AK Parti ve Değişim

Bu değişim hızına, frekansına ve tabiatına ayak uyduracak; ‘ne yapılması' gerektiğini ‘nasıl göründüğüne' önceleyecek bir liderlik tercihi makulün yakalanması anlamına gelecektir.

Devamı
AK Parti ve Değişim
Camp David için R4bia'yi Yakmak

Camp David için #R4bia'yi Yakmak

Mısır, Camp David taahhütlerini dondurmasının bedelini kanlı bir darbeyle ödedi. Mursi ve Arap dünyasında yükselme potansiyeline sahip organik siyaset Camp David için bir tehlikeydi, durdurulmalıydı ve durduruldu.

Devamı

Yeni Türkiye'yi inşa etmek isteyen icracı bir vizyonla farklı kesimleri kucaklamak istediğini söyleyen uzlaşmacı bir vizyon mücadele içine girebilir.

Nuri el Maliki'nin istifa açıklamasını yanına Abadi'yi alarak yapması sembolik önemdeydi. Maliki, “Koltuktan kalktım, ama ben hâlâ varım ve denklemde yerimi koruyorum” dedi.

Siyasal yöntem olarak Erdoğan'ın kurucu siyasetinin temelinde, Erbakan'ın izlemiş olduğu “naif” siyasetin ötesinde, kendi değerlerine yönelik saldırılar karşısında daha etkili, ancak geniş toplumsal kesimleri bu mücadeleye ortak eden bir siyaset vardır.

Ankara, Cumhuriyet'in kurucu zihniyetinin sıkışmışlığının sembol şehri olarak kuruldu. Küçülmeyi kurtuluş olarak gören, geçmişini inkara mecbur bırakılmış bir zihniyetti bu.

Ve Maliki'nin Kalemi Kırıldı

Maliki'nin bölücü siyaseti, intikam güdümlü operasyonları ve içeride hemen hemen tüm kesimleri karşısına alması, İran ve ABD için kullanım değerini yitirmesiyle birleşince Maliki'nin kalemi kırıldı.

Devamı
Ve Maliki'nin Kalemi Kırıldı
Seçimlerin Siyasete Verdiği Mesaj

Seçimlerin Siyasete Verdiği Mesaj

Cumhurbaşkanlığı seçimleri, partilerin kendi tabelalarıyla girdikleri bir seçim yerine adayların kendileri için oy istedikleri bir seçim olması hasebiyle uzun süredir öngörülebilir bir istikrara kavuşan, sınırları kestirilebilen siyasete yeni bir hareketlilik getirdi.

Devamı

Yeni Türkiye'yi inşa sürecinde olduğunu ilan eden AK Parti ciddi bir meydan okuma ile karşı karşıya. Son on iki yılda yaşanan değişimin hikâyesini yeni nesillere taşıyacak olan entelektüel -siyasal dil hâlâ önemli ölçüde AK Parti muhalifleri tarafından belirleniyor.

AK Parti lideri cumhurbaşkanı oldu ve sistemin aktif bir şekilde içerisinde olmaya devam edecek. Dolayısıyla bir liderlik krizi yaşanmıyor.

Bugün, Türkiye'de bir kesim, “entelektüelin yalnızlığı ve muhalifliği” üzerinden sözde “iktidar aydınları”na giydirme yarışında. Modern Türkiye'nin düşünce tarihi bu gel-gitlerle doludur.

Ajans Dergi'ye konuşan SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in Gazze'yi de Batı Şeria gibi kontrol edilebilir bir toprak parçasına çevirmek ve bunu izolasyonla, ablukayla bir nevi Gazze halkına diz çöktürerek yapmak istediğini belirtti.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Hatice Karahan, Moody's'in Türkiye ekonomisiyle ilgili pozitif bir açıklama yapmamasında, seçimler ve hükûmete ilişkin pozitif bir algı oluşturma ihtimalinden kaçınmasının etkili olduğunu belirtti.

Yeni dönemde Türkiye ekonomisinin yönlendirilen değil yön veren özelliğini koruması, Türkiye'ye karşı eski tutumun değişmesine ve Türkiye için yeni bir algı oluşmasına öncülük edecektir.

Kemalizm'in tabelalardaki T.C. savunma düzeyine gerilemesinde ya da bir yamaçtaki ‘Gazi siluetinde' ancak zuhur edebilmesindeki haller, ‘Kürt meselesi dünyası' tarafından da üretilmeye başladı.

Erdoğan'ın konuşmalarının temel motifi "bizim medeniyetimiz" vurgusudur. Dış politikada bu arayışın entelektüel mimarı ve uygulayıcısı ise Ahmet Davutoğlu'dur. Bu iki aktörün Yeni Türkiye'nin liderliğini kuracak olması Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı yeni siyasal ontoloji hakkında net fikir vermektedir.

Türkiye siyasetinin hayaletlerden ve söylentilerden kurtulduğu, gerçek kişiliklerin, değerlerin ve beklentilerin aynı anda sahne aldığı son derece sahici bir gündemin içindeyiz.

12 Eylül (2010) referandumu ile 10 Ağustos (2014) Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki dört yıllık dönemin siyasal denklemi, “Yeni Türkiye'yi inşa” hedefi üzerinde yaşanan iktidar mücadelesiydi.

Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düşünsel faaliyeti bulunmayan, Batı'da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan başka bir özelliği olmayan, 28 Şubat'la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düşmanlık besledikleri bir isim oldu.

Davutoğlu isminde karar kılınmasıyla AK Parti, hem parti içerisine yönelik dizaynlara kapalı olduğu hem de bugüne kadar izlediği siyasetin temel çizgisi ile felsefesine sadık kalacağı mesajını verdi.

Türkiye'yi bölgesel bir güç olmaktan ziyade küresel bir merkez konumuna taşıma isteği, Davutoğlu'nun bu siyaseti Başbakanlığı döneminde de devam ettireceği öngörülmektedir.