Bölgesel ve küresel istikrarsızlıkların birleştiği bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin karşılaştığı meydan okumaların daha yaman olduğunu söylemek lazım.
Devamı
Amerika'nın soğuk savaş sonrası Ortadoğu'da yaptığı her askeri müdahalenin Türkiye'ye ciddi güvenlik maliyetleri olduğunu düşündüğümüzde ABD karşıtlığının rasyonel zemini rahatlıkla anlaşılabilir.
Devamı
Türkiye’nin Orta Doğu’daki başka bir bölgesel güçle kuracağı ittifak bütün bölgenin geleceğini belirleyebileceği gibi, Orta Doğu’nun dışına da taşıp küresel etkiler doğurabilecek bir girişim olacaktır.
Barzani yönetiminin en çok zorlanacağı nokta Türkiye ve İran gibi bölgesel güçleri ikna etmek olacaktır.
Bağımsızlık çabasına uluslararası destek neredeyse hiç yok. Açıktan bu kararın bir felaketle sonuçlanacağını söyleyen Almanya gibi ülkeler var.
İki farklı ülke topraklarındaki tehdit unsurlarına yönelik eş zamanlı bir operasyonun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin terörle mücadele politikasındaki kararlılığının bir göstergesi olarak okunmalıdır.
CENTCOM’da “biz Rakka’yı alalım da sonrasını Beyaz Saray düşünsün” fikri hakim. Bu sığ düşünce de uzun vadeli stratejiyi, kısa vadeli saha kazanımlarına kurban ediyor.
Devamı
Türkiye’nin Sincar ve Karaçok saldırıları PKK ve türevleriyle mücadele konusunda kararlı olduğunu ve bu mücadele çerçevesinde sınırları zorlayacağını gösterdi.
Devamı
İsrail, doğalgazın taşınması için yeni güzergâhlar belirleme çabası gösteriyor. Güzergâh belirleme çabalarında öne çıkan ülkeler Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan.
Bu analizde Irak ve Ortadoğu’da DEAŞ sonrası ortaya çıkabilecek muhtemel senaryolar irdelenmektedir.
Suriye'de Menbiç, Kuzey Irak'ta Sincar Türkiye'nin PKK 'yı barındırmak istemediği iki kritik bölge... Ve bu konularda ne kadar ciddi olduğumuzu artık hem "müttefiklerimiz!" hem de rakiplerimiz anladı.
Irak ile normalleşme arayışı aslında Türkiye'nin hem sahada hem masada olma stratejisinin yeni bir safhası.
2016’nın güvenlik gündemini 2015'teki gibi ve DEAŞ merkezli iki tür ana tehditle mücadele oluşturmuştur.
Hani bir zamanlar Türkiye'nin DEAŞ'a yardım ettiği yalanını savuruyorlardı. Türkiye'nin DEAŞ'a TIR'larla silah gönderdiğini iddia ediyorlardı. Şimdi de DEAŞ'çı oldular.
Türkiye'nin Sünni aşiretlerle, Suudi Arabistan'ın Mukteda Sadr grubuyla kurduğu ilişkiler İran'ın Irak'ta dengeleneceği bir dönemin habercisi.
Terör siyasal müzakereyle tatmin olmaz. Hele de daha fazlasını alabileceği yanılgısına sahipse, hiç yanaşmaz.
Mısır'da Suud ile yaşayacağınız bir gerginlik Suud ile Suriye'de yapacağınız işbirliğini sıkıntıya sokabilir. Veya Körfez'de Katar'la yapılacak bir anlaşma Irak'ta bir imkân sunabilir.
23. Dünya Enerji Kongresi’nin ana gündem maddesi, 2060 yılına dair enerji senaryoları ve üçlü enerji açmazı konuları olan enerji güvenliği, enerjiye erişim ve sürdürülebilirlikti.
Formel düzeyde Irak merkezi gücünün içinde yer almaları, milislerin sahip oldukları motivasyonu değiştiremediği takdirde benzer davranışları resmi üniforma altında sergileyecekleri anlamına gelecek ve sonuç değişmeyecektir.
Türkiye’nin şimdiye kadar Musul konusundaki tutumu işe yaramış gibi görünüyor. Fazla endişeye kapılmadan ve geri adım atmadan uygulanan “bekle gör” yöntemi önümüzdeki dönemde de tercih edilebilir bir tutum olarak karşımıza çıkmakta.
Türkiye her ne pahasına olursa olsun güneyinde bir terör yapılanmasına müsaade edemez. Bunu bir savaş nedeni olarak açıklaması da bundandır. Cerablus Operasyonu da bu amaçla Fırat’ın batısını güvence altına almıştır. Bu hattın daha da derinleşmesi ve genişlemesi gerekecektir.