Avrupa’nın Dış Politika İkilemleri

Aslında bütün Avrupalı siyasetçiler Rusya’nın gerek Kırım ve Ukrayna gerekse Navalny ve içerideki muhalefete yönelik politikalarının asıl sorumlusunun bizzat Devlet Başkanı Putin olduğunu biliyor. Ama doğrudan Putin’e yönelik yaptırım kararı almaktan imtina ediyorlar. Aksine Putin ile ilişkilerini korumak için ellerinden geleni yapıyorlar. Zira başta Almanya olmak üzere birçok AB ülkesinin Rusya ile yakın ekonomik ilişkileri var ve bu ilişkileri riske atmak istemiyorlar.

Devamı
Avrupa nın Dış Politika İkilemleri
5 Soru Fransa İslam Yasası

5 Soru: Fransa İslam Yasası

‘Cumhuriyet İlkelerine Saygıyı Güçlendirme Yasası’ neleri içermektedir? Tasarıya karşı Fransız Müslümanları nasıl tepki verdiler? Fransa’nın bu yasayı çıkarmadaki amacı nedir? Yasanın uluslararası ilişkilere bir etkisi olacak mı? Fransa Müslümanları ne yapmalı?

Devamı

ABD senatörleri mektuplarında Biden'dan 'demokrasi ve insan hakları' adına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'baskıda' bulunmasını istiyorlar

Anayasa yapımında halktan başlanacağı ve tekrardan halka gidileceği görülüyor. Anayasa yapım literatüründe bu yöntem kum saati metaforuyla açıklanmaktadır. Kum saatinin geniş olan yukarı kısmı halkı temsil ediyor ve oradan gelen talepler ortadaki ince olan kısımda yani Mecliste metne dönüşüyor. Sonrasında tekrardan kum saatinin alttaki geniş kısmına yani halka soruluyor.

SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun, yeni anayasa tartışmalarını ve partilerin buna yönelik hazırlıklarını değerlendirdi.

Erdoğan, hukuk ve ekonomi alanındaki reformları zirveye taşıyacak yeni bir anayasa hazırlanması önerisi ile yeniden siyasete yön verdi ve önemli bir kapıyı araladı. Bu kapının açık kalması gerekir.

Olası Biden Etkisini Doğru Okumak

Dünyanın en büyük gücü ABD'deki başkan değişiminin dünya siyasetine kritik etkilerde bulunabileceği açık.

Devamı
Olası Biden Etkisini Doğru Okumak
Yeni Bir Denge Siyaseti Mümkün mü

Yeni Bir Denge Siyaseti Mümkün mü?

Türkiye ile AB'nin yeni sayfa açması hem Brüksel'in hem de Ankara'nın Washington karşısında elini güçlendirir. Evet, Biden yönetiminin kabineye koyduğu isimler Ankara-Washington hattında YPG ve S-400'ler konularında zorlu bir sürece işaret ediyor. Biden'ın ekibinin Türkiye'yi eleştiren ya da baskılayan bir politikaya girme ihtimali göz önünde bulundurulmalı.

Devamı

Türkiye’de AB ile ilişkilerde diplomasinin öne çıkarılması konusunda ciddi bir niyet ortaya çıkmışken Avrupa’da bu niyetin ne kadar karşılık bulacağını zaman gösterecek. Ancak bu açıdan ikinci ve üçüncü gruptaki ülkelerin gerek diğer AB üyeleri gerekse Ankara tarafından ikna edilmesi veya diyalog sürecini baltalamalarının engellenmesi oldukça önemli.

Trump'ın temsil ettiği beyaz milliyetçi taleplerin yarattığı dalganın nasıl yönetileceği kritik önemde. Cumhuriyetçilerin azil sürecine beklenenden az destek vermesi de gözlerden kaçmadı.

Trump'a yapılan 'sansür', dijital platformların ve sosyal mecraların Amerikan şirketleri tarafından ABD ulusal çıkarları için kontrol edildiğini kör göze ayan etti. Hatta tekelleşen bu dev şirketlerin 'belirli bir grubun tanımladığı Amerikan çıkarına' hizmet ettiği netleşti. Dünya başkentlerinde 'ulusal güvenlik' alarm zillerini yeniden çaldırdı. Trump tecrübesi 'Batı sonrası dünya' olgusunun ideolojik/siyasi alt yapısını güçlendirdi.

Ortadoğu'ya demokrasi ihraç etmek için ülkeler işgal eden, bu uğurda yüz binlerce sivilin ölümüne neden olan Amerika'nın kendi meğerse ciddi bir demokrasi sıkıntısı yaşıyormuş.

Son bir aydır Trump yönetiminin PYD'yi yeniden dizayn etme ve bunu Türkiye'nin önüne koyma çabası, ABD'nin Suriye politikasındaki sürekliliğe işaret ediyordu..

Trump'a oy veren 74 milyonun büyük çoğunluğu 6 Ocak olaylarını tasvip etmiyor ancak Biden'ın bu kesimle diyalog kurup sisteme olan güvenini artırması için büyük çaba harcaması gerekiyor. Bunu kısmen de olsa başaramazsa Amerikan demokrasisinin krizini konuşmaya devam edeceğiz.

Moderatör: Murat Yeşiltaş, SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Açılış Konuşması: Burhanettin Duran, SETA Genel Koordinatörü

Moderatör: Cem Duran Uzun, SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Konuşmacılar: Faruk Bilir, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı

Arap isyanlarından on yıl sonra yapılacak muhasebede hâlâ en önemli ülke kuşkusuz Türkiye. Demokratik tecrübesi ile bu isyanlara örneklik teşkil eden Türkiye, 2013'ten itibaren verdiği mücadele ve 2016 sonrası yeni hamleleri ile de bir başarı hikayesi.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi hafta başında Fransa'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin zamanlaması, Macron'un Sisi'ye onur nişanı takdim etmesi ve insan hakları ihlallerine dair açıklamaları ziyareti tartışmalı kılan konular oldu.

Yunan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından oluşturulan ve Fransa tarafından desteklenen Türkiye'ye karşı sert yaptırımları içeren tasarı 22 üye ülke tarafından veto edildi.

Ankara, AB’ye üye olmak istese de istemese de Almanya ve Fransa gibi ülkeler Türkiye’yi kendi nüfuz alanında görüyorlar.

Emmanuel Macron 3 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine has bir yönetim tarzıyla esaslı bir duruş sergileyememiştir. Matruşka metaforunda olduğu gibi kılıktan kılığa bürünüp tekleyen çömez bir lider profilini yansıtmaktadır. Her farklı kılığa bürünüşünde de seçmenin nazarında küçülmüştür; tıpkı Matruşka oyuncağı gibi.