"Afrin, PYD/PKK'nın Yüzünü Tüm Dünyaya Gösterecek"

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Altun, "Türkiye, Afrin’den YPG’yi temizledikten sonra Münbiç, Kuzey Irak, Cezire ve Ayn el-Arab'daki PKK varlığını hedef alacak. Bu süreç, PYD/PKK’nın yüzünü bütün dünya kamuoyuna gösterecek." dedi.

Devamı
quot Afrin PYD PKK'nın Yüzünü Tüm Dünyaya Gösterecek quot
Zeytin Dalı Harekatında Türkiye yi Bekleyen Riskler

Zeytin Dalı Harekatında Türkiye’yi Bekleyen Riskler

Türkiye’nin Afrin konusunda kendi güvenliği açısından bu haklı ve gerekli adımı atarken, ABD karşısında olduğu gibi, Rusya, İran ve Suriye rejimi karşısında da “güven” değil “temkin” içerisinde hareket etmesi gerekiyor.

Devamı

ABD'nin "YPG milislerinden oluşan 30 bin kişilik bir sınır gücü kurma" hamlesi Türkiye'nin güneyden kuşatılma siyasetinin en somut ve en son göstergesi.

Trump yönetiminin Suriye'de birincil hedefi askeri üslerini koruyarak denklemde etkin olmayı sürdürmek.

Talha Köse: İran’da değil Afganistan’da olayların kontrolden çıkacağını düşünüyorum. ABD yeni süper güç olan Çin’in dünyaya açılma alanı olarak Afganistan’ı tıkamak isteyecektir. ABD zaten hiç memnun değil İpek Yolu projesinden.

Türkiye, sırtını dayayabileceği tek bir dış güç olmadığını, ancak realist bir perspektifle iyi ikili ilişkiler geliştirir ve içerideki siyasi istikrarını, güçlü siyasi liderliğini korursa ayakta durabileceğini çok iyi biliyor.

"2017 Türkiye İçin Kazanımlarla Dolu Bir Yıl Oldu"

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, dış politikada 2017'nin Türkiye açısından kazanımlarla dolu bir yıl olduğunu belirterek "Fırat Kalkanı harekatı, Kudüs krizinin çözümüne dair adımlar atılması Türkiye'nin somut başarıları oldu" dedi.

Devamı
quot 2017 Türkiye İçin Kazanımlarla Dolu Bir Yıl Oldu quot
2018'e Girerken Uluslararası Siyaset

2018'e Girerken Uluslararası Siyaset

2017 yılında Türkiye'nin yakın çevresinde meydana gelen krizlerde oynadığı rol ve elde ettiği kazanımları sıralamak bile uzun bir liste oluşturacaktır.

Devamı

Esasında hedef, sessiz sedasız bir yönetim değişikliği meydana getirmek. Ancak bunun olmayacağını, eğer bir sokak kalkışmasıyla yönetim değişikliği meydana gelirse bunu kanlı bir iç savaşın izleyeceğini hepimiz biliyoruz. Bunu bu kirli operasyonun arkasında yer alan güçler de biliyor.

Türkiye uzun vadeli mücadeleye kendini hazırlamak zorunda..

Ne tek bir NATO üyesi, ne tek bir AB üyesi, ne de tek bir G-20 üyesi ABD'nin yanında yer aldı.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiğini ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıklaması basit biçimde "fiili durumun resmiyet kazanması" olarak değerlendirilemez. Bu karar, yeni bir kaos dalgası yaratmak ve bunun üzerinden bölgede İsrail'in tahakküm alanını genişletmek için alınmış bir karar.

İçinden geçtiğimiz dönem kaygan bir zeminde kısa vadeli ittifakların herkesle kurulabileceği bir dönem. Herkesin değişik müttefiklere ihtiyacı var. Ama Kudüs'ü başkent yapma gibi stratejik değeri çok zayıf sembolik bir eyleme karlkışırsanız yok yere güvenliğinizi tehdit altına atarsınız..

Trump ile Pentagon arasında çok büyük bir uyumsuzluk örneği yok. Türkiye'yi hem oyalamak hem de PYD'yle beraber iş yapmak temel hedef.

Kuşkusuz, Beyaz Saray'ın bu hamlesi Suriye politikasını netleştirirken siyasi çözüm masasında zayıflayan konumunu toparlamaya yönelik...

Bundan sonrası için önem arz eden soru şudur: ABD, PKK ve DEAŞ ile geliştirdiği çarpık ilişkilerle Türkiye başta olmak üzere tüm dünyaya terör ihracına devam mı edecektir yoksa Suriye krizinin başından beri kapıldığı stratejik hatalar zincirine PKK ile bağını kopararak bir son mu verecektir?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kuzey Irak’ta girilen yeni politik süreç hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Barzani’nin referandumu yok sayan karara uyacaklarını açıklamasının ardından değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli referandum kararının iptalinin ardından Barzani’nin politik pozisyonu hakkında değerlendirmede bulundu.

Ortaya koyulan çabanın, Suud’un dönüşmesi veya İran’la mücadeleyi aştığı ve bölgeyi topyekûn şekillendirme amacını taşıdığı aşikar. Zira Kuveyt ve Fas’ın arabuluculuk çabaları örselenip kutuplaşmanın derinleşmesi tercih edildi.