IŞİD'i Besleyen Siyasal Zemin

İsrail, Suudi Arabistan ve ABD başta olmak üzere bir çok devlet ve aktör; toplumsal desteğe sahip, demokrasiye uyumlu bu hareketleri boğmak adına bir yandan eski rejimlerin güçlenmesine destek verirken, bir yandan da radikal selefi örgütleri destekledi.

Devamı
IŞİD'i Besleyen Siyasal Zemin
Sosyolojik Olarak Doğru Siyaseten Yanlış

Sosyolojik Olarak Doğru, Siyaseten Yanlış

Cumhurbaşkanının halk tarafından ve iki dönemliğine seçilecek olması, cumhurbaşkanının siyasi profilini ve siyasal sistem içindeki konumunu yükseltti.

Devamı

Irak'ta yaşananları ve Türkiye'nin durumunu anlamak için tarihi perspektife muhakkak ihtiyaç var. Ortadoğu'da olup da Irak'ta olmayan siyasi, sosyolojik ve ekonomik hiçbir unsur bulunmuyor.

Yeniden yargılama yoluyla hak ihlallerinin giderilmesi mümkün ise, Anayasa Mahkemesi yeniden yargılama kararı vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderebilir. Balyoz ve Hanefi Avcı kararlarına yönelik incelemede de bu gerçekleşmiştir.

Bugün Irak ve Suriye üzerinden dönüp dolaşıp geldiğimiz yer 1918 yılından başka bir yer değil. Osmanlı nerede bıraktıysa oradayız.

Muhalefet ilk defa halkın direkt olarak seçeceği Cumhurbaşkanlığı için neden toplumsal karizması böylesine düşük ve siyasi temsil kabiliyeti zayıf birisini aday gösterdi?

IŞİD'ın Sırları: Nusra'nın Doğuşu

Biat mücadelesi olarak başlayan çekişme kısa sürede yerini tekfir furyasına ve silahlı çatışmaya bırakacaktır.

Devamı
IŞİD'ın Sırları Nusra'nın Doğuşu
Yeni Cumhurbaşkanlığı Modeli

Yeni Cumhurbaşkanlığı Modeli

On yıllık vesayetle mücadele sürecinde vesayetten yana tutum alan muhalefetin, vesayetçi sistemin öngördüğü cumhurbaşkanlığı modeline tutunması sürpriz değildir.

Devamı

Eğer R. Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olur da partinin başından giderse AK Parti bu başarısını sürdürebilir mi? Erdoğan'ın herhalükarda partide etkili bir figür olacağı yönünde verilecek hızlı bir cevapla savuşturulacak cinsten bir soru değil bu.

Erdoğan karşıtlığı temelinde öne sürülen uzlaşmacı bir proje olarak İhsanoğlu'nun adaylığı yeni bir döneme işaret ediyor.

Cumhurbaşkanlığı tartışması üzerinden, son on yıla anlam veren vesayet-demokrasi mücadelesinin yeni bir evresi yaşanıyor.

Muhalefet partileri bu seçime de AK Parti'nin söylemsel ve stratejik hâkimiyeti altında giriyorlar. Zira Erdoğan karşıtlığı söylemi o kadar tüketildi ki muhalefet partileri tersinden bağımlı hale geldiler AK Parti liderliğine.

Muhalefetin uzun, zahmetli ve maceralı bir yolculuğun sonunda zımnen ‘AK Parti -gibi- olma' vaadiyle karşı karşıya bıraktığı kitleler; hazır, zahmetsiz ve risksiz bir şekilde uzanabilecekleri AK Parti'yi önlerinde görüyorlar zaten.

Türkiye'nin son bir yıllık siyasi takvimi, toplumun ve aktörlerin çözüm sürecine sadakatini artırsa da, sürecin somut ve hızlı adımlarla ilerlemesini engelledi.

İhsanoğlu'nun yönetim pratiklerine yansıyan ve kişiliğinin belirleyici unsurlarından biri olarak öne çıkan unsurlardan biri de "küçük reformlarla vaziyet idare etme." Eğer yönetim bilimlerinin kavramları ile ifade edersek, İhsanoğlu lider değil yönetici.

Bundan on sene önce El-Ezher Üniversitesi'nden yolu geçmiş herhangi bir kişinin bırakın Cumhurbaşkanı olmasını, sıradan devlet memuru bile olamadığı düşünüldüğünde, gelinen bu noktayı her şeyden önce Türkiye'de siyasetin dönüşümü ve normalleşmesi olarak açıklamak gerekmektedir.

Bütün dinamiklerin iç içe girişi ve krizin can yakan tabiatına bakınca, Irak'taki aktörlerin Türkiye'ye yaslanan bir adım atmaları en sağlıklı senaryo gibi. Ne var ki Türkiye açısından bu senaryo, Kürtler ancak Sünni Araplar ve Türkmenlerle beraber yürürlerse stratejik bir anlam taşıyacak.

Hükümet çözüm sürecine yasal zemini sağladı. Getirilen yasal düzenlemenin içeriğinden ziyade niçin getirildiği daha önemli bir meseledir. Evet, niçin böylesi bir sigorta poliçesine ihtiyaç duyuldu?

Birinci Dünya Savaşı sonrasının aksine bugün bölgesel güçler Ortadoğu'da yeni düzeni kurma başarısızlığında sorumluluğu küresel güçlere yıkarak kimseyi ikna edemezler.

SETA analisti Hatem Ete, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde “Eski Türkiye - Yeni Türkiye” iktidar mücadelesinden Yeni Türkiye lehine çok net bir sonucun ortaya çıkacağı tespitinde bulundu.

İki muhalefet partisi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ıskalamanın maliyetini, 2015 seçimlerinde daha açık bir şekilde hissedecekler.