Hâkim Parti Olma Yolunda AK Parti

Siyaset anlayışını, toplumsal taleplerle siyasal temsil arasındaki açığı kapatma misyonuna dayandıran AK Parti, bu misyonu yerine getirme performansıyla toplumdan destek görmeye devam ediyor.

Devamı
HÃ kim Parti Olma Yolunda AK Parti
Yeni Türkiye'nin Hà kim Partisi

'Yeni Türkiye'nin Hâkim Partisi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), bir partiyi hâkim parti olarak adlandırmak için siyaset bilimi literatürü dahilinde kullanılan kriterlerin tümünü karşılıyor.

Devamı

2023 vizyonu kapsamında seçilmiş Cumhurbaşkanı ve yeni bir kabineyle yürütülecek politikaların başarılı olmasında ekonomi kurumlarının da sorumluluğu yüksektir.

AK Parti'nin genel başkan değişimi gündemiyle toplanan olağanüstü kongresi, Erdoğan'ın süreç yönetimindeki liderliği ve Davutoğlu'nun taban ve teşkilatlara güven veren konuşmasıyla, parti bütünlüğünü pekiştiren, değişim korkusunu bertaraf eden şekilde sonuçlandı.

Eski Türkiye'nin yeni Türkiye'ye bir devir teslim törenini bile çok görmesi aslında vesayet rejiminin yaşadığı travmayı gösteriyordu.

SETA analisti Taha Özhan, Yeni Türkiye'nin inşasına yönelik yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin pürüzlü de olsa inşaya uygun bir zemini olduğunu ve inşa fikrinde hemfikir olan herkese süreçte yer olduğunu belirtti.

Nereden Nereye...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu... Bundan 17 sene önce birisi, 2014 yılında Türkiye siyasal sisteminin en tepesine bu iki isim oturacak deseydi muhtemelen önüne Hürriyet'in “Muhtar bile olamaz” manşetli nüshası koyulacaktı.

Devamı
Nereden Nereye
Erdoğan'ın Siyasal Mirası

Erdoğan'ın Siyasal Mirası

Erdoğan iktidarı boyunca Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği değişmiş ve siyasal merkez yenilenmiştir. Devlet ve toplum arasındaki mekanik düzlem ve toplumu devlet anlayışının karşısında ikincil konuma yerleştiren, toplumu disipline eden baskıcı anlayış dönüşmüştür.

Devamı

İnşa döneminin başlıklarından çok daha önemlisi, inşanın yapılabilmesini mümkün kılan zeminin hazırlanmasıydı. Erdoğan, yıllar süren zahmetli bir sürecin ardından, bu yeni zemini ortaya çıkardı.

Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı seçilen aktörlerin cumhurbaşkanlığı makamına kendi rengini katmalarını beklemek son derece doğal.

AK Parti bu hafta Türkiye tarihinin belki de en olağan 'olağanüstü' kongresini gerçekleştirdi.

AK Parti, kimlik ihtiyacını siyasi misyonla ikame ederek, hem tabanına siyasi bir sorumluluk aşıladı, hem de kimliğin yükleyeceği toplumsal taban daralması dezavantajından kurtuldu.

Çözüm süreci, kendisini taşımayı tercih edecek bütün aktörlere sahici bir siyasi gelecek vaat ettiği gibi, yeni Türkiye'de aktör olma imkânı da tanıyor.

Kurucu bir dil ve aynı zamanda siyaset geliştirmek gibi zor bir süreçle karşı karşıya yeni AK Parti yönetimi. Söylemin gücüne her daim ihtiyaç olacak. Fakat söylemselliğin zemini zayıflayacak.

Her kurucu misyon yeni bir dili kitlelere taşımak durumunda... Şimdilerde Başbakan Davutoğlu'nun "restorasyon" diyerek katkı yaptığı yeni Türkiye söylemi hegemonik bir siyasetin dili olma yolunda.

Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanlığına götüren süreci yorumlayan SETA analisti Hatem Ete, Erdoğan'ın en önemli başarısının kapalı kapılar ardında meseleleri konuşmaya alışmış siyasi elitlerin aksine, problemleri meydanlara çıkıp toplumla paylaşması olduğunu belirtti.

AK Parti siyasetini Türkiye'nin modernleşme, normalleşme ve bütünleşme süreçleri açısından ciddi bir imkan olarak gören bütün kesimler yeni Türkiye söyleminin üretimine katkıda bulundular.

Elitler olarak, yeni Türkiye'ye büyük ölçüde adapte olsalar, cemaatlerinin dirliğinin bozulacağından korkuyorlar. Cemaatlerini yeni Türkiye ile yüzleşmeye ikna etseler, akıbetin ne olacağı konusunda çok endişeliler.

Birbirlerine vefa borcu ödercesine, Amerikan müdahalesi Maliki iktidarına zemin hazırladı, Maliki iktidarı da yeni bir Amerikan müdahalesine. Sonuç, azalmayan aksine artan kaos ortamı.

Merkel hükümetinin, kendisinden önceki Schröder hükümetinden farklı olarak, Türkiye ile eşit ortakların birbirine karşı saygı temeline dayalı dengeli bir ilişki kurmak yönünde hareket etmediği algısı giderek güçleniyor.

CHP, AK Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden bu yana, AK Parti'nin sınırlarını çizdiği sahada top koşturuyor. Sahanın dışına çıkamıyor, kendisine yeni bir saha inşa etmeyi tasavvur dahi edemiyor.