SETA Araştırmacısı Turgay Yerlikaya, İngiltere kulüplerinin başlattığı 3 günlük sosyal medya boykotunu ve sosyal medya platformlarında nefret söylemini değerlendirdi.
Devamı
Başta Almanya ve Fransa gibi ülkelerin öncü oldukları bu girişimler, Türkiye'nin de gündemini meşgul etmiş ve bu alandaki gelişmeler, yeni hukuksal düzenlemeleri zorunlu kılmıştır.
Dijitalleşmenin güvenlik sorunu olarak algılandığı günümüz dünyasında özgürlük-güvenlik dengesine ilişkin kadim tartışmalar burada da yerini almaktadır.
İnternetin getirdiği imkanların yanı sıra büyük tehditlerin de kaynağı olması bu alanın regüle edilmesini kaçınılmaz kılmıştır. Bu nedenle başta Almanya olmak üzere Fransa ve İngiltere gibi ülkeler sosyal medya platformları ve internet üzerinden yayın yapan mecraların denetimi konusunda öncü adımlar atmışlardır.
İngiltere’de Dijital Medya Kullanımına Yönelik Düzenleme Hazırlığı
Uzun bir süredir siyasetin gündeminde olan ve partiler arasında konsensüsün sağlanamadığı sosyal medya düzenlemesi, ittifaklar arası tartışmalarda da bir bölünme yaratmış durumda. "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un meclise gelmesi (28 Temmuz Salı) ve kabul edilmesi aşamasında (29 Temmuz Çarşamba) özellikle CHP, HDP ve TKP'nin ağır eleştirileri söz konusu olmuştur.
Devamı
Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Peki, sosyal medyada yeni düzenleme nasıl olacak? Yasa hangi yenilikleri getiriyor? Sosyal medyada “unutulma hakkı” nasıl olacak? SETA Araştırmacısı Dr. Turgay Yerlikaya tüm merak edilenleri AKŞAM TV'ye anlattı.
Devamı
Bella Hadid'in sosyal medyada paylaştığı babasının “Filistin” yazan pasaportunun sansüre uğratılarak kaldırılması sosyal medya şirketlerine yön veren ideolojik yaklaşımın görünenin aksine çok daha geniş bir düzlemde uygulamada olduğuna işaret ediyor.
Almanya ve Fransa'nın karşılaştırmalı Sosyal Medya Yasaları
Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğünün özel bir türü olmakla birlikte günümüzde ayrı bir özgürlük kategorisi olarak tanımlanmakta ve hukuk tarafından güvence altına alınmaktadır.
Gün geçmiyor ki sosyal medyadaki güvenlik kaygılarını haklı çıkartan bir gelişme yaşanmasın. Son hadise Twitter'da yaşandı. Aralarında Elon Musk, Bill Gates, Barrack Obama gibi birçok tanınmış kişinin hesabı hacklendi, bu hesaplardan sahiplerinin bilgisi dışında paylaşımlar yapıldı.
Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 48. sayısı çıktı.
Sosyal medya düzenlemesi devletlerin egemenliğinin gereğidir. Birçok site internetin sağladığı ulaşım imkanları ve özgürlük dilinin arkasına saklanarak devletin koyduğu kanunları tanımamakta, mahkeme kararlarını yerine getirmemekte ve vergi vermekten kaçınmaktadır. Bütün bunlara karşılık, sosyal medyanın sınırsız ve hukuk dışı bir özgürlük alanı olmadığını belirtmek gerekir.
Erdoğan karşıtlığına bağımlılık, her versiyonuyla, muhalefetin siyaset üretebilme imkanının tüketen bir kara delik durumunda.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, sosyal medyada son zamanlarda artışa geçen organize hakaretler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, sosyal medya platformları üzerinden yürütülen hakaret kampanyaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Güncel parti siyasetinin gündeminde sosyal medya düzenlemesi, Ayasofya, çoklu baro teklifi, İstanbul Sözleşmesi, LGBT, Z kuşağı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temel belediyecilik hizmetlerindeki gerilemesi gibi konular var.
Sosyal medyanın algılanış ve algılatılış biçiminde bir sorun var. Bu mecradaki özgürlüklerin sınırsız olması gerektiği gibi bir ima sürekli yapılıyor. Halbuki ister sosyal medyada olsun ister sokakta kimsenin kimseye küfür etme gibi bir hakkı olamaz. Örgütlenerek insanlara yönelik itibar suikastları yapılamaz. Tehdit edilemez. Ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren meselelerde ülkeye operasyon yapılamaz.
Türkiye gibi küresel iletişim akışı ile entegre ülkelerin bir taraftan ilgili şirketlerin çifte standardıyla uğraşırken diğer taraftan küresel enformasyon akışı ile bağlantılı kalma durumları devam edecektir.