedef alıyor. Abbadi’nin son zamanlardaki trajikomik çıkışları buram buram “CIA” aklı kokuyor.

28 Eylül’de kabul edilen Terör Destekçilerine Karşı Adalet Yasası’nı nasıl anlamak gerekir? ABD’de çıkarılan bu yeni yasa uluslararası hukuk açısından nasıl değerlendirilmelidir? Bu yasaya ilişkin ne tür çarpıklıklar dikkat çekmektedir?