İsrail’in Türkiye İle Anlaşması, Akdeniz’de Enerji Denklemini Nasıl Değiştirir?

Türkiye'nin farklı ülkelerle yaptığı enerji ortaklığı, bölgesel enerji denkleminde Türkiye'nin gücünü artırıyor. Yeni enerji anlaşmaları için bölge ülkelerinin dikkati de ilgisi de Türkiye'ye çeviriyor.

Devamı
İsrail in Türkiye İle Anlaşması Akdeniz de Enerji Denklemini Nasıl
Dünya Gündemi Hızla Akarken

Dünya Gündemi Hızla Akarken…

Obama Ortadoğu’yu bir yangın yerine çevirdiği gibi ülkesinde de belki de en hassas olması beklenen konuda büyük yaralar açarak görevi bırakmaya hazırlanıyor.

Devamı

Obama'nın Suriye halkını temsil eden grupların tasfiyesine göz yumması tarihin sayfaları arasında unutulmayacak. Zira Kürt milliyetçisi ve Şii milisleri destekleme stratejisi Suriye ve Irak'taki etnik- mezhebi kompozisyonu darmadağın ediyor.

Hem TANAP hem de TAP, bölgede bir başarı hikâyesine imza atıyor.

Suriye iç savaşının başlamasından beri, Türkiye’nin bu ülkeye kendi silahlı güçleriyle doğrudan müdahalesi konusunda önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz.

Türkiye enerji merkezi olabilir mi?” sorusunun cevabı, Türkiye'nin bölge siyasetinde ve ekonomisindeki yerini doğrudan etkileyecek.

ABD Tek Taraflılığı ve Türk-Amerikan İlişkileri

Türkiye – ABD ilişkileri, YPG ile ilgili gelişmeler sonucu 13 sene sonra en krizli noktasında. Gelinen noktada, ABD’nin durumu, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ABD müttefiklerini ciddi bir biçimde düşündürüyor. Çok dramatik bir değişim yaşanmazsa, 2016 da tıpkı 2003 gibi ikili ilişkiler için kayıp bir yıl olabilir.

Devamı
ABD Tek Taraflılığı ve Türk-Amerikan İlişkileri
Suriye de Ateşkesin Geleceği

Suriye’de Ateşkesin Geleceği

Suriye’de eğer tüm grupların bir arada yaşayacağı üst bir otorite tesis edilecekse bu, uluslararası aktörlerin kuracağı objektif bir koalisyonla tüm terör örgütlerinin temizlenmesi ve Esed’siz seçimlerin yapılarak halka fikir hakkı sunulmasıyla mümkün gözükmekte.

Devamı

Rusya, İsrail'in isteği doğrultusunda Esed'e ve Hizbullah'a verdiği desteği sınırlandırsa da İran'ı kaybetmek istemiyor. İsrail ise net. Suriye'de güçlü Esed ve İran etkisi istemediği için "federalizme" açık destek veriyor.

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki güçlü kardeşlik ve tarihsel bağlılıklarının ticari ilişkilere, özellikle de enerjiye yön vermesi bazı çevrelerin rahatsızlık duymasına sebep oluyor.

Türkiye “enerji merkezi olma yolunda Güney Gaz Koridoru 'nu güçlendirmek adına, Hazar Bölgesi'nde, Kuzey Irak Kürt Bölgesi'nde ve Doğu Akdeniz'de geliştirilecek projeleri hızlandırmalıdır.

Can Acun: “Kürt Ulusal Konseyi, PYD ve YPG’nin Esed rejimiyle girdiği ilişki öncesinde Kuzey Suriye’de çok daha köklü siyasal yapılar olarak ön plana çıkmaktaydı ancak PYD Esed rejiminden aldığı askeri destekle bu yapıları elimine etti ve bunların birçoğu Türkiye veya Kuzey Irak’a kaçmak durumunda kaldı.”

SETA'nın "PKK’nın Kuzey Suriye Örgütlenmesi: PYD-YPG" başlıklı raporunda, PKK'nın Suriye kolu PYD'nin ele geçirdiği bölgelerde güttüğü tehcir siyasetiyle savaş suçlarına imza attığı belirtildi.

PYD, Esed rejimi, ABD ve Rusya ile taktik ilişkiler içerisine girerek Kuzey Suriye’de Arap ve Türkmenler’in yaşadığı bölgeleri de kontrol altına almaya çalışmaktadır.

Son dönemlerde Türkiye, enerjide cesur denilebilecek ve birilerini rahatsız eden adımlar atıyor. “Enerji merkezi” olma hedefinden bahsettiğimizde, bu hedefin ütopik, yani gerçekçi olmadığına dair yapılan eleştirilerin haksızlığı, bugün geldiğimiz noktada ortada.

Enerjiyi arz ve talep eden ülkelerin yeni güzergâh ve pazar arayışında, Türkiye'nin kilit bir aktör konumuna geldiğini söyleyebiliriz. Yani, bölgede Türkiye'nin olmadığı bir enerji senaryosu yazılamıyor.

HDP, demokratik parti siyasetinin imkanlarını kullanmakta çok ileri gitti. Demokratik bir ülkede şiddeti, savaşı ve Türkiye karşıtı dış ittifakları bir araya getirerek "statü" elde etmek mümkün değil.

Son günlerde Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin muhtemel bir normalleşme aşamasına girmesi doğrultusunda yapılan görüşmeler de, bölgede hızla değişen güvenlik ve enerji denkleminin bir yansıması olarak okunmalı.

7 Haziran sonrası oluşan siyasi belirsizlik, sonrasında 1 Kasım'a kadar süren “ekonomide ve siyasi ortamda uzun yıllar sonra istikrarsızlık mı hakim olacak" sorusu ekonomiyi gündemin ana konusu olmaktan çıkardı.

Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili merak edilen soruları SETA Ekonomi Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay cevapladı.

1 Kasım seçim sonucunda sağlanan siyasi istikrar ortamı, 2016 yılında hem ekonomideki beklentilerin gerçekleşmesi hem de planlanan reform sürecinin başlaması için uygun.