Türkiye kendi halkının ve bölge halklarının çıkarlarını öncelediği için, Özal zamanında olduğu gibi AK Parti döneminde de bağımsız dış politikaya yönelerek Orta Doğu’da daha uzun dönemli ittifaklar arayışına girdi.
Devamı
Türkiye'nin ana muhalefet partisi Türkiye düşmanlarıyla ortak bir tavır sergileyip Türkiye'yi itham ediyor.
Devamı
Türkiye'nin Ayasofya'yı ibadete açma kararı alması durumunda bölgedeki rakiplerine ve özellikle büyük güçlere kendi kararlarını alabilen bir devlet olduğunu göstermiş olacak.
Kılıçdaroğlu, yeni kurulan partilerin de içinde olduğu, muhalefetin ittifak potansiyelini feda etmek istemiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi kariyeri mücadeleyle geçti desek yeridir. Belediye başkanlığından bu yana her adımda birçok düşmanlık ve ihanetle karşılaştı. Ancak tüm bunlarla boğuşurken Erdoğan inşa etmeyi hiç bırakmadı. Ve belki de bu nedenle karşısına çıkanlar teker teker erirken o hep icracı kimliğiyle büyük kitlelerin güvendiği isim olarak kaldı. Birileri onu hapse atmaya çalışırken o İstanbul'u inşa etmekle meşguldü. Ve vatandaş bunu görüyordu. Erdoğan'ı iktidara taşıdı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Ayasofya’nın ibadete açılması konusunda gündeme gelen tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mayıs sonundan bu yana iktidarın muhalefeti "sokağa dökerek OHAL ilan edeceğini" iddia ediyor. En son 3 CHP ve HDP'li ismin milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra bu söylemini genişletti.
Devamı
George Floyd'un ırkçı polis şiddetiyle öldürülmesine tepkiyle ABD'de 140 şehre yayılan protestolar ve Başkan Trump'ın orduyu kullanma tehdidi "sokak" olgusunu yeniden öne çıkardı. Yeniden diyorum çünkü sokak hareketleri ile siyaseti şekillendirme arayışı sadece son 30 yılda bile birçok kez gündemi işgal etti. 1989'da Çekoslovakya'da başlayarak Doğu Avrupa'da etkili olan Kadife devrimler, komünist rejimleri sona erdiren bir demokratikleşme dalgası olarak görüldü. Çekoslavakya'nın bölünmesine sebep olsa da genelde Kadife devrimler barışçıl olmaları sebebiyle olumlu bulunur.
Devamı
Libya, Suriye ve Yemen başta olmak üzere Orta Doğu çatışmalarına baktığımızda, gerek bölge ülkelerinin kendi aralarında gerekse bu ülkelerin bölge dışı aktörlerle kurdukları ittifaklar açısından bir kafa karışıklığı var gibi görünüyor.
George Floyd’un un öldürülmesi sonrasında patlak veren olaylar birçoklarımıza ilk etapta Joker filminden sahneleri hatırlatsa da aslında tam tersi Holywood'a bu sahnelerin ilhamını veren Amerika'da şimdiye kadar yaşananlar olabilir. Gotham dediğimiz yer belki de Amerika'da hali hazırda var olan bir dünya. Süper gücün pelerini, maskesi ve vazgeçilmez çekiciliğinin örttüğü bir gerçeklik. Amerika'nın bazen hatırlamak istemediği ama ikide bir en olmayacak zamanda yüzleşmek zorunda kaldığı bir üvey kardeş. Batman'ın o unutulmaz sözünde olduğu gibi Amerika da bazen 'beni tanımlayan maskemin altında ne olduğu değil ne yaptığım' diyebilir. Neticede Mars'a koloni kurmaya çalışıyor o Amerika. Ama hep olduğu gibi maskenin içindekiler bir yerde yeniden ortaya çıkıp o Amerika'yı gözümüzün içine sokuyor.
ABD'nin Minneapolis şehrinde George Floyd'un polis şiddeti nedenli ile katledilmesi ABD'nin genelinde infiale neden olmuştur. ABD'nin yaklaşık 150 şehrinde protesto eylemleri yapılmış ve birçok şehir vandallık eylemlerine sahne olmuştur.
TEKRAR vekil transferlerini konuşuyoruz. CHP lideri Kılıçdaroğlu yeni kurulan partilere emanet vekil gönderebileceklerini söylüyor. Adı geçen partilerden bir ses yok. Ne münasebet millet iradesine yapılan bu hakareti kabul edemeyiz, demiyorlar. Çok iddialılar, iktidara yürüdüklerini söylüyorlar ama bu konu gündeme geldiğinde "biz teşkilatlanmamızı tamamlayıp seçimlere girme hakkını elde edeceğiz. Ayak oyunlarına ihtiyacımız yok" da demiyorlar. AK Parti ve MHP ise bu ayıbı engellemek için bir yasal düzenleme yapmayı tartışıyorlar. Meclis'in gündemine vekil transferlerini yasaklayan bir kanun değişikliği gelebilir.
Tartışma yeni değil. Yerel seçimlerin hemen ardından muhalefet erken seçim tartışmasını başlatmak istiyordu. Ancak, toplumdaki seçim yorgunluğundan dolayı tepki ile karşılanacaklarını bildiklerinden meseleye dolaylı yönden yaklaşmayı denediler.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, ABD’de yaşanan protesto olayları üzerine değerlendirmelerde bulundu.
19. yüzyılda 750 bin Amerikalının ölümüyle sonlanan iç savaşı kölelik karşıtları kazansa da ırkçılık ortadan kaldırılamadı. 1960'lardaki sivil haklar mücadelesi kurumsal ayrımcılığı federal suç haline getirse de ırkçılık fiilen devam etti. Derinleşen gelir dağılımı sorunları yetmezmiş gibi polis şiddeti de sık sık siyahlar için gündelik hayatı çekilmez kıldı.
Yeni kurulan partiler, bugüne kadar muhalefetin AK Parti ve Erdoğan için yaptığı her eleştiriyi sahiplendiler. Var olanın üzerine yeni bir eleştiri getirme ihtiyacı bile duymadılar. Peşine takılma siyaseti ile CHP destekli bir yol haritası üzerinden mevzi kazanmaya çalışıyorlar.
Amerika'daki gösterilerin hala polis şiddetine karşı yapıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Mesele artık bambaşka bir yere savrulmuş durumda. Malumunuz bir siyahi ilk kez bir polis tarafından öldürülmüş değil. Ve göstericilerin büyük çoğunluğunun maalesef umurunda bile değil. Onlar buradan başka bir siyasal zafer devşirme peşinde.
Yeni partilerin özgün bir siyasi çizgiyi bulması hesaplaşmadan geçer. Bu hesaplaşma çok yönlü ve seçmene yeni ümitler verecek kıvamda yapılmak durumunda. GP ve DEVA'nın zorlandığı şey, ayrıldıkları AK Parti'yi ve lideri Erdoğan'ı eleştirebilme ya da parti kurabilme cesareti gösterme konuları değil. Bu noktayı çoktan geçtiler, asıl sıkıntıları başka bir yerde.
Putin iktidarı döneminde Sovyet döneminin eski iddialı günlerini arayan Rusya’nın Orta Doğu’da etkinliğini artırma çabası herkesin malumu.
2013 Mayısında başlayan ve kısa süre içerisinde ölçek itibariyle Türkiye'nin en büyük toplumsal hareketlerinden birisi olan Gezi Parkı protestoları, bazı açılardan bir milat olma özelliği taşıyor.
Ancak şu da bir vaka ki bir kere darbe musibeti yaşayan ülkeler bu musibetten kolay kolay kurtulamıyor. Darbeler sivil siyasi kurumların yerleşmesini, siyasetin normal seyretmesini engelliyor ve bu yönüyle kendisinden sonra gelecek darbelerin de önünü açıyor, kronik bir probleme dönüşüyor.