Perspektif: Neo el-Kaide | Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD)

Irak ve Suriye'de etkinlik kuran IŞİD nasıl ortaya çıktı? Örgütün temel felsefesi nasıl şekillendi, amaçları neler, liderliği kimlerden oluşuyor? El-Kaide ile nasıl ayrıştı?

Devamı
Perspektif Neo el-Kaide Irak ve Şam İslam Devleti IŞİD
IŞİD'in İlerlemesinin Sorumluluğu Kimde

IŞİD'in İlerlemesinin Sorumluluğu Kimde?

Bugün bölgede yaşananları Türkiye'nin Ortadoğu politikasının başarısızlığı olarak görmek, Türkiye'ye kapasitesi üstünde bir sorumluluğu yüklemektir.

Devamı

SETA analisti Taha Özhan, IŞİD'in İslami bir hareketten ziyade, kendisine verilen görevleri en vahşi şekilde yerine getiren, keskin inançlı misyoner bir hareket olduğu tespitinde bulundu.

IŞİD'in dünya ekonomisine maliyeti ne olacak? IŞİD enerji arz güvenliği için bir risk unsuru mu? Dünya enerji denkleminde IŞİD, Türkiye için bir risk unsuru mu?

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, Suriye ve Irak'ta iki farklı IŞİD ile karşılaşıldığını ve IŞİD'in birçok istihbarat örgütlerinin de müdahil olduğu bir yapıyken, Musul'da tamamen Sünni bir toplumsal yapıyla özdeşleştiği için bu kadar hızlı ilerleyebildiğini kaydetti.

Irak'ta yaşananları ve Türkiye'nin durumunu anlamak için tarihi perspektife muhakkak ihtiyaç var. Ortadoğu'da olup da Irak'ta olmayan siyasi, sosyolojik ve ekonomik hiçbir unsur bulunmuyor.

IŞİD Nereye Kadar İlerleyebilir?

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, IŞİD'in şu ana kadar ele geçirdiği bölgelerin Sünni kentleri olduğunu, ancak Bağdat, Necef, Kerbela ve Basra gibi Şii bölgelerde durumun değişeceğini ifade etti.

Devamı
IŞİD Nereye Kadar İlerleyebilir
IŞİD'in Sırları ve El-Bağdadi'nin Tahta Çıkışı-1

IŞİD'in Sırları ve El-Bağdadi'nin Tahta Çıkışı-1

Hacı Bekir, gökten zembille indirdiği Ebu Bekir El-Bağdadi'ye liderlik vasfını kazandırıp gücünü konsolide etmek için suikastan haraca kadar geniş spekturumlu bir eylem planını hayata sokmuş ve bunda da başarılı olmuştur.

Devamı

Bugün Irak ve Suriye üzerinden dönüp dolaşıp geldiğimiz yer 1918 yılından başka bir yer değil. Osmanlı nerede bıraktıysa oradayız.

IŞİD yerel ölçekte Irak ve Suriye Sünni hattında askeri gücü ve çok sert-acımasız taktiklerle mezhep çatışmasının liderliğini elinde tutup, alan hâkimiyetini artırmaya çalışırken, küresel çapta da cihadî hareketin desteğine sahip olmayı arzulamaktadır.

Ortada çırılçıplak bir güç savaşı vardır ve mezhepsel ya da başka türlü aidiyetler bu güç savaşının söylemsel tarafını oluşturmaktadır.

Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri olan enerji ihtiyacının son 10 yılda gerçekleşen büyüme oranlarının sonucu olarak artması, Türkiye'nin enerji faturasını da artırdı.

Biat mücadelesi olarak başlayan çekişme kısa sürede yerini tekfir furyasına ve silahlı çatışmaya bırakacaktır.

Tıpkı ‘liberal siyaset eleştirisini' liberal bir siyaset imkanı zannetmeleri gibi; üslup, huy ve tavırları da siyaset -yapımı- zanneden bu akıl, siyasetten ziyade, ‘bir yaklaşım' üretmekten öteye geçememektedir.

Eğer R. Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olur da partinin başından giderse AK Parti bu başarısını sürdürebilir mi? Erdoğan'ın herhalükarda partide etkili bir figür olacağı yönünde verilecek hızlı bir cevapla savuşturulacak cinsten bir soru değil bu.

Türkiye'de Kemalist travmadan kurtulamayan entelektüel kesimlerin büyük bir kısmı dış politika diye aslında hala ‘dış ilişkilerden' bahsediyorlar.

Irak'ta Maliki yönetimine karşı Sünni isyan nasıl başladı? IŞİD dışında sahadaki Sünni örgütler hangileri? Bu örgütler nihai olarak neyi amaçlıyor?

El-Bağdadi, isteksiz olarak girdiği ve El-Nusra'yı kendisine bağlama amacına ulaşamadığı Suriye'yi sevmeye başlayacaktır. Artan savaşçı sayısı, El-Nusra'nın zenginliğinin üzerine kurulması, Irak'a kıyasla çok rahat hareket etmesi ve yanındakilerin de yönlendirmesiyle El-Bağdadi Suriye'de kalacaktır.

Gerçek hesabın seçim sürecinde Cumhurbaşkanı adayları arasında sahici bir rekabet ortamı oluşturmak değil; Erdoğan karşıtı kesimleri sermaye destekli bir medya girişimi marifetiyle mobilize etmek ve "otoriterleşme" söylemi üzerinden negatif propaganda yapmak olduğunu görmek zor değil.

Bütün dinamiklerin iç içe girişi ve krizin can yakan tabiatına bakınca, Irak'taki aktörlerin Türkiye'ye yaslanan bir adım atmaları en sağlıklı senaryo gibi. Ne var ki Türkiye açısından bu senaryo, Kürtler ancak Sünni Araplar ve Türkmenlerle beraber yürürlerse stratejik bir anlam taşıyacak.