Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri sonrası "Türkiye İttifakı" kavramını öne çıkardı. Hararetli seçim atmosferinin ortadan kalktığı ve Türkiye'nin önünde seçimsiz yaklaşık 4,5 senenin bulunduğu bir ortamda bu kavramsallaştırmanın öne çıkartılması önemlidir. Öne çıkarılan bu kavramın, seçim/siyaset rekabeti içerisinde anlamlandırılması doğru bir yaklaşım değildir.
Devamı
Türkiye Irak ilişkileri uzun sayılabilecek bir parantezden sonra yeniden rayına oturmaya başladı..
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu. Prof. Duran, 'Dünyadaki gelişmelerden dolayı Türkiye’nin uzun vadeli bir toparlanmaya, iktidarı ve muhalefetiyle ortak meselelerde bir uzlaşma bulmaya ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği 'Türkiye ittifakı'nı böyle anlıyorum' dedi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Dünya Düzeni, 1989 yılından sonra farklı bir döneme girdi. Küreselleşme dönemi de denilen bu dönem de bugünlerde değişime uğradı ve ABD Liberal Demokrasi’den korumacı “ulus devlet” formuna evirilmeye başladı. Trump ile Orta Doğu’da İsrail merkezli Yeni Orta Doğu amaçlanıyor. İsrail, Suudi Arabistan ve BAE aynı safta buluşurken İran düşman ilan edildi. İran’a yönelik çok sert ambargolar ve yaptırımlar art arda gelmeye başladı. ABD’nin Orta Doğu ve İran planları, gerilimli Türk-ABD ilişkilerini SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ile konuştuk..
Yeni dönemin risklerini yöneten, fırsatlarını yakalayan yeni yaklaşımın adı 'Türkiye İttifakı' olabilir. Elbirliğiyle bu kavramın içini doldurmalıyız.
ABD S-400 alımı için bize sorun çıkartıyor ama sorun yaşadığı tek ülke Türkiye değil. Rusya, Çin, İran, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleriyle de sorunlu. Ama asıl sorun, Amerika’nın kendi kurduğu sistemi kendi elleriyle yıkması ve müttefiklerine zarar vermesi.
Uluslararası düzeyde gücün karşısında hukukun pek şansı yoktu. Bu yüzden en başından beri uluslararası hukuk ancak güçlü küresel aktörlerin çıkarlarına dokunmadığı yerlerde kendisine uygulama alanı bulabildi
Devamı
Bu analiz Irak Merkezi Hükümetinin gerek iç gerekse bölgesel gelişmeler kapsamında aldığı pozisyonu değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Devamı
Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından ABD’nin ciddi sorunlar yaşadığı müttefiklerden biri de gerek Avrupa Birliği’nin gerekse NATO’nun önemli üyeleri arasında yer alan Almanya.
2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte onuncu kitabına ulaştı.
Biz İstanbul seçiminin sonucunu beklerken geçtiğimiz Salı, İsrail'de önemli bir seçim gerçekleşti. 2009'dan beri kesintisiz iktidarda olan B. Netanyahu, Başkan Trump'ın verdiği açık destek sayesinde sandıktan önde çıktı. Netanyahu'nun koalisyonu 120 milletvekilinden 65'ini alarak hükümeti yeniden kurma fırsatı elde etti.
ABD ve İran’ın karşılıklı olarak CENTCOM ve İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütleri listesine eklemesi, dünya siyasetinde giderek artan popülist siyasi yaklaşımların bir tezahürü.
Devrim Muhafızlarını terör örgütü ilan etmesi ile ABD'nin hem İran'la ilişkileri hem de, Ortadoğupolitikası açısından önemli bir eşiğe geldiğini gösteriyor.
ABD’nin, Devrim Muhafızları Ordusu’nu, İran’ın da Katar merkezli Amerikan Merkez Kuvvetleri CENTCOM’u terör örgütü olarak ilan etmesi Orta Doğu siyaseti açısından haftanın en önemli olayları arasında yer aldı.
SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Türkiye’nin ilerleyen süreçteki dış politikasında Irak’ın önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Uzmanlar, ABD'nin Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör örgütü listesine almasının, pratikte büyük etkisi olmayacağını ancak Ortadoğu'da dengeleri değiştirebileceği yorumunda bulundu.
Eğer toplumu ve siyaseti tepki dili esir alırsa, birçok alanda kaçınılmaz olarakyıkım doğma ihtimali de yükselir.
İster seküler ister dindar olsun, ister Alevi ister Sünni olsun, ister Türk ister Kürt olsun Batı’da yaşayan Müslüman kökenli her bir birey faşist Batılı zihin kodlamasında düşman kategorisinde değerlendirilmektedir. Bu tespiti güçlendiren yakın tarihimizden bir örnek yine Bosna’da karşımıza çıkmıştır. Hatırlanacağı gibi savaş öncesinde Bosnalı Müslüman halkın İslam’la ilişkisi “kültürel Müslümanlık’’ olarak nitelenebilecek düzeye daha yakın idi. Buna rağmen başta Sırp ve Hırvatlar olmak üzere Batı dünyasının Bosna Müslümanlarına karşı tavrını hepimiz biliyoruz.
Sudan’daki gösterilerin nedeni nedir? Bölgesel ve küresel aktörlerin gösterilere bakışı nasıldır? Önümüzdeki günlerde ülke siyaseti nasıl şekillenecektir?
Yeni Zelanda'daki katliam dünya gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Etmeli de... Zira 51 Müslümanı camide öldüren teröristin eylemi ve söylemi sadece Batı'daki beyaz, ırkçı radikalizmi körüklemiyor. İslam dünyasındaki El Kaide ve DEAŞ gibi radikalleri de daha güçlü şekilde sahaya çağırıyor.
Geçen Cuma, 15 Mart günü Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye Cuma namazı sırasında silahlı saldırıda bulunuldu ve 50 Müslüman kardeşimiz hayatını kaybetti. 40'a yakın Müslüman da yaralandı. Ölenlere başsağlığı diler yaralılara Rabbimden acil şifalar dilerim.