NATO Zirvesinde Terörizmle Mücadele ve İstihbarat Paylaşımı

Brüksel zirvesinde, teörle mücadelede istihbarat paylaşımının önem ve gereğine yoğun vurgu yapılması, NATO’nun terörizmle mücadele stratejisindeki en önemli güncellemelerden birisi olarak kabul edilebilir.

Devamı
NATO Zirvesinde Terörizmle Mücadele ve İstihbarat Paylaşımı
Almanya nın Derdi ne

Almanya’nın Derdi ne?

Almanya Türkiye’ye karşı öylesine sert oynuyor ki, uzlaşıya varmak için boş alan bırakmıyor. Neredeyse her aşama ve her grup Türkiye’ye karşı açık düşmanlık içeren beyanatların parçası oluyor.

Devamı

Bu çalışma 8 Haziran 2017 tarihinde Birleşik Krallık’ta gerçekleşecek olan erken genel seçimleri tüm boyutlarıyla analiz etmektedir.

Avrupa ekonomisi yavaş da olsa kendine gelmeye çalışırken, ECB’den gelen açıklamalar da elbette dikkatle izlenmeye devam ediliyor.

Sadece Batı dünyası ile Doğu dünyası arasında bir mücadele yok. Aynı zamanda Batı dünyasının içinde de çok ciddi mücadele var.

Brexit olsa bile, Macron'un cumhurbaşkanı seçilmesiyle AB içinde Almanya- Fransa liderliğinin devam edeceği söylenebilir.

Alman Yayılmacılığı mı?

Avrupa'nın en güçlü ekonomisi tabii ki bir ordu kurabilir. Ancak böylesi adımlar atması tüm Avrupa siyasetinin dengelerini alt üst etmek anlamına gelir.

Devamı
Alman Yayılmacılığı mı
Trump ın Ortadoğu Turu ve Brüksel Zirvesi

Trump’ın Ortadoğu Turu ve Brüksel Zirvesi

Trump'ın asıl niyetinin daha ziyade İran'ı çevreleme için Araplarla İsrail'i yakınlaştırma olması kuvvetle muhtemel.

Devamı

Maalesef terör var olmaya devam edecek. Suriye gibi bir terör kaynağı varken, hiçbir ülke güvende olmayacak.

Kurz’un ironik ‘anti-establishment söylemi’ ile düzen karşıtlığı imajını parlatmaya çalışması kesinlikle zamansız ve sebepsiz değildir.

İçeriye yatırım çekme isteğimiz mütemadiyen sürerken, sınırların dışına taşma girişimlerimiz de şüphesiz yerinde durmuyor.

Popülizm yükseliyor. Popülizm günden güne "politik doğruculuk"la hayatiyetini sürdüren merkez siyaseti yutuyor. Siyasetin merkezi dönüşüyor.

Türkiye'nin merkezi rolü giderek artıyor, Çin'in, Rusya'nın, ABD'nin küresel sistemdeki rolleri de yeniden tanımlanıyor. Peki ya Avrupa? Avrupa ortada yok!

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin 23 Nisan'da yapılan ilk turunda beklenildiği gibi hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı ve en çok oyu alan Macron ile Le Pen ikinci tura kaldı.

Yeni teknolojiler, gözetim potansiyelini sürekli artırmakta ve böylece bir taraftan devletlerin ulusal güvenliklerini etkileyecek boyutta siber operasyonlar söz konusuyken, diğer taraftan da içinde yaşadığımız gözetim toplumunun sınırları genişlemektedir.

Tarihsel süreçte, ülke içerisindeki güç mücadelesinin doğurduğu siyasi entrikalarda, çoğu zaman istihbarat örgütlerinin önemli rolü olmuştur.

İslamofobi artık retorik düzeyde bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini aldı.

Batı merkezci, oryantalist zihinleriyle meseleyi analiz etmeye çalışıyorlar ve “evetçilerin gerçeği göremeyen cahiller olduğu” sonucuna varıyorlar.

Türkiye ile AB ilişkileri geçmişi incelendiğinde, AB’nin ve AB üyesi ülkelerin belki de tarihinin hiçbir döneminde bir ülkenin iç siyasetinde bu kadar açık ve militanca bir tavırla pozisyon aldığı görülmemiştir.

Halkoylaması bitti, EVET kazandı, hem Türkiye hem de dış dünya Türkiye’nin yeni gerçekliğine adapte olmaya çalışmaya başladı. Ya bundan sonrası?

Türkiye demokrasisi hakkında eleştiri yapacak konu bulmak zor değil. Ama en azından seçim güvenliğini sorgulamazsınız. Türkiye'yi dış dünyaya seçim güvenliğini sağlayamayan bir ülke gibi sunmak sorumsuzluktur.