Türkiye’nin Dijital Egemenliği: Çok Boyutlu Bir Stratejinin Gerekliliği

Seçimlere müdahale iddiaları, aşırı sağ ve İslam karşıtı fikirlerin serbest biçimde dolaşımı, şiddet ve pornografinin yanı sıra fake news konusundaki artış dijital platformlarda karşılaşılan en önemli sorun alanları olmuştur

Devamı
Türkiye nin Dijital Egemenliği Çok Boyutlu Bir Stratejinin Gerekliliği

Doç. Dr. İsmail Çağlar: Whatsapp’ın beyanına inanmamız bekleniyor. İşin ucunda maddi çıkar varken kimsenin beyanına güvenilmez. Bu ticari bir süreç ve bu sürecin denetlenmesi gerekiyor. Denetlenmezse bu ticari süreç bireysel ve ulusal bir güvenlik meselesine dönüşür

Modern iletişim araçları hep ifade özgürlüğü adı altında konuşuluyor. Hepimizin hayatında artık çok geniş bir yer tutan sosyal medya bunun en önemli parçası. Whatsapp kullanmadan neredeyse iletişim kuramaz hale geldik. Haberleri birçok insan artık Twitter üzerinden takip ediyor. Piyasada birçok uygulama olmasına rağmen bazıları alanında neredeyse tartışmasız bir hegemonya kurdu.

'Demokrasiyi getirecek aygıt' olarak lanse edilen sosyal medya, parlak beyinlerin de odak noktası oldu. Silikon Vadisi bu kafayla gitmeye devam ederse teknolojik gelişimi zehirleyecek

Konvansiyonel güvenlik algılamalarında farklılaşma yaratan dijital teknolojiler sadece bilişim sektöründe değil ulusal güvenlik alanında da ağırlık merkezinin değişmesine neden oldular.

İnfografik: Hakimler Sosyal Medyayı Nasıl Kullanmalı?

Hakimler Sosyal Medyayı Nasıl Kullanmalı?

Devamı
İnfografik Hakimler Sosyal Medyayı Nasıl Kullanmalı
Sosyal Medyanın Özgürlük Masalı ve 'Kötü Kurt' Trump

Sosyal Medyanın Özgürlük Masalı ve 'Kötü Kurt' Trump

6 Ocak Kongre binası baskını sürecinde Trump'ın Twitter hesabının 12 saat boyunca askıya alınması yeni bir ileri adım olarak değerlendirilmişti; gerçekten de hemen ardından hesap tümüyle kapatıldı.

Devamı

Dijital diktatörlük sizi korkutmuyor mu?

Rapor, yargısal adalet ve meslek etiği ilkeleri açısından yargı mensuplarının sosyal medya kullanımlarını farklı ülke kodları ve uygulamaları çerçevesinde ortaya koymaya çalışmaktadır.

Devletlerinin siber savaşlara hazırlandığı bir dönemde Türkiye'nin iletişim alanında dış mecralara bağımlı kalması önemli bir güvenlik sorunudur. 

Yeni medya platformlarından Twitter, Facebook ve Instagram gibi mecralar son zamanların temel gündem maddeleri arasından eksik olmuyor.

Dünya üzerinde ciddi bir hegemonyaya sahip olan Facebook, WhatsApp, Twitter, Instagram gibi Amerika menşeili sosyal ağlar, özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin yedeklenmesi ve paylaşım içerikleri üzerinden kişisel ve ulusal güvenlik konusunda birçok soru işareti barındırıyor.

Bu raporda küresel sosyal medya ağlarına alternatifler üreten Çin’in sosyal medya stratejisi, avantajları ve dezavantajları ile birlikte değerlendirilmektedir.

Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Peki, sosyal medyada yeni düzenleme nasıl olacak? Yasa hangi yenilikleri getiriyor? Sosyal medyada “unutulma hakkı” nasıl olacak? SETA Araştırmacısı Dr. Turgay Yerlikaya tüm merak edilenleri AKŞAM TV'ye anlattı.

Bella Hadid'in sosyal medyada paylaştığı babasının “Filistin” yazan pasaportunun sansüre uğratılarak kaldırılması sosyal medya şirketlerine yön veren ideolojik yaklaşımın görünenin aksine çok daha geniş bir düzlemde uygulamada olduğuna işaret ediyor.

Sosyal medyanın algılanış ve algılatılış biçiminde bir sorun var. Bu mecradaki özgürlüklerin sınırsız olması gerektiği gibi bir ima sürekli yapılıyor. Halbuki ister sosyal medyada olsun ister sokakta kimsenin kimseye küfür etme gibi bir hakkı olamaz. Örgütlenerek insanlara yönelik itibar suikastları yapılamaz. Tehdit edilemez. Ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren meselelerde ülkeye operasyon yapılamaz.

Türkiye gibi küresel iletişim akışı ile entegre ülkelerin bir taraftan ilgili şirketlerin çifte standardıyla uğraşırken diğer taraftan küresel enformasyon akışı ile bağlantılı kalma durumları devam edecektir.

Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.

Türkiye’de sosyal medya ile ilgili düzenleme yapılmadığı müddetçe, sırayla her gün birileri nefret söylemi ve düşmanlıkla saldırıya uğrayacak. Düzenlemenin gecikmesi, sosyal medya alışkanlıklarında kötülüğün ve saldırganlığın normalleşmesini yaygınlaştırıyor.

Twitter hala Türkiye ile işbirliği yapmıyor. ABD, Fransa, Çin, İngiltere, Almanya ve diğer bazı devletler bu Twitter'dan hesap sorabiliyor ama iş bize gelince nedense özgürlük meselesi haline dönüşüyor.